'İstismarı aklama suçluları yargıla'
Demokrasi güçleri ve siyasi partiler, çocuklara yönelik istismar ve cinayetleri protesto etti. Protestoda iktidara, "İstismarı aklama suçluları yargıla" çağrısında bulunuldu.
Demokrasi güçleri ve siyasi partiler, çocuklara yönelik istismar ve cinayetleri protesto etti. Protestoda iktidara, "İstismarı aklama suçluları yargıla" çağrısında bulunuldu.
Kadıköy Süreyya Operası önünden Khalkedon Meydanı’na kadar yürüyüş düzenleyen Demokrasi güçleri ve siyasi partiler çözümün idam ve hadım değil çocuk merkezli politikalar olduğunun altını çizdi.
HDP, AKA-DER, Devrimci Parti, EMEP, Halkevleri, Köz, SYKP, TÖP ve TİP'in öncülüğünde çocuk istismarı ve cinayetleri Kadıköy’de yapılan yürüyüşle protesto edildi. HDP eski milletvekilli Beyza Üstün ve liseli örgütlerinin destek verdiği eylemde AKP’ye, "İstismarı aklama suçluları yargıla" çağrısında bulunuldu.
Süreyya Operası önünde start veren yürüyüşte, "Çocuk istismarını meşrulaştıranlardan hesap soracağız" yazılı pankart ile "Kadın ve çocuk katillerinden hesap soracağız", "Kadın ve çocuk cinayetleri politiktir", "İstismarı meşrulaştıran zihniyet hesap verecek", "Çözüm idam değil çocuk merkezli politikalar", "Hadım ve idamı konuştukça gerçek çözüm gizleniyor" dövizleri taşındı.
ÇEVREDEKİLER DE EYLEME DESTEK VERDİ
Sık sık, “Susma suça ortak olma”, “Devlet uyuma çocuklara sahip çık”, “Çocuklar için gerçek adalet”, “Susma haykır istismara Hayır” sloganlarını atan kitleye çevredeki insanlar alkışlarla destek verdi.
Khalkedon Meydanı’na gelen kitle adına ortak açıklamayı Sedef Akçay okudu. "Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliyor" hatırlatmasını yaparak sözlerine başlayan Akçay, "Öfkemiz, istismarı gerçekleştiren ve onunla işbirliği yapan kişi veya kurumlara karşı oluyor. Çaresizliğimiz ise, çocuk istismarında içinde bulunduğumuz tablonun korkunçluğundan ve bu çok boyutlu kocaman sorunun nasıl çözüleceği konusunda somut fikirlerimiz olmamasından kaynaklanıyor" dedi. Toplumdaki bu "Ne yapacağını bilememe" halinden istifade eden hükümetin, çocuk istismarının ardından hadım veya idamı ortaya attığını hatırlattı.
İSTİSMARA ZEMİN SUNAN FAKTÖRLER ORTADAN KALDIRILMALI
İstismarla mücadelenin, istismarın oluşmasına zemin sunan tüm faktörlerin ortadan kaldırılmaktan geçtiğini vurgulayan Akçay, yapılması gerekenleri üç başlık altına şöyle sıraladı: "Her alanda çocuğun haklarının, çocuğun üstün yararının odak alındığı; çocukların yaşama-gelişme, eğitim, sağlık, korunma ve katılım haklarının öncelik olarak belirlendiği; ailelerin ve toplumun da çocuk hakları ve istismar konusunda bu yaklaşımla sürekli bilgilendirildiği bir sistem oluşturulmalı."
Kanunların, eğitim ve sağlık sisteminin, toplumsal hayatın her alanının, kurumların işleyişinin çocukların ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gerektiğine değinen Akçay devamla şunları kaydetti: "Bunun eksik kaldığı her durum istismara zemin hazırlar. 18 yaşının altındaki her bireyin çocuk olduğu kabul edilmeli; tüm yasal mevzuat buna uygun hale getirilmeli, evlenme yaşının küçültüldüğü her türlü düzenleme kaldırılmalı. İstismarı fark edebilecek bir izleme sistemi gerek; istismara karşı kurumları ortak çalışması şart. Bu görevlerin kağıt üstünde kaldığını bugün yaşadığımız örneklerden görüyoruz. Bu sistemin gerçekten işlemesi için kurumları zorlamalıyız. İstismarda sorumluluğu olan herkes hesap vermeli."
ÇOCUKLARI MERKEZE ALAN POLİTİKALAR OLUŞTURULMALI
AKP iktidarı tarafından "çözüm" olarak ortaya atılan idam ve kimyasal kastrasyonun (hadım) insan haklarına aykırı olduğunu hatırlatan Akçay, sorunu bireye indirgeyen ataerkil, cinsiyetçi sistemden kaynaklı toplumsal boyutlarını görmezden gelen yasa tasarısına karşı çocuk haklarını merkeze alan, koruyucu ve önleyici tedbirler içeren çocuk politikasının oluşturulması gerektiğini vurguladı.
Adalet talep ederken genellikle sadece istismarı yapan kişinin cezalandırılmasına odaklandığına dikkat çeken Akçay, burada istismarı fark edemeyip uzamasına sebep olanların, istismarı gizleyenlerin, istismara zemin hazırlayanların, istismarcıyı koruyanların, çocuğu güçsüzleştirenlerin de fail olduğunun altını çizdi.