Özgür: Konuşma değil eylem vakti

YJA Star Komuta Konsey Üyesi Hêzil Özgür, işgal saldırılarına karşı zafer kazanacaklarını belirterek, "Vakit konuşma vakti değil, eylem vaktidir. Süreç bizden laf değil, pratik istemektedir" dedi.

YJA Star Komuta Konsey Üyesi Hêzil Özgür, Türk devletinin işgal saldırılarına ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

Özgür, "17 Nisan gecesi saat 20:30’da işgalci Türk ordusu Başûrê Kurdistan üzerindeki işgal planını gerçekleştirmek için onlarca keşif, savaş uçağı, saldırı helikopteri ve Skorskylerle Zap ve Avaşîn alanlarına kapsamlı bir işgal saldırısı başlattı. Düşmanın kursağında kalan 2021 yılı işgal girişimi sonuç alamamıştı. Bundan kaynaklı düşman yüzü kara bir şekilde bazı yerlerden çekilmişti. Kendisini aklayabilmek için 2022’deki saldırıyı 14 Nisan’dan 17 Nisan’a kadar önce her çeşit tekniği kullanarak gerçekleştirdiği bombardımanla başlattı" dedi.

GERİLLANIN ETKİLİ VURUŞLARIYLA KARŞILAŞTILAR

"Şêladizê tarafından Kurojahro alanına yaya olarak geldi ve Skorskyler ile havadan asker indirerek tüm alanı kapsayan bir operasyon başlattı" diyen Özgür, şöyle devam etti:

"Düşman bir gecede indirme yapmak istediği tüm tepelerde gerillanın etkili vuruşlarıyla karşılaştı. Bütün tepelerde indirme yapamayan ve bununla birlikte ağır zayiat veren düşman çaresizce gerillanın denetimi altına kalan arazide indirme yapmak mecburiyetinde kaldı. Savaş tünellerinden uzak indirme yapan düşman birlikleri tünellere ulaşmak için karadan ilerlemek istedi.

Arkadaşlarımızın her karışını tanıdığı ve hakim olduğu arazide ilerlemek isteyen bu faşist Türk ordusu etkili vuruşlardan dolayı ilerleyememiş ve bazı yerlerde kaçma fırsatı bulurken, bazı yerlerde şimdiye kadar da takılıp kalmış ve arkadaşlarımızın hedefi olmuştur.

Düşman uçurumlarda takılıp kalan askerlerini kurtarmak bir yana, cenazelerini bile arkadaşlarımızın hedefine giremeyeceği, denetimden uzak yerlere götürerek Skorskyler ile kaldırmaktadır. Düşmanın her türlü tekniğini, onlarca uçağını ve çokça övündükleri topçu birliklerinin vuruşlarını boşa çıkaran arkadaşlarımız dönemin gerillacılık taktiğine denk bir performansla, hareketli gerilla tim savaş tarzına dayanarak sabotajdan baskına, pusudan sızmaya, saldırıdan darbeleme ve suikasta kadar aralıksız eylemler yapmaktadır. Her gün onlarca askeri ölen bu yalancı devlet, yandaş medyasıyla yürüttüğü algı operasyonlarıyla kendi ölülerini saklamayıp ve cenazelerinin sayılarını daha az gösterip kendisini başarılı göstermeye çalışmaktadır. Aslında bu gerçekliği kamufle etme çabaları düşmanın ne kadar başarısız olduğunu bir kez daha bizlere göstermiştir."

BU SAVAŞ TÜM KÜRTLERİN SAVAŞIDIR

YJA Star Komuta Konsey Üyesi Hêzil Özgür, şu değerlendirmeleri de yaptı:
"Bu kapsamlı işgal saldırısı yalnızca Zap’ta ve PKK’ye karşı değildir, Kürtlerin bütün kazanımlarına, özellikle de namus ve haysiyetiyle yaşamak isteyen özgür Kürdün değerlerine bir saldırı olarak başlamıştır. Parçalanmış Kürdistan haritasının  2023 yılında birleşmesini engellemek ve yeni Osmanlı hayalleri temelinde Misak-ı Milli sınırlarına ulaşabilmek için eline geçirdiği bütün yerleri ilhak etmeye çalışmaktadır. Kürdistan’ın yer altı ve yer üstü bütün zenginliklerine göz dikmiş ve bunun için bütün kirli sömürü politikalarını uygulamaktadır. Bu yüzden yineliyor ve diyoruz ki, bu savaş yalnızca PKK ile TC arasındaki bir savaş değildir, bütün Kürt ve Kürdistanî değerlerin sömürgeci, soykırımcı düşmana karşı yürüttüğü bir zafer savaşıdır.

