İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi, aralık ayında kadın haklarına yönelik ihlallere ilişkin basın açıklaması yaptı. Şube binasında gerçekleştirilen açıklamada, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin kabul edilişinin yıl dönümünde; görüyoruz, susmuyoruz, mücadele ediyoruz. İnsan haklarıyla insandır” pankartı açıldı. Emek ve Demokrasi Platformu’nun da destek verdiği toplantıda konuşan İHD Şube yöneticisi Gülbahar Kaya, yaşamın her alanında mücadele eden kadınların 2022 yılında gerek toplumun gerekse siyasi erkin gölgesinin dayatmaları altında yine mücadele ile bir sene geçirdiğini söyledi.

Kadın cinayetlerini sistematik hale getirmeye çalışan politikalar üreten siyasi erklerin, kadını koruyup kadın cinayetlerinin önüne geçmek yerine, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kurumları kapatmaya çalıştığını kaydeden Kaya, “Bir kız çocuğunun, 6 yaşından itibaren uğradığı cinsel istismar haberini ve olayın ortaya çıkmaması için üstünün örtülmeye çalışıldığı yönündeki iddiaları büyük bir üzüntü ve utanç ile öğrendik. Olayda ‘çocuğun rızası var’ tarzı açıklamalar durumun vahametini gözler önüne serdi. Zira henüz ayırt etme gücüne haiz olmayan çocuğun rızasının aranması,  bir akıl tutulmasıydı. Toplumun huzur ve sükûnundan sorumlu olan, çocukları korumak için uluslararası anlaşmalara imza atan ülkeyi yönetenlerin görevlerini yerine getirip verdikleri sözleri tutmaların bekliyoruz” dedi.

GÖZALTI, ÇIPLAK ARAMA İŞKENCESİ, SÜRGÜN...

2022 yılında Batman’da da kadın mücadelesinin çetin geçtiğini ifade eden Kaya, “Bir şafak operasyonu ile 19 kadın siyasetçi gözaltına alındı. Gözaltına alınan kadın siyasetçilerin, ‘çıplak aramaya’ maruz bırakıldığı haberleri avukatları tarafından kamuoyuna paylaşıldı. Çıplak aramanın bir işkence dolasıyla insan hakkı ihlali olması hasebiyle İHD Batman Şube olarak sürecin gözlemcisi olduk. Gözaltına alınan kadın siyasetçilerden, hakkında tutuklama kararı çıkarılan 3 kadın, daha sonra ailelerinden kilometrelerce uzağa sürgün edildi” diye konuştu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ

Kadınların yaşam hakkına saldırıları besleyen mevcut politikaların, “kadın cinayetleri politiktir” söylemlerini, kadınlara yönelik yapılan her saldırıda doğruladığını vurgulayan Kaya, “Mevcut hukuk sistemimizde kadınların hayatta kalmak için sığındığı yüce adalet sistemimizin ‘kadın katillerini’ ödüllendiren kararları asıl katildir. Kadınların yaşam hakkına yönelik saldırıların önüne geçecek politikaları hayata geçirmekle yükümlü mevcut iktidar İstanbul Sözleşmesi'nden çekilerek kadınların ölüm fermanlarını imzalamıştır. Bir kez daha vurgulamak istiyoruz: İstanbul Sözleşmesi yaşatır” diye belirtti.

Kaya, Aralık ayı itibarıyla 20 kadının erkek şiddetinden kaynaklı kendilerine başvurduğunu kaydederek, şunları ifade etti: “Başvuruda bulunan kadınların büyük bir kısmı erkek devlet şiddetine maruz kalan kadınlardı. Kimi boşanma aşamasında olduğu erkek tarafından şiddete/hak ihlallerine maruz kalıyorken kimi de kendisinin veya yakınlarının tutulduğu cezaevinde hak ihlallerine uğramıştı. Yapılan başvurular doğrultusunda hukuki takip sağlanıp gerekli hususlarda kamuoyuyla paylaşıldı.”