Özgür Kadın Kongresi (KJA) İstanbul Koordinasyonu, HDP yöneticileri ve parti meclis üyelerinin de aralarında bulunduğu 52 kişinin gözaltına alınmasını Çağlayan Adliyesi önüne yapılan bir basın açıklamasıyla kınadı.  Polis ablukası altında yapılan açıklamaya, HDP milletvekilleri Pervin Buldan, Beyza Üstün ile HDP milletvekili adayları ve HDP İstanbul İl Örgütü Eşbaşkanı Cesim Soylu katıldı. Annelerin barışı simgeleyen beyaz tülbentlerle ön safta yerini aldığı eylemde, "Siyasi soykırım operasyonlarını kınıyoruz" yazılı pankart açıldı. Eylemde, hep bir ağızdan, "Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana jinên” sloganları atıldı.

BULDAN: ZORLA İSTİKLAL MARŞI OKUMALARI İSTENDİ!

Eylemde konuşan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, AKP’nin  topyekun savaş konseptinin devreye koyulduğu bir süreçten geçildiğine dikkat çekerek, bu savaş konsepti çerçevesinde Kürdistan’da insanlar katledilirken, büyük şehirlerde  HDP‘li yöneticilerinin ve çalışanlarının da siyasi soykırım operasyonlarla gözaltına alındığını vurguladı. Bugün Kürdistan’ın birçok ilçesinde sokağa çıkma yasakları ilan edilerek,  sivil halkın katledildiğine işaret eden Buldan, "Cizre'de, Silvan, Sur, Nusaybin’de  yaşananlar bizlere AKP zihniyetinin bu ülkeye barışı, özgürlükleri ve kardeşliği getirmeyi engellediğini bir kez daha göstermiştir” dedi. 
Siyasi soykırım operasyonlarına da dikkat çeken Buldan, "İstanbul’da aralarında  içerisinde HDP  il yöneticileri, ilçe eşbaşkanları ve çalışanlarının olduğu 52 arkadaşımızın gözaltına alınışları bile ülkenin nasıl bir zihniyet tarafından yönetildiğini anlatmak için yeterli oldu. Arkadaşlarımız gözaltına alınırken darp edildiler. Özellikle kadın arkadaşlarımıza yapılan muamele Türkiye açısından bir utanç tablosudur. Sağlık kontrolüne götürülen kadın arkadaşlarımıza kadın polisler tarafından darp edildiler, kendilerine  zorla İstiklal Marşı okutulmaya çalışıldı. Kendilerine 'Ne mutlu Türküm' dedirtmek için zulüm uyguladılar" diye konuştu.

'1 KASIM'DA CEVAP VERİLECEK'

Buldan, İstanbul’da tekrardan 1980’li yıllarının yaşandığının altını çizen Buldan, "İstanbul bugün Diyarbakır cezaevidir" dedi. 1 Kasım seçimlerine giderken AKP’nin HDP’yi zayıflatmak için her yolu denediğine işaret eden Buldan, ancak HDP ‘yi kriminalize etme yöntemin boşa çıkacağını, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan zihniyetine karşı halk direneceğini ve 1 Kasım’da cevabını vereceğini söyledi. Başta kadınlar olarak bu baskı yöntemine karşı geleceklerini vurgulayan Buldan, şöyle devam etti: "52 arkadaşımız için ne karar çıkarsa çıksın bu kararın siyasi olduğunu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle verileceğini çok iyi biliyoruz. Ama her şeye rağmen, ailelerimizle, kadın kuruluşlarımızla bugün buradayız ve bu uygulamayı protesto ediyoruz."

'KÜRT HALKI BU ZULME BOYUN EĞMEYECEK!'

Basın açıklamasını okuyan KJA Sözcüsü Pınar Kaldal ise "1 Kasım seçimleri öncesi HDP ‘yi ve HDP’lileri 'suçlu',  'terörist' ilan edenler, bu soykırım operasyonlarının sorumlularıdır" vurgusunda bulundu.
Gözaltılarla HDP’nin 7 Haziran’daki kazanımlarını ve demokrasiyi yok etmenin amaçlandığını söyleyen Kaldal, Kürdistan ‘da halkı katlederek  yürütülen kirli savaşın, batıda da siyasi rehin alma operasyonlarla devam ettiğini söyledi. Kandal, Ekin Wan ve Hacı Birlik'in cenazelerine yapılan işkenceye de dikkat çekerek, "Ne bu katliamlar, ne bu işkenceler  Kürt halkına geri adım attırabilir" dedi.
Basın açıklaması, şu ifadelerle son buldu: "Kürt halkı onurlu barış demekten vazgeçmeyecek; zulme, zalime boyun eğmeyecektir. Kürt halkı bu katliamlar karşısında susmayacaktır. Saray'a karşı tüm kadınlar tek vücut olmalı. İnadına barış, inadına demokrasi ve inadına adalet!"