Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın esaretinin dil, kültür ve kimliğin esareti anlamına geldiğini belirten YPJ Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn, “Komployla soykırım sistemi derinleştirildi” dedi.

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn, ANF’ye konuştu. Kürt Halk Önderi’nin 25 yıldır fiziki olarak esaret altında tutulduğunu fakat felsefesinin dünyada yayıldığını söyledi. Rohilat Efrîn, “Önder Apo’nun hedef alınması, Önder Apo’yla kalbi atanların, felsefesini benimseyenlerin, okuyanların ve Önder Apo’nun paradigmasıyla örgütlenenlerin, yani insanlık değerlerinin hedef alınmasıdır. Kapitalist sistemler, hegemonik devletler, halkların sesiyle, kültürüyle, diliyle, onuruyla yaşamasına engel oluyor. Bunun farkındalığını yaratan, yıllardır mücadelesini veren Önder Apo’nun felsefesiydi” dedi.

KİMLİK MÜCADELESİNİN ÖNÜ ALINMAK İSTENDİ

Kürt halkının, aynı zamanda barış ve demokrasi haykırışının hedef alındığını belirten Rohilat Efrîn, “Uluslararası Komplo’yla halkların dil, kültür, kimlik mücadelesinin önü alınmak istendi, soykırım sistemi derinleştirildi. Uluslararası komplo kültürleri soykırıma uğratan, dilleri yok eden ve inkar eden bir komplodur” şeklinde konuştu.

ROJAVA DEVRİMİ FELSEFESİNE DAYANIYOR

Uluslararası Komplo’ya tepkilere işaret eden Rohilat Efrîn, şöyle devam etti: “Önder Apo’nun adı duyan tüm kesimler, davasında mücadele verenler, halkın serhildanları, annelerin çığlıkları, bedenini ateşe verenler dünyada ses verdi. Önder Apo’nun esareti bir dil, kültür ve kimliğin esareti olarak ele alındı. Rojava Devrimi’nin bu düzeye ulaşması Önder Apo’nun felsefesiyledir. Eğer bugün kazanımlarımızı koruyabiliyor, örgütlenmemizi güçlendirebiliyorsak Önder Apo’nun bu topraklar üzerinde verdiği mücadele ve emekten bağımsız ele alınamaz. Önder Apo’nun 20 yıllık Rojava mücadelesi, var olan sistemin baskısına, zulmüne boyun eğmeyen, sistemi çözümleyen tarzdaydı. Önder Apo, Rojava’da çok güçlü bir devrimin temelini attı. Güçlü yurtseverlik duygusundan tutalım kadın hareketinin örgütlenmesine kadar tüm kesimler, Önder Apo’nun felsefesi doğrultusunda gerçekliğini göz önünde bulundurarak kendini ele aldı, değerlendirdi.”

YPJ ÖNDERLİK PARADİGMASIYLA SAVAŞTI VE BÜYÜDÜ

Hakikati ortadan kaldırmak için ne kadar ısrar ve baskı uygulansa da, YPJ’nin Kürt Halk Önderi’nin paradigmasıyla örgütlendiğini, büyüdüğünü ve savaştığını belirten Rohilat Efrîn, şunları söyledi: “YPJ, Önder Apo’nun paradigmasını, özgürlüğün ve kendini tanımanın temeli olarak ele aldı. Eğer özgürlük olmazsa örgütlülük olmaz, eğer örgütlülük olmazsa yaşam olmaz, eğer yaşam olmazsa savunma olmaz. Bu bağlamda YPJ, Önder Apo’nun felsefesiyle yaşam ve mücadelenin ilkesini belirledi. YPJ’nin, Türk devleti ve DAİŞ’e karşı yürüttüğü mücadele gücü ve direnişinin kaynağı Önder Apo’nun paradigmasıdır. Tüm saldırılara rağmen bugün kazanımlarımızı koruyabiliyorsak Önder Apo’nun paradigmasında derinleşmeyle doğrudan bağlantılıdır.”

SAVUNMALARIYLA KOMPLOYU BOŞA ÇIKARDI

Kürt Halk Önderi’nin savunmalarıyla bir kez daha bireyleri bilinçlendirerek öze dönüşü, hakikatin peşinde ilerlemelerini sağladığını; komployu boşa çıkardığını, bunun dünyadaki etki ve kabulünden de anlaşıldığını kaydeden Rohilat Efrîn, devam eden ağır tecrit koşullarına da işaret etti.

“Ağır tecrit koşulları, hegemonik ve işgalci güçlerin Önder Apo’nun sadece bir kelimesinin dışarı çıkmasının korkusundan kaynaklanıyor” diyen Rohilat Efrîn, şöyle konuştu: “Önder Apo’nun yıllardır İmralı zindanında tutulması, avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesi, paradigmasının gücünden korkulmasıdır. Bu bağlamda Önder Apo’nun şahsında 40 milyonu aşkın insan, bir halkın dili, kültürü, kimliği tecrit ediliyor.”

HALKLAR ÖZGÜRLÜK VE DEMOKRASİ İSTİYOR

“Abdullah Öcalan’a Özgürlük, Kürt Soruna Çözüm” hamlesinin öneminin altını çizen YPJ Genel Komutanlık Üyesi Rohilat Efrîn, halkların yüksek bir sesle özgürlük ve demokrasi istediğini belirterek, şunları ekledi: “Buna öncülük eden ise kadınlar. Kadınlar, Önder Apo şahsında özgürlüklerine kavuştu, kurtuluşlarını gördü. Yürüyüşlerden tutalım zindan direnişlerine ve açlık grevlerine kadar Önder Apo’ya dönük uygulanan tecridin kırılması için amansız bir mücadele veriliyor. Sadece Kürt halkı değil; baskı, işgal, zulüm altında olan ve kendini Önder Apo’nun mücadelesinde görenler de sahiplendi.”