İsveç'te tırmanışa geçen kadına yönelik şiddete karşı önlem talebi

İsveç’te kadına yönelik şiddetinin artış göstermesine ve son üç hafta içinde beş kadının katledilmesine tepki gösteren politikacılar ve kadın örgütleri, kadına yönelik şiddetin durdurulması için önlem alınmasını talep ediyor.

Merkez Partisi lideri Annie Lööf, erkeklerin yakın ilişkide bulundukları kadınları katletmelerine karşı güçlü önlemler alınmasını isterken Adalet Bakanlığı, şiddetin engellenebilmesi için yeni önlemler almaya hazırlandığını açıkladı.

Lööf, son bir hafta içinde Linköping kentinde demir yolları istasyonunda bir kadının öldürüldüğüne, Stockholm’ün Nacka semtinde bir kadının ölü bulunduğuna ve son olarak da cumartesi günü Alvesta ilinde bir kadının sokak ortasında bir erkek tarafından katledildiğine dikkat çekti.

Lööf, “Toplumdan gelen haykırış nerede?” sorusunu sorduktan sonra politikacılar ve hükümetten kadına yönelik şiddetin engellenmesi için güçlü önlemler almalarını talep etti.

“Şimdi kadına yönelik şiddet sarmalının durdurulması ve şiddete maruz kalan kadın ve çocukların korunması için güçlü önlemler almanın zamanı” diyen Lööf, kadına yönelik erkek şiddetinin durdurulması için siyasi parti liderleriyle bir araya gelmeye hazır olduğunu açıkladı.

ŞİDDET UYGULAYAN VE KATLEDENLERE VERİLEN CEZALAR ARTIRILMALI

Lööf, Facebook hesabından yaptığı açıklamada “Kadınları öldüren, aşağılayan ve şiddet uygulayan erkekleri küçümsüyorum” dedikten sonra kadınlara şiddet uygulayan ve katleden erkeklerin yakalanması, yargı karşısına çıkarılması ve ağır hapis cezalarına çarptırılmalarını istedi.

Son 3 hafta içinde İsveç'in değişik yerlerinde 5 kadının katledildiğine dikkat çeken Lööf, sadece 2020 yılında 9 bin kadının şiddete maruz kaldığını için polise bildirinde bulunduğunu ancak gerçek sayının bunun çok üstünde olduğuna vurgu yaptı.

Herkese kadına yönelik şiddete karşı çıkması çağrısı yapan Lööf, “Kardeşi, arkadaşı, kuzeni ve meslektaşını öldüren veya şiddet uygulayanlara karşı sesinizi yükseltmelisiniz” dedi. Şiddete uğrayan kadınlara da kadın örgütleriyle ve kurumlarla ilişki kurmaları çağrısı yaptı.

HER YIL ORTALAMA 15 KADIN YAKINLARI TARAFINDAN KATLEDİLİYOR

Suçluluğu Önleme Konseyi'nin 2020 yılı raporuna göre son 4 yıl içinde yılda ortalama 15 kadın eşi ve yakınları tarafından katledildi. 2018 yılında 22, 2019 yılında 16 ve geçtiğimiz yıl 13 kadın eş veya erkek arkadaşları tarafından öldürüldü.

Ulusal Kadın Huzur Merkezi de (NCK), kadınlara yönelik şiddetin yarıya yakınının polise bildirildiğini açıkladı. Uzun süre uygulanan şiddet ve tehditten sonra kadınların katledildiklerine dikkat çekti.

NCK, yapılan bilimsel araştırmaların kadınlara yönelik şiddet ve katliamların ardında erkeklerin kadınları kontrol etmeleri ihtiraslarının olduğunu gösterdiğini belirtti. Katliamların daha çok ayrılma ve kıskançlıktan ötürü yapıldığına dikkat çekti.

KADINA YÖNELİK ŞİDDET CEZASININ ALT SINIRI YÜKSELTİLMELİ

Haber ajansı TT'ye yazılı bir yorumda bulunan Merkez Partisi lideri Lööf, kadına yönelik şiddete verilen cezanın alt sınırının yükseltilmesini, kontrol edici davranışların kriminalize edilmesini ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi için ilgili kurumlara daha fazla kaynak aktarılmasını istedi.