Nasıl ki gerilla bu tarihi süreçte Kürdistan’ın savunulmasında üzerine düşen rolü büyük bir fedakarlık ve fedai ruh ile üstlenmişse her bir Kürt ferdi de tarihine, toprağına ve onuruna sahip çıkarak işgalci faşist Türk ordusuna bir sınır çizmeli ve bu işgale artık dur demelidir.

HER TÜRLÜ YÖNELİMİN HESABINI SORACAĞIZ

Türk devletinin soykırım politikalarıyla ortak hareket eden ve bunu onaylayan Kürtler iyi bilmelidir ki, artık biz onları Kürt düşmanı olarak ele alıyoruz. Çünkü Kürt halkının düşmanı ile aynı siyaseti izleyen ve aynı politikayı uygulayan tabii ki Kürdün düşmanıdır. O zaman gerilla olarak, yani Kürdistan’ın savunma gücü olarak bizler; Kürdün onurunu ayaklar altına alan her türlü düşman yönelimine karşı şimdiye kadar sessiz kalmadığımız gibi, bundan sonra da sessiz kalmayacağız ve hesabını soracağız. Gereken cevabı hep verdik ve yine vereceğiz.
Özellikle Başûrê Kurdistan’daki halkımız şunu iyi bilmeli; uzun yıllar Saddam diktatörlüğü altında tarifsiz acıları yaşadılar. Saddam Kürtleri katletti, köyleri yağmaladı, yıktı ve kimyasallarla katliamlar gerçekleştirdi. Şimdi Saddam gitti ve yerine diktatör Erdoğan geldi. O da köyleri yıkıyor, şehirleri yakıyor, insanlarımızı katlediyor, kimyasal silah kullanarak yeni Halepçeler yaratıyor. Ama hiç kimseden buna karşı bir ses çıkmıyor, bütün devletler adeta üç maymunu oynuyor. Dünya bu diktatöre karşı sessizdir. Bu da o anlama geliyor ki, Kürt halkı ve dostları ancak el ele verebilirse, birlik olursa bu vahşi saldırıları durdurabilir.

EYLEM VAKTİ
İnanıyoruz ki halkımız da bu tehlikeyi görüyor ve pratik tutumunu eylemlerle ortaya koyacaktır. Çünkü vakit konuşma vakti değil, eylem vaktidir. Süreç bizlerden laf değil, pratik istemektedir. Başta Kürdistan’ın kalbi Amed olmak üzere Bakurê Kurdistan’da ve bütün parçalarda 8 Mart ve 21 Mart’ta ortaya çıkan irade ve kararlılık düzeyi tarihiydi. Hepimiz bu savaşın son bulması ve özgür Kürdistan’da Özgür Önderlik ile özgürce yaşayabilmesi için bu hassas ve kritik süreci başarıyla taçlandırmalıyız.

Özgürlük gerillaları olarak bu tarihi misyonumuzun farkındayız. Bu yüzden de Türk devletinin bu saldırılarına karşı açlık, susuzluk ve yorgunluk nedir demeden büyük bir irade ve kararlılıkla direniyoruz. Sadece direnmiyor, düşmana büyük darbeler vurarak mutlak zaferi elde etmenin öncülüğünü üstleniyoruz. YJA Star gerillaları olarak bu savaşta öncülük görevini omuzlamış olarak büyük bir iddiayla, yüksek moralle, özgürlük aşkı ve tutkusuyla mevzilerde savaşıyoruz. Bütün zengin taktikleri, yaratıcı yol ve yöntemleri özgür Kürt kadınının yüksek maharetiyle pratikleştiriyor ve düşmana ağır darbeler vuruyoruz. Bizler halkımıza ve bütün kadınlara özgür bir yaşam sunmak için söz verdik. Bunun için Zilanlaşacağız, ihanete karşı Bêrîtanlaşacağız ve Sara’nın asaletli direnişiyle bu savaşı mutlaka zaferle taçlandıracağız. Özgürlükçü ve demokrat halklar başta olmak üzere Kürt halkı ve bütün kadınlar ataerkil zihniyetin yarattığı haksızlık, zulüm ve her türden vahşete karşı mücadele etmelidir. Bunun eylemini meydanlara çıkarak sergilemelidir. Özellikle genç kadınlar bilmelidir ki, gün onların günüdür, en önemli rol ve tarihi sorumluluk onlara düşmektedir. Biz, yüreği özgürlük tutkusuyla çarpan, bunun arayışında olan, devlete ve erkek egemenlikçi zihniyete boyun eğmeyen, yurtseverliği tüm kalbiyle yaşayarak işgale karşı öfke sahibi olan tüm genç kadınları Kürdistan’ın özgür dağlarında omuz omuza mücadele etmeye ve özgür Kürdistan’ı kurmaya çağırıyoruz. Ve son olarak diyoruz ki; bu büyük direniş mutlaka zafer olacaktır. Gerilla kazanacak, özgürlük kazanacak, insanlık kazanacak ve mazlum Kürt halkı kazanacaktır!"