Azime Arsun bir an önce serbest bırakılmalı
KJK Demokratik İlişki ve İttifaklar Komitesi, Hewlêr Havaalanında Azime Arsun’un tutuklanmasını kınadı ve Arsun’un bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
KJK Demokratik İlişki ve İttifaklar Komitesi, Hewlêr Havaalanında Azime Arsun’un tutuklanmasını kınadı ve Arsun’un bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
Arsun’un tedavi amaçlı olarak yurt dışına çıkmaya çalışırken Türk devletinin talebi doğrultusunda tutuklandığını kaydeden Komite, “Parastin tarafından bilinmeyen bir yere götürülen arkadaşımız hakkında günlerdir bir bilgi alınamamaktadır. MİT ile işbirliği içerisinde kaçırılmış olan arkadaşımızın faşist Türk devletine iade edilme tehlikesi vardır” dedi.
Açıklamada devamla şunlar kaydedildi: TC’nin son yıllarda Kürt ve kadın kırım politikalarını Güney Kurdistan’da yoğunlaştırdığını bilinmektedir. Halkı için mücadele eden değerli militan ve yurtseverlerimiz Güney Kurdistan’da şehir ortasında TC’nin cinayet şebekeleri tarafından suikast saldırıları sonucu şehit edilmekte, Medya Savunma Alanlarında bulunan Kürt halkının savunma güçlerine karşı uluslararası anlaşmalarla yasaklanmış olan kimyasal silahlarla saldırılar gerçekleştirilmektedir. Bu saldırılar bir tek onurlu Kürt halkını değil insanım, demokratım diyen tüm güçleri de rahatsız edip harekete geçirmiş ve geçirmelidir.
Kürt halkının ulusal birliğini, bütünlüğünü, çıkarlarını zedeleyen bu uygulamalar karşısında tüm Kürt partileri, siyasetçi ve aydınları sömürgeci güçlerin bu saldırıları karşısında kendi halkının yanında saf tutmalılar. Ancak bazı güçlerin ve partilerin bu saldırılar karşısındaki tutumları Kürt düşmanlarını cesaretlendirmektedir. Kürt halkının ulusal bütünlüğünü, varlığını değerlerini tümden ortadan kaldırmak için elinden geleni yapan faşist Türk devleti ile ilişkilenmede halkımızın tüm tepkilerini görmezden gelen KDP, faşist TC’yi cesaretlendirmeye devam etmektedir. Bu haliyle Güney Kurdistanlı bazı güçlerin TC’nin soykırım politikalarına ortak olma temelinde geliştirdikleri ilişkiler trajik olduğu kadar vahimdir
Bilinmelidir ki tüm yaşamını kendi halkının özgürlüğüne adamış bir Kürt kadın siyasetçisine yapılan bu son muamele bir tek Kürt düşmanlarını sevindirir. Halkımızı derinden üzen bu tip uygulamalara geçit vermemek ulusallığın gereğidir.
Bakure Kurdistan-Türkiye’de Demokratik Güç Birliği ile Kürt ve halklar düşmanı faşist AKP-MHP rejimini sandıklara gömeceğimiz bu tarihi günlerin arifesinde gerçekleşen bu olay işbirlikçilik olarak kayda geçecektir. Unutmamak gerekir ki bu faşist rejimle işbirliği içerisinde olan güçlerinde bu seçimle büyük kaybedecekleri aşikardır. Dolayısıyla bu olayda sorumlu olan güçleri bu yanlış hesaplarından dönmeye, faşizme karşı direniş cephesine katkılarını sunmaya çağırıyoruz. Kadınlar olarak da iktidar partilerinin ulusal birliği zedeleyen bu politikalarından caydırmaya dönük çaba ve çalışmalarımızı yoğunlaştırmamız gerekmektedir. Bu vesile ile Güney Kurdistanlı tüm yurtsever, demokrat, aydın kadınları da bu olay karşısında tutum almaya çağırıyoruz.”