Kadına yönelik şiddetin sadece yasalarda değişiklik yapılarak önlenemeyeceğini ve bu nedenle de kadınları küçümseyen ve kadınlar hakkındaki yanlış anlayışlarını olan erkeklerin anlayışlarının değişmesi için herkesin çalışma yapması gerektiğini söyledi.

Kadınlara yönelik şiddetin artması ve kısa süre içinde 5 kadının katledilmesine Adalet Bakanı Mikael Damberg de Facebook hesabından tepki gösterdi. Ölümle sonuçlanan şiddetin genellikle ağır suçlar arasında görünmez hale geldiğini söyledi.

2000 YILINDAN BU YANA 315 KADIN KATLEDİLDİ

Damberg, 2000 yılından bu yana toplam 315 kadının katledildiğine ve 18 yaşından küçük 254 çocuğun annesiz kaldığına dikkat çekti.

Katliamların nefret edici olduğunu ve İsveç toplumu tarafından asla kabul edilmeyeceğini söyleyen Damberg, hükümetin kriminal politikasında iki ana sorunu esas aldığını söyledi. Bu sorunları çetelerin kriminalitesi ve kadına yönelik şiddet olarak sıralayarak “Bunların her ikisi de aynı ölçüde önemli” değerlendirmesinde bulundu.

Bakan, ağır şiddet suçlarına verilen cezaların artırıldığına dikkat çekti. Cinsel suçlar, çocuklara yönelik işlenen suçlar ve yakın ilişkide bulunanlar arasında işlenen suçların soruşturulması için 350 personelin istihdam edileceğini açıkladı.

Şiddet ve tehdide başvuran erkeklere yönelik elektronik kelepçe takma zorunluluğunun genişletileceğini ve kadın sığınma evlerine daha fazla kaynak ayrılacağını ifade etti.

Damberg, önümüzdeki günlerde Adalet Bakanı Morgon Johansson'la birlikte kurum ve sivil toplum örgütlerini toplantıya çağırarak kadına yönelik şiddete karşı alınması gereken önlemleri tartışacaklarını da dile getirdi.

POLİS ŞEFİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETE SIFIR TOLERANS GÖSTERDİKLERİNİ İDDİA EDİYOR

Emniyet Genel Müdürü Anders Thornberg, bundan 2 yıl önce kadına yönelik şiddetin durdurulması için büyük yatırım yaptıklarını ve 350 milyon kron kaynak ayırdıklarını söyledi.

Bu parayla şiddetin engellenmesi için yeni görevlilerin işe alınacağını ve özel eğitimlerden geçireceklerini söyleyen polis şefi, “Şiddete karşı sıfır tolerans uyguluyoruz” iddiasında bulundu.

Erkeklerin kadınlara şiddet uygulamasını engellemek amacıyla görevlendirilecek personele statü, destek ve moral verileceğini ancak daha fazla ücret ödeme sözü veremeyeceklerini söyledi. “Bununla çalışanlar mutluluk hissedecekler ve liderlik arkalarında duracak. Sorun sadece ücretler değil” dedi.

MEDYAYI KADINA YÖNELİK ŞİDDETE İLGİ GÖSTERMEMEKLE SUÇLADI

Polisin 2 yıldan bu yana çetelerin işlediği suçlarla kadınlara yönelik şiddet suçların soruşturma ve engellenmesine öncelik verdiğini iddia eden Thornberg, basının kadına yönelik şiddet ile çetelerin kriminal eylemlerine aynı ilgiyi göstermediğini söyleyerek medyayı suçladı.

Çetelerle ilgili basın toplantılarına medyanın yoğun ilgi gösterdiğini ancak buna karşı kadınlara yönelik şiddetle ilgili basın toplantılarına medyanın aynı ilgiyi göstermediğini öne sürdü.

Şiddet ve ölümleri durdurma görevinin sadece polislerden beklenemeyeceğini belirten Thornberg, “Tüm toplum şiddetin sonuçlarını karşılamalı. En önemli olanı kadınların korunması” dedi. Sosyal hizmet büroları, savcılar, adalet mekanizması ve kriminal bakım kurumlarının şiddeti engelleyici önlemler almalarının önemine vurgu yaptı.