CFWIJ: Kadın gazetecilere şiddette Türkiye birinci!
CFWIJ, kadın gazeteciler için en çok şiddet vakasının görüldüğü ülkenin Türkiye olduğunu açıkladı.
CFWIJ, kadın gazeteciler için en çok şiddet vakasının görüldüğü ülkenin Türkiye olduğunu açıkladı.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu (CFWIJ) Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla kadın gazetecilere yönelik hak ihlalleri ve saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Ocak ayından Nisan ayına kadar meslektaşlarımıza dair birçok saldırı, yargı yoluyla taciz, tehdit ve hak ihlali kaydettik” denildi.
Açıklamada, 2020 yılıyla karşılaştırıldığında 2021 Ocak-Nisan ayları arasında kadın gazetecilere yönelik hak ihlallerinde yüzde 130,34 oranında artış olduğu ifade edilerek, 2021’in ilk çeyreğinde kadın gazetecilere yönelik 348 vaka kaydedildiği belirtildi. Bunlardan 74 kadın gazetecinin yazdıkları haber ve sanal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek duruşmaya çıkarıldığı ifade edildi.
ŞİDDET VAKALARINA DİKKAT ÇEKİLDİ
Özellikle kadın gazeteciler için basın özgürlüğü kavramının içinin giderek boşaltıldığının vurgulandığı açıklamada, “Ocak ayında yayınladığımız raporda kadın gazetecilere yönelik en az 60 fiziksel saldırı, yasal yolla taciz, gözaltı, tutuklama ve çevrimiçi saldırıları ayrıntılı olarak açıklarken bu sayının Şubat ayında ise bu sayının 97'ye yükseldiğini gördük. Mart ayında ise 111 vaka ile sene başından itibaren neredeyse iki katına çıkarak, kadın gazetecilerin karşı karşıya kaldığı şiddetin giderek daha endişe verici ve ciddi bir tehlike oluşturduğunu gözlemledik” denildi.
KATLEDİLEN GAZETECİLER
Açıklamada, 2021 yılının başından beri dünyada 7 kadın gazetecinin katledildiğine dikkat çekilerek, şu ifadelere yer verildi:
"Dünya çapında 45 kadın haber takibi yaparken gözaltına alındı. Meslektaşlarımızın 38’i çevrimiçi karalama kampanyalarında hedef gösterilirken, 37’si sahada haber yaparken saldırıya uğradı. 34 kadın gazeteci pandemi koşulları gözetmeksizin işlerinden kovuldu. 25’i iş yerinde mobbinge maruz kaldı. Sene başından beri en az 20 kadın gazeteci tehdit edilerek sindirilmeye çalışıldı. 17 kadın gazeteci cinsel tacize maruz kaldı. 16’sı ise fiziksel şiddete uğradı. 9 kadın gazeteci hakkında hapis cezası verildi. Sekizi sözlü tacize uğrarken, üçü ırkçı söylemlere hedef gösterildi. Dört kadın gazeteci devlet baskısıyla karşı karşıya kaldı. İki kadın gazeteci cinsiyetçi söylemlerin odağındayken, bir kadın gazeteci kaçırıldı. Bir kadın gazetecinin ise uğradığı suikaste yönelik davasında halen faili yakalanamadı."
ŞİDDETTE TÜRKİYE LİDER!
Açıklamada, Afganistan’ın, kadın gazetecilerin hayati riski bakımından en riskli ülkeler arasında ilk sırada yer aldığı kaydedilirken, 2021 yılının başında ülkenin Celalabad kentinde, Enikass TV çalışanı Mursal Wahidi, Sadia Sadat ve Shahnaz Roafi isimli 3 kadın gazetecinin DAİŞ tarafından katledildiği ifade edildi.
Kadın gazetecilere yönelik en çok şiddet vakasının Türkiye’de olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Toplamda 114 kadın gazeteciye dair yargı yoluyla taciz, saldırı ve tehdit vakası kaydettik. 2021’in başından bu yana 50 kadın gazeteci sosyal medya paylaşımları ya da yazdıkları haberler nedeniyle hakim karşısına çıktı. Haklarında en çok tazminat ve ceza davaları görüldü. Üç kadın gazeteci hapis cezasına çarptırıldı” diye belirtildi.
Van’daki helikopter haberi nedeniyle tutuklanan Jinnews muhabiri Şehriban Abi ve Gazeteci Nazan Sala’nın yaklaşık 6 ay cezaevinde kaldığının hatırlatıldığı açıklamada, "Türkiye’de sahada haber takibi yapan kadın gazeteciler de bu yılın başından beri giderek artan bir baskı ve polis şiddetiyle karşı karşıya kaldı. Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektör Prof. Dr. Melih Bulu, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda salgın gerekçe gösterilerek planlanan etkinliklere getirilen kısıtlamalar, İstanbul Sözleşmesinin feshedilmesi gibi ülkedeki kritik gelişmelerle birlikte oluşan kitlesel hareketleri de beraberinde getirdi. Söz konusu gelişmeleri takip eden 14 kadın gazeteci polis şiddetine maruz kalarak gözaltına alındı” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD), eski ABD Başkanı Donald Trump’ın destekçilerinin Kongre'nin bulunduğu Capitol binasını rehin aldığı olaylarda destekçiler ve polis arasında çıkan çatışmada birçok kadın gazetecinin ekipmanının zarar gördüğüne dikkat çekildi.
Myanmar’da gerçekleşen darbenin ardından birçok gazetecinin işini bırakmak zorunda kaldığının ifade edildiğği açıklamada, şöyle devam edildi:
"2021 yılı, Belarus için de zorlu başladı. 2020 yılının Ağustos ayında düzenlenen şaibeli seçimle tekrar Cumhurbaşkanı olan Aleksandr Lukaşenko’nun ardından ülkede sular durulmadı. Seçimlere tepki gösteren kitlesel hareketleri takip eden kadın gazetecilerin evleri basıldı, gözaltına alındı. Sene başından beri 6 kadın gazeteci gözaltına alındı, 2’si tutuklandı, 3’ü hakkında ise dava açıldı. 15 Kasım 2020’den beri parmaklıklar ardında tutulan gazeteciler Katsyaryna Andreyeva ve Darya Chultsova hakkında ‘kamu düzenini büyük ölçüde ihlal eden eylemlerin düzenlenmesi ve hazırlanması’ suçlamasıyla iki yıl hapis cezası verildi.
Kadınların araba kullanma hakkı için kampanya yürütmesiyle tanınan ve beş yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırılan Suudi kadın aktivist Loujain Al-Hathloul, 11 Şubat’ta serbest bırakıldı. Al-Hathloul, neredeyse üç yıla yakın tutuklu kaldı. Tutukluluk sürecinde insanlık dışı muameleye maruz kalan insan hakları savunucusu, tutukluluk koşullarının düzelmesi amacıyla açlık grevine girmişti.
İnsan hakları ve kayıt dışı göç konusunda yaptığı haberler nedeniyle ‘yasadışı örgüt üyesi olmak’ ve ‘yalan haber yapmak’ suçlamalarıyla neredeyse iki yıldır eşiyle birlikte keyfi tutuklanan Mısırlı gazeteci Solafa Magdy, 14 Nisan’da serbest bırakıldı.
Gazetecilikte Kadın Koalisyonu olarak 2021’in ilk çeyreğinde Türkiye, ABD, Myanmar ve Belarus’un yanı sıra Rusya, Hindistan, Pakistan, Meksika ve İran kadın gazetecilere yönelik taciz, şiddet ve hak ihlallerinin uygulandığı diğer ülkeler arasında yer alıyor. Bu Basın Özgürlüğü Günü’nde de diğerlerinde olduğu gibi ifade özgürlüğümüzün korunduğu, meslektaşlarımızın güvenlik koşulları göz önünde tutularak gazetecilik yapabilecekleri bir dünyanın kurulması için dünya liderlerine çağrıda bulunuyoruz. Gazeteciler, güvenli ortamlarda özgürce mesleklerini yapabilmelidir.”