Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi: Göçmen cinayetleri politiktir!

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, 17 yaşındaki Gabonlu Dina’nın ve 9 yaşındaki Suriyeli Gina’nın katledilmesini Kadıköy Süreyya Operası önünde protesto etti.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi, 17 yaşındaki Gabonlu üniversite öğrencisi Dina’nın ve 9 yaşındaki Suriyeli Gina’nın Türkiye’de katledilmesini Kadıköy Süreyya Operası önünde protesto etti. “Gabonlu Dina’dan Suriyeli Gina’ya adalet istiyoruz” yazılı pankart ve dövizlerin taşındığı eylemde, göçmen cinayetlerinin münferit değil politik olduğu vurgulandı.

Birlikte Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan Gülyeter Aktepe okudu. 17 yaşındaki Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın (Dina) 26 Mart’ta Karabük Filyos Çayı’nda cansız bedeni bulunduğunu hatırlatarak sözlerine başladı. Aktepe, Cinayetin hemen ardından Dina’nın boğularak öldüğüne yönelik basın açıklaması yapmış olsa da postane çalışanları tarafından gönderilen taciz mesajları, Dina’nın çıplak ayakla kaçtığını gösteren video görüntüleri ve vücudundaki morluklar bu açıklamanın gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini vurguladı.

20 Mart’ta Dina’nın Gabon’a telefon göndermek için postaneye gittiğini anlatan Aktepe, “Dina, gönderinin teslim edilmediği yönünde aldığı mesaj sonrası 24 Mart’ta tekrar postaneye gitti, postanede çalışan bir görevli Dina’ya yardımcı olabileceğini söyleyerek telefon numarasını istedi. Dina daha sonrasında bu kişilerden para karşılığı cinsel ilişki teklifi içeren taciz ve tehdit mesajları almaya başladı” dedi.

Dina’nın ölmeden bir gün önce annesine gönderdiği mesajlarda ırkçılığa maruz kaldığını, öldürülebileceğinden korktuğunu, Sakarya’ya taşınmak istediğini söylediğini hatırlatan Aktepe, “Bir devlet kurumu olan PTT’nin çalışanlarının postaneye gelen göçmen bir kadını taciz ve tehdit etmesi kabul edilemez. Olay sonrasında hemen soruşturma ile ilgili gizlilik kararı alınması, video görüntülerini yayınlayan muhabirin gözaltına alınması, Dina’nın otomobiline bindiği görülen kişinin 3 kez gözaltına alınıp sonra serbest bırakılması ve 4. kez gözaltına alındıktan sonra ancak bugün tutuklanmış olması soruşturmanın etkin ve şeffaf yürütülmediğini göstermektedir” diye konuştu.

Aynı hafta içerisinde Kilis’te 9 yaşında Suriyeli kız çocuğu Gina Mercimek’in  de istismar edilip öldürüldüğünü belirten Aktepe, şunları kaydetti: “Bu cinayetler münferit değildir. 2014 yılında İstanbul’da tecavüze maruz bırakıldıktan sonra camdan atılarak katledilen Ugandalı Jesca Nankabirwa, 2017 yılında Sakarya’da yine tecavüze maruz bırakıldıktan sonra öldürülen Suriyeli Emani El Rahmun, 2019’da Ankara’da AKP’li milletvekili Şirin Ünal’ın evinde hayatını kaybeden Özbekistanlı Nadira Kadirova ve son olarak Gabonlu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın Karabük’teki ölümü, göçmen kadınlara yönelik sistematik erkek şiddetini gözler önüne sermektedir. Öte yandan göçmen ölümlerinin, göçmen kadın cinayetlerinin etkin soruşturulmadan üzerlerinin kapatılması, adaletin tesis edilmemesi tesadüf değildir. Siyasal iktidarın bilinçli sistematik politikalarının sonucudur.”

Kadın cinayetlerinin, göçmen cinayetlerinin politik olduğunun altını çizen Aktepe, “Irkçılığı sonlandıracak politikalar üretmek yerine; eşitsizliği, ayrımcılığı ve cinsiyetçiliği körüklemektedir. Bizler, göçmenlere yönelik her türlü ayrımcılığın ve sömürünün; göçmen kadınlara yönelik erkek şiddetinin karşısında olacağımızı yineliyor, göçmen ölümlerinin etkin biçimde soruşturularak aydınlatılmasını talep ediyoruz. Gabonlu Dina’dan Suriyeli Gina’ya adalet istiyoruz!” vurgusunda bulundu.