Wîsal Hesen kameramızı görünce direk yanımıza gelip, “Belki kameranız sayesinde ömrünün sonunda annem beni görür ve biraz rahatlar” dedi.

Wîsal Hesen binlerce göçmen gibi DAİŞ çetelerinden kaçıp QSD güçlerine sığınmış. Suriye krizinde bir milyondan fazla insan göçmen olarak yollara düştü. Bu göçmen ailelerin her biri dünyanın bir tarafına savruldu. Ama DAİŞ’in ablukası altında olan ailelerin durumu daha vahim. Çünkü her ne kadar teknoloji gelişmişse de, DAİŞ çeteleri telefon ve televizyonu yasaklamış. Wîsal Hesen’in annesi önceden Türkiye’ye göçmüş ve Wîsal annesinden haberdar değil. Gözü yaşlı Wîsal, "Anneciğim, ümit ediyorum ki beni görüyorsun, sağlam bir şekilde güvenli alanlara ulaştım, tehlikeyi atlattım” dedi.

Çeteler kendi ablukaları altındaki halkın dış dünyayla iletişimini kesmişti. Wîsal, "Buraya gelinceye kadar her defasında bir yerden bir yere kaçıyorduk. Çeteler şimdi beni dinlesinler! konuşmamıza izin vermiyorlardı. Çeteler kadın, yaşlı demeden herkesi dövüyordu” dedi.

Wîsal 3 çocuğuyla beraber binlerce göçmen gibi şu an arazide kalmakta ve yardım beklemekte. Rakka Sivil Meclisi, onlara su ve ekmek dağıtmakta. Ama bu yardımlara rağmen yetmiyor çünkü imkanlar çok kısıtlı. Göçmenler arasında birçok hasta var ve burada tam anlamıyla insanlık trajedisi yaşanıyor. Wîsal ve çocukları çetelerden kurtuldular ama bu trajedinin tanığı ve mağduru olmaya devam ediyorlar.