DBP Kadın Meclisi: Ne olursa olsun tecrit kırılmalı!
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, Kürt kadınları İmralı tecridini kabul etmiyor. Ne olursa olsun tecrit kırılmalı” dedi.
DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, Kürt kadınları İmralı tecridini kabul etmiyor. Ne olursa olsun tecrit kırılmalı” dedi.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Aynur Sarıca, partisinin Amed’de bulunan danışma bürosunda güncel gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi. Sarıca, “14 ve 28 Mayıs seçimlerinden sonra eleştiri ve öz eleştiri süreçleri oldu, halk toplantıları da sürüyor. DBP olarak bu sorumluluğu kendimiz de görüyoruz ve öz eleştirilerimizi vereceğiz. Kadınlarla, gençlerle buluşmaya devam edeceğiz” dedi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki mutlak tecride dikkat çeken Sarıca, “Kürt halkı ve Sayın Abdullah Öcalan arasındaki bağı engellemek istiyorlar. Ne kadar engellemeye çalışırlarsa çalışsınlar halk daha çok bağlılık kuruyor. Ne olursa olsun tecrit kırılmalı. Tecrit İmralı’dan bütün cezaevlerine ve Türkiye halklarına yayıldı. Kürt kadınları tecridi kabul etmiyor ve buna karşı mücadele ediyor. Korktuklarını çok iyi biliyoruz, çünkü özgür kadınlar sokaklara çıktığında topluma özgürlük getiriyor. İktidar da bