Vicdani reddini ilan ettiği 14 yıldan beri soruşturma ve davalara maruz kalan Şendoğan Yazıcı, ifadesini her zamanki gibi sanal medyadan paylaştığı için tekrar soruşturmalık oldu. 

ANF’ye konuşan Yazıcı, 11 Eylül'de yine jandarmadan arandığını ve 1111 sayılı Askeri Ceza Kanunu'na muhalefetten (vicdani ret) ifade verdiğini belirterek, her zamanki gibi ifadesini sanal medyada paylaştığını söyledi. Yazıcı, şöyle devam etti: “Üç gün geçti ki bu sefer de TCK 286'ya muhalefetten (soruşturmanın gizliliğini ihlal etmekten) bir suçlama daha geldi. Sonsuz bir döngü gibi: İfademi paylaşmamdan dolayı ‘gizliliği ihlal’ ile suçlanıyorum; bu paylaşımı da paylaşırsam, ‘gizliliği ihlalin ihlalini ihlal’ ile tekrar ifade vermem gerekecek. Belki de bu döngü, her adımda daha absürt bir ‘ihlal ihlali’ yaratana kadar sürecek. Bu arada, ifade sırasında soruşturmanın gizliliğine dair tek bir kelime bile edilmedi.”

DAYANIŞMA RUHUNU ALT EDEMEYECEKLER

Yazıcı, bunun sadece kendisiyle sınırlı kalmadığını ve vicdani reddini ilan edenlerin bu tür yöntemlerle yıldırmaya çalışıldığını belirterek, şunları söyledi: “Vicdani reddini ilan edenleri sürekli dava ve soruşturma kıskacında tutarak, hukuksuz biçimde sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarını çekilmez hale getirmek. AİHM, bu sonsuz dava ve soruşturma kıskacının vicdani retçiler ve muhalifler açısından hak ihlali olduğuna karar vermiş ve Türkiye'yi mahkum etmiştir. Devlet, bu keyfi ve kanunsuz baskılarıyla vicdani retçileri susturmaya, boyun eğdirmeye ve sindirmeye çalışıyor ama başaramaz. Bu baskı ve zorbalıkla amaçlarına ulaşamayacak. İnsanların özgürlüğünü, kendi iradelerini ve dayanışma ruhunu asla alt edemeyecekler.”