Zeynep Oduncu: Tecrit biterse halklar nefes alacak

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün önemli olduğunu belirten DEM Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, tecridin sonra ermesi halinde halkların rahat bir nefes alacağını söyledi.

Qers ve Wan’dan Büyük Özgürlük Yürüyüşü için yola çıkanlar yürüyüşlerini sürdürüyor. Yürüyüşe ilişkin konuşan DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, yürüyüşün başarıyla sonuçlanacağına inandıklarını belirtti.

İki koldan başlattıkları Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün 14. gününde konuşan Zeynep Oduncu şunları söyledi: “Kurdistan halklarının birlikte adil, eşit ve yaşanılır bir ülkenin inşası için gerekli olan adımın, ancak İmralı Adasında tecritte olan Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüyle olabileceği şiarıyla yola çıktık. Daha önce başlatılan bir çözüm süreci vardı ve bu çözüm süreci masada devrilmişti. Ama o tarihte yaşananlar, Türkiye halkları açısından çok çok önemli bir noktadaydı. Kanın gözyaşının durduğu, insanların rahat bir nefes aldığı ve Türkiye halklarında büyük bir enerjinin ortaya çıktığı, artık silahların susacağı, gözyaşının duracağı, kanının dökülmeyeceği bir ülkenin varlığı halklara sirayet etmişti. Maalesef masanın devrilmesi ve barış sürecinin olmayacağı söylemiyle süreci bozan bir iktidar, Türkiye haklarını karanlığa gömmeye çalışmıştı. Biz o günden bugüne dek Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün Türkiye halkları açısından ne kadar önemli olduğunu söylemiştik ve söylemeye de devam ediyoruz. Ama maalesef 35 aydır Sayın Abdullah Öcalan’dan hiçbir şekilde haber alınamıyor.”

TÜRK DEVLETİ SAVAŞ POLİTİKALARINI BÜYÜTMEK İSTİYOR

Zeynep Oduncu, mutlak iletişimsizliğin Türkiye halklarına nasıl yansıdığını şu sözlerle aktardı: “Sayın Abdullah Öcalan, milyonların irademdir dediği bir yerdedir. Bu iradeyi kabul etmeyen iktidar, bütün yatırımını, Kürtleri yok saymaya, Kürtleri ötekileştirmeye yaptı ve Kürt halkının irademdir dediği, Sayın Abdullah Öcalan’ı tecrit altında tutarak Türkiye’de savaş politikalarını büyütmeye çalıştı. Bugün Türkiye’de eğitim sorunu, sağlık sorunu, kadın cinayetleri sorunu, cezasızlık politikaları birbirleriyle bağlantılı. Bir halkı yok saymaya çalışan, halkı esir altında tutmaya çalışan bir anlayışla devam etmekte. Eğer İmralı’nın kapıları açılırsa tecrit biterse ve görüşmeler tekrar başlarsa Türkiye halkları rahat bir nefes alacak. Türkiye’de savaşa yatırılan bütçe artık barışa yatırılırsa, her anlamda Türkiye’nin önünün açılacağı, Türkiye halklarının önünün açılacağını, yine Kurdistan’da Kürt halkının statü sahibi olmasının, Türkiye halklarının önünü de açacağını söyleyebiliriz.”

BÜYÜK BİR UMUTLA KARŞILANDIK

“Kürt halkının talebi her zaman Sayın Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt halkının statü kazanmasıdır” diyen Zeynep Oduncu, yürüyüşleri boyunca coşkuyla karşılandıklarını belirtti. Başlattıkları yürüyüşün başarıya ulaşacağına inandıklarını vurgulayan Oduncu konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: “100 yıldır inkar edilen bir halkın, son 35 aydır Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecrit ile birlikte daha da derinleştiği, krize döndüğü bir noktada kitlelerin tek bir söylemi var. Gittiğimiz her yerde, yürüdüğümüz her yolda, her gittiğimiz ilde, ilçede, beldede yüzlerce, binlerce insanla karşılaşıyoruz. Büyük bir coşkuyla, büyük bir umutla karşılanıyoruz ve bunun verdiği enerji gerçekten çok değerli, çok kıymetli. Ve halkların tek temennisi artık Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması, barışın olması ve bunlarla birlikte eşitlik, adalet ve yeniden yaşanılabilir bir ülkenin yaratılması.

Hem Kurdistan halkları, hem de Türkiye halkları için artık son bir çıkış kapısı olarak bunu görüyoruz. Çünkü Türkiye’de her anlamda çoklu bir kriz var. Giderek daha da çürümüşlüğe doğru giden bir yaşam sunan bir iktidar anlayışı var. Ve bizim bu anlayıştan sıyrılmamızın tek yolu bu yürüyüşün başarıyla sonuçlanması. Hem Kurdistan halkları, hem de Türkiye halkları için yeniden bir doğuşun, yeniden bir yaşamın adımı olması gerektiğine inanıyoruz ve bu yüzden, halkların da taleplerinin bu yönde olduğunu her gittiğimiz alanda gördüğümüz için bu yürüyüşün eninde sonunda başarıyla sonuçlanacağına inançla gidiyoruz.”