Tutsak gazeteciler: Hakikati haykırmaya devam edeceğiz

İstanbul merkezli operasyonlar ardından tutuklanan gazeteciler Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ve Erdoğan Alayumat, avukatları aracılığı ile gönderdikler mesajda hakikati haykırmaya devam edeceklerini vurguladı.

23 Nisan’da yapılan ev baskınlarında gözaltına alındıktan sonra mesleki faaliyetlerinden dolayı “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklanan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Esra Solin Dal, Mehmet Aslan ile Özgür Basın çalışanı Erdoğan Alayumat, avukatları aracılığıyla mesaj gönderdi. 

Esra Solin Dal, tutsak olduğu Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nden gönderdiği mesajda, tutuklamanın siyasi bir karar olduğunu belirtti. 

SİYASİ BİR KARAR

Esra Solin Dal’ın mesajı şöyle: “Mahkemede aslında Mezopotamya Ajansı (MA) çalışanları yargılanmadı, gazeteciliğin kendisi yargılandı. Bize neden haber yaptığımız ve neden gazeteci olduğumuz soruldu.  Bunun hukuki bir karar olmadığını, hakikati engelleme çabasıyla verilmiş siyasi bir karar olduğunu biliyoruz. Ancak hakikatin gün yüzüne çıkma gibi bir huyu vardır. Baskı ve yıldırma politikaları hep vardı. O zamanda vazgeçmedik, şimdi de vazgeçmeyeceğiz. İçeride de haber yazmaya ve hakikati haykırmaya devam edeceğiz. Özgür Basın susturulamaz.”  

DEVRALDIĞIMIZ BAYRAĞI TAŞIMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Metris Cezaevi’nde tutsak olan gazeteci Erdoğan Alayumat şu mesajı gönderdi: “Dosya, gazetecilik mesleğini kriminalize etmekten başka bir şey ifade etmiyor. Yaptığımız haberlerle yargılanıyoruz ama gazetecilik mesleği mahkeme salonlarında yargılanamayacak kadar önemli ve yüce bir meslek. Bu dosyalar bugüne kadar hep boşa düştü ve bundan sonra da boşa düşmeye devam edecek. Apê Musalardan, Hrant Dinklerden, Metin Göktepelerden devraldığımız bayrağı taşımaya devam edeceğiz. Şimdilik kalemimiz dışarıdaki arkadaşlara emanet"

KÜRT BASININA SALDIRI VAR

Gazeteci Mehmet Aslan’ın mesajı ise şöyle: "Kürt Gazetecilerin tutuklanması ve baskı görmesi bugünün meselesi değil. 126 yıldır Kürt basını bu cenderenin içinde varlık mücadelesi gösterdi. Kürt basınının direnişi de bugünlük değil, o da tarihsel bir boyuttadır. Bugün bizim özelimizde Kürt basını üzerinde bir saldırı var. Bu saldırının temel nedeni bellidir, farkındayız. Bu farkındalık ve bilinçle her adımımızı atıyoruz. Bizim tarihe, halka karşı sorumluluğumuz ve borcumuz var. Bu borcumuzu hakikatleri yazmaya devam ederek, ödemeye çalışıyoruz. Tutuklanmamızın bir özel nedeni de Abdullah Öcalan ve tecrit konusunda yaptığımız haberlerdir. Bu da Abdullah Öcalan’ın Kürt sorununun çözümünde ne kadar önemli bir aktör olduğunu göstermektedir. Bunun için bu meseleye incelikli yaklaşmak gerekiyor. Herkese selamlar, sevgiler."