GÖRÜNTÜLÜ

Ayten Dersim: Nihai hedefimiz Önderliğin özgürlüğü ve Kürdistan’a statüdür

PAJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, “Nihai hedefimiz Önderliğimizin fiziki özgürlüğü ve Kürdistan’ın statüsünü sağlamaktır” dedi.

AYTEN DERSIM

PAJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, Kürt Halk Önderi’nin düşünsel, ruhsal ve felsefi olarak özgür olduğunu belirterek, fiziki özgürlüğünü sağlayana ve Kürt statüsü oluşana kadar mücadelenin farklı yol ve yöntemlerle süreceğini söyledi. Dersim, şunların altını çizdi: “15 Şubat'ın komplocularını ve 26 yıllık İmralı işkence sistemini yıkmamız, özgür yaşamı oluşturmamız, özgür iradeyi geliştirmemiz ve özgür toplum hedefine yürümemizle olur. Bu devleti böyle etkisiz kılabiliriz.”

PAJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, Uluslararası Komplo, 26 yıldır devam eden tecrit ve işkence sistemi ile Önderlik gerçeğini, ANF’ye değerlendirdi:


Önderliğimizin İmralı'da yürüttüğü 26 yıllık onurlu mücadelesi ve Hareketimizin mücadelesi gidişatımızı belirledi. Büyük kahramanlıklar, direnişler ve halkımızın görkemli mücadelesi tecritte bir gedik açtı. Önderlik bundan önceki yıllarda komplonun amacına ulaşmadığına net bir şekilde ortaya koydu. Tabii Önderliğimiz yürüttüğü mücadelesiyle bunu belirledi. Biz de Hareket olarak Önderliğin mücadelesi etrafında kenetlendik. Komplonun ne kadar işkenceci olduğunu, tecridin ne kadar hukuk ve siyaset dışı olduğunu bir kez daha dünya kamuoyuna gösterdik. Geldiğimiz düzey itibarıyla bir gedik açtığımızı Hareket olarak belirtiyoruz. Bu yeterli midir? Ebetteki değildir. Çünkü nihai hedefimiz Önderliğimizin fiziki özgürlüğü ve Kürdistan’ın statüsünü sağlamaktır.

ÖNDERLİK SORULARINA CEVAP ARADI

Önderlik kendisini daha çok doğru ifade diyor. Biz ise anlamaya ve kavramaya çalışıyoruz. Şimdi her çocuğun küçük yaşta arayışları, çelişkileri ve yoğun soruları olur. Hatta her çocuk özgürdür, özgürce düşünendir, çünkü sistem daha hüküm etmemiş. O çocuk büyüdükçe hem aile sistemine hem çevre ve devlet sistemine entegre ediliyor. Okula başlarken, erkek çocuklar askerlik, dışarıdaki çalışma, yani sistemin sunduğu tüm verilere tabii oluyor. Her birimiz bunu yaşadık. Önderliği Önderlik yapan en temel özelliklerinden biri o çocukluk hayallerine ihanet etmemesidir. 'Ben hep arayışlarımın peşinde oldum. Ben hep soru sordum. Sorularıma cevap aramaya başladım. Ben hep çelişki yaşadım' diyor. Önderlik, okula başlarken Türkçe bilmiyordu ama neden ben Kürtçe konuşuyorum diğerleri Türkçe konuşuyor, diye kendisine sordu. O arayış, çelişki, soru ve cevap bulmalarıyla Önderlik oldu. Ve Önderlik, günümüze kadar bu sorgulamayı sürdürdü.

SİSTEME KARŞI KENDİ SİSTEMİNİ İNŞA

Önderlik tarzı ya da Önderlik gerçeği neyi ifade ediyor? Biz devrimci kişiler, Hareketin kadroları, militanları, öncüleri olarak sistemden köklü kopuşu ifade ediyoruz. Sistem, insanları, kadınları, dünya insanlığını kendine entegre etmek istiyor. Kendisine benzeten, onun gibi düşünen, onun gibi yorumlayan, hatta onun gibi düşünmeyen bile sistem ne diyorsa ona göre yaşıyor. Sistemden kastığımız hegemonik sistemdir, iktidar sistemleridir, kapitalist modernite sistemidir. Önder Apo, bu sistemlere karşıdır ama kendi sistemini inşa eden bir gerçekliğe de sahiptir. Önderlik toplumsallığın, özgürlüğün, kadınların varoluşunu ve evreni tanıdı. Tanıdıkça sorguladı. Evren toplumla nasıl bir eşgüdüm içinde? Bu toplumla nasıl ifade ediliyor? O yüzden savunmalarında, ‘özgürlük evrenin kendisinde var' diyor. İnsanlık da bu evrenin bir parçası, ondan var oluşudur. O zaman insanlık hep bir özgürlüğün peşinde olmalıdır.

SADECE KOŞMADI, OLUŞTURDU

Özgürlüğün peşinde koşmakla yetinmedi, hep oluşturdu. İşte bir PKK oluşturmak, bir kadın hareketini oluşturmak, bunu da aşarak diğer halklara ulaşmak… Önderlik, bir Kürdistanlı olarak doğdu ama aynı zamanda bir Ortadoğuludur. Önderliğimiz, insanlığa ulaştı, evrenselleşti. Felsefesi, bir coğrafyayla sınırlı değildir. Önderlik, insanlığının tarihini incelerken şunu net görüyor; insanlık, özgürlükten mahrum bırakılmış. Devlet, özgürlük ve demokrasi getirdiğini iddia ediyor ama böyle değil; inkardır, ötekileştirmektir, farklı düşüncelere yer vermemektir. Önderlik, alternatifinin olması mücadelesini yürüttü. Bizim 50 yıllık özgürlük mücadelemiz hep bunun peşindeydi. Bunu oluşturmak için hep mücadele etti.

MEKANLA SINIRLI DEĞİL

İşte bunların hepsi Önderlik gerçekliğidir. Önderlik gerçekliğini anlamak, dünya halklarının tarihini, Kürt halkının ve kadının tarihini bilmektir. Bilmek de yetmiyor. Hakikat, Önderlik hakikatinin bütünlüğünü ifade edendir. Önderlik, canlı bir varlıktır, mekanla sınırlı değildir, sınırları aşandır. 26 yıllık İmralı sürecine bakıyoruz; bunun üstesinden gelmek öyle kolay değildir. Önderlik, ‘fiziki olarak beni esir alabilirsiniz ama düşüncelerimi, ruhumu, felsefemi, ideolojimi zapt edemezsiniz’ diyor. Gerçekten bunu gerçekleştirdi. Önderlik, 26 yıllık işkencede, sistemi parçaladı. Kendi özgürlük düşüncesini, felsefesini tüm insanlığa ulaştırdı. Özgür düşünüyorsan, amacına kilitlenmişsin, bir halk uğruna ben varım diyorsan düşünceni kimse zapt edemez. İşte bu, özgür kişiliktir. O yüzden Önderliğimiz düşünsel, ruhsal ve felsefik olarak özgürdür.

ELEŞTİREN AMA GELİŞTİRENDİR

Önder Apo ile diğer halk önderlerinin kıyaslanmaması gerekir. Önderliğimiz tüm önderleri okumuş, tüm peygamberler tarihini incelemiştir. ‘Onların da kendi süreçlerinde yaptıkları devrimler vardır, çünkü bir halka öncülük etmişlerdir. Yanlışlıkları ve doğruları vardır. Yanlışlıklarını eleştirelim ama doğrularını büyütelim' diyor. Önderliğimizin, peygamberlere bakış açısı, inkâr, ötekileştiren ya da zıtlaştıran değildir. Hep eleştireldir ama geliştirendir. Diğer ulusal kurtuluş hareketlerinin liderleri, önderlerinin de hakkını veriyor. Şunları söylüyor: ’Onların döneminde olan ideoloji, paradigma neydi? Reel sosyalizmdi, gerçekleşen sosyalizmdi. Yanılgıları neydi? Nihai komünizm! Bitti. Şimdi toplumsal tarihsel süreci kesik kesik ele almaları var, diyalektik materyalizmdeki eksiklikler vardır. Şimdiki önderler de vardır. Biz bunları benimseriz benimsemeyiz o ayrı bir şeydir. Eleştirilerimiz vardır. Eleştiri şunları ifade etmiyor; onları topyekun reddetmek. Doğada her şey mükemmel değildir. Doğayı tanıdıkça kendini tanıyorsun. O yüzden de Marks’ın da, Lenin’in de, Stalin’in de ulusal kurtuluş hareketlerinin önderlerinin, halk önderlerinin yetmezlikleri vardı, eksikleri vardı. O dönemde bu kadar tarihi, arkeolojik veriler elde edilmemişti. Ben değişmedim, geliştirdim.'

TARİHSEL BÜTÜNLÜĞÜ GÖRDÜ

Kapitalist modernitenin bakış açışı şudur; geçmiş, geçmişte kaldı. Halbuki seni bugün belirleyen geçmiştir. Geçmişini bilmesen geleceğini inşa edemezsin. İşte Önderlik, bu tarih bütünselliğini gördü. Bu tarihsel bütünselliğin içinde tüm halk önderleri ve liderleri de var. Önderlik, tüm bunların mirasını kendisinde oluşturarak ve bunu bir ideolojik güce, paradigmasal sisteme dönüştürerek, tüm halklara bir sistem ulaştırdı. Alman halkının da orada tarihi vardır, Arap halkının da orada tarihi var. Bundan binlerce yıl önce halklar arasına sınırlar konulmamıştı, duvarlar örülmemişti.

İNSANLIĞIN ÖZÜNE İNİYOR

Önderlik İnsanlığın özüne iniyor. İnsanlık bin yıllar öncesinde ve bin yıllarca da hep birlikte yaşadı. Halkları birbirinden bu kadar bıçak gibi koparırcasına ayırmak, ancak ulus devletin zihniyeti ve anlayışıdır. Halklar özgürce, demokratik, eşit, birlikte yaşayabilecek bir kültüre sahiptir. O yüzden de diğer halk önderlerine hem saygı duyuyoruz hem de kazanımlarını sahipleniyoruz. Onlar yarım bıraktı. Türk sol hareketlerinin liderleri büyük direnip şehit düştüler. Önderlik, ‘ben Denizlerin yoldaşıyım' diyor. Onlar, halkların özgürce, birlikte yaşayabileceklerine inandı ve bunun uğruna mücadele etti. Kürt ve Kürdistanlıyız ama tüm halkların da kimliklerini tanıyan, hoşgörüyle yaklaşan ve birlikte yaşayabileceğimize inanıyoruz Bunu savunuyoruz.

ÖNDERLİĞİN ÖZGÜR HALKI

Önderlik, savunmalarında ‘ben hayali bir şey söylemiyorum. Ütopik değilim. Soyut şeyler de söylemiyorum. Çok somut ve yaşanmış ve bugün de yaşanılabilecek bir formül öneriyorum. Bunun adı demokratik konfederal sistemdir' diyor. Her halk kendi rengi, kimliği, dili ve varlığıyla konfederal sistem içinde paylaşabilen ve ortaklaşabilendir. O yüzden de tüm kadınlar burada kendini görüyor. Tüm enternasyonal yoldaşlar, dostlar, ve halklar, ‘biz Önderliğin özgürlüğünde kendi özgürlüğümüzü görüyoruz. Önderliğimizin demokratik konfederal sisteminde kendimizi görüyoruz. Bu sistem, bizim kimliklerimizi ifade edebilir. İnkar yok orada. Kendi rengi içindedir' diyor.

KADININ ÖZ VARLIĞINA KAVUŞMASI İÇİN

Kürt Kadın Hareketi olarak Önderlik hareketiyiz. Önderlik, öncülüğünü, felsefesini, ideolojisini oluşturdu. PKK'nin oluşumuyla Heval Sara'nın öncülüğünde günümüze kadar. Kadın Hareketi’ne ’siz kendi iradenizle, kendi düşüncenizle, kendi öz varlığınızla hep kendinizi var edin' dedi. İlk ezilen, sömürülen, köle edilen, kırılan kadınsa ilk özgürleştirilmesi, özgürlükle buluşturulması, örgütlülüğünün oluşması gereken de kadındır. Önderliğimiz kadının öz varlığına kavuşması için 50 yıldır çok kapsamlı mücadele etti ve devam ediyor. Tüm savunmalar kadın eksenlidir. Kadın kurtuluş ideolojisi, cins ideolojisi değildir; sosyal, kültürel, toplumsal bir ideolojidir. Sadece kadına ait değildir. Bizim ideolojik ilkelerimiz var. Kopuş teorisi, yani erkek egemen zihniyetten koparak kadın özgür düşüncesini oluşturma çabamız vardır.

ÖZGÜRLEŞTİKÇE TARİHİNİ YAZAR

Önderlik kadını tanımlarken, ‘içselleştirilmiş kölelik' tanımı kullandı. Bilinçsiz bir benimsemedir. Önce kadın kölelik tarihini tanımalı, tanıdıkça özgürlüğünü inşa edebilir. Önce kadın kölelik tarihi yazılmalı ve özgürlük tarihi de yazılmayı bekliyor, dedi.  Özgürleştikçe özgürlük tarihini yazacaksınız. Bunu da Kadın Hareketi’nin önüne en temel görev olarak koydu. O anlamda bizim Önderliğimiz, Kadın Hareketi’nin Önderliğidir. Önderlik, kadının özgün ve özerk örgütünü oluşturdu, özgür ordulaşmasını ve partileşmesini geliştirdi. Bunların hepsi coğrafyamızda ve Hareket’imizde ilktir. Burada hep kadının varlığı, öz dinamiği, öz düşüncesi, özgür düşüncesiyle buluşması vardır. Bunu, bu dağlarda geliştirdik. O yüzden de milyonlar ayağa kalktı. Kadınlar öncülük ederek tüm toplumsallığıyla birlikte Rojava Devrimi’ni gerçekleştirdi, bunun için kadın devrimi olarak tanımladık. Rojhilat'ta gerçekleşen ‘Jin jiyan azadî' serhildanı hakeza öyle. Burada keskin bir ayrım yoktur.

ÖZGÜRCE BULUŞMAK

Özgür kadın ve erkeğin buluşmasından özgürlük gelişir. Ezen ve ezilen yoktur. Köle ve efendi yoktur. Bunların hepsi devlet ideolojisinin argümanlarıdır ve toplumlara empoze edilmiştir. Atmamız gereken budur. O yüzden özgür Önderlik ile Kadın Hareketi olarak özgürce buluşmak, özgürce tartışmak temel hedeflerimizden biridir. Önderliğin geliştirdiği düşüncede, felsefede, ideolojide daha da derinleşmek, daha da anlam kazandırmak gerekir. Önderlik, ’anladıkça anlam kazandırırsın; anlam kazandırdıkça bunu toplumsallaştırırsın' diyor. Biz, bu evredeyiz.

ÖNDERLİK GİBİ YAŞAMAK

Önder Apo, kendisine yanlış yaklaşımları hep eleştirdi ve hala da eleştiriyor. ‘Siz tüm görev ve sorumluluklarınızı bana havale ediyorsunuz. Ben de insanım' dedi. Önderlik, birey olarak da vardır. Önderlik aynı zamanda toplumsal bir varlıktır. Önderlik PKK’nin kurucusu ve önderidir. Kadın Hareketi’nin önderidir. Tüm evreni çözen ve bunu topluma taşıyandır. O yüzden de Önderliğe katılmak gerekir. Önderliğe katılmak onu anlamaktır, kavramaktır ve yaşamsallaştırmaktır. Yaşamsallaştırmak, Önderlik gibi yaşamaktır. En son basına yansıdığı kadarıyla biz de takip ediyor ve öğreniyoruz; 'ben nerede olursam olayım, mekan beni belirlemiyor, ben mekanı belirliyorum ve ben bir sosyalist olarak yaşıyorum' dedi.

TOPLUM İÇİN YAŞAYANDIR

Sosyalist kişi disiplinlidir, komünaldir, düşüncede özgürdür, hep toplumu düşünen ve onun için hizmet edendir. Toplum için yaşayandır. Topluma kendini adayandır. Topluma verilenleri aşarak, toplumun öz gücünü, öz iradesini ve bilincini oluşturandır. Önderliğe doğru katılmak, komple anlamaktır. Bu, ideolojik, felsefik, örgütsel anlamda kapasiteni, ufkunu her gün daha da büyütmektir. Ufkun tüm evreni sarabilmeli, kavrayabilmelidir. Bunu yaptıkça kendin olursun. Özgür birey, daha sorumludur, daha kendini katandır. Gece ve gündüz devrim uğruna düşünendir. O rahat değildir. O anlamda tabii ki Önderlik hem bireydir ama hem de bizim toplumsallığımızdır. Hem bireydir hem de tüm evrenin düşüncesini kendisinde ifadeye kavuşturandır. Yani Önderlik kendisini aşandır. İşte bizim de bu Önderlik gerçeğine ulaşmamız gerekiyor.

ÖNDERLİK BİZİ ELEŞTİRİYORDU

Kolaya kaçıyoruz. Önderlik bilir, diyoruz. Elbette ki Önderlik bilir ve yapar da ama bizim de bilmemiz, yapmamız, o yolu doğru yürümemiz lazım. Önderlik önümüzü açsın biz yürüyelim; belirtsin, biz yapalım, demek olmaz. Bu, kendi sorumluluklarının gereğini Önderliğe havale etmektir. Önderlik geçmişte bizi bu konuda eleştiriyordu. O yüzden 15 Şubat arifesinde Önderlik gerçeğini doğru kavramak, Önderlik felsefesini doğru anlamak gerekir.

BU DEVLETİ ETKİSİZ KILABİLİRİZ

Önderlik paradigması, demokratik sistemi, kadın özgürlük çizgisini ve ekolojik toplumu, ifade ediyor. Bunları düşünsel, kavramsal, bilimsel olarak anlamak, anlayarak uygulamak gerekiyor. 15 Şubat'ın komplocularını ve 26 yıllık İmralı işkence sistemini yıkmamız, özgür yaşamı oluşturmamız, özgür iradeyi geliştirmemiz ve özgür toplum hedefine yürümemizle olur. Bu devleti böyle etkisiz kılabiliriz. Bu coğrafyada yaşayan bir halk özgür olmadıkça diğer halkların özgür olması mümkün değildir. Kapı komşusunu bile düşündüğümüzde bir komşun aç ise sen tok olabilir misin? İnsani bir özelliktir. Özgürlük de insani bir özelliktir. Bu ortadan kaldırıldı. 15 Şubat komplocularına karşı bu anlamda paradigmamızı geliştirmemiz gerekir. Bu komplocuları yenmek, tüm topluma ulaşmaktır. Bu komplocuları ortadan kaldırmak, kendi demokratik sistemini her yerde inşa etmektir. Kadın olarak kendi demokratik sistemini, özgür irade ve özgür kimliğini her yerde ilkesel olarak mücadelesini yürütmektir. Belki zafere ulaşamadık ama zafer yolunda yürüyen bir Hareketiz. Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlayana, Kürt statüsü oluşana kadar bu mücadelemiz, farklı farklı evrelerde, farklı tarz ve taktikler, yol ve yöntemlerle devam edecektir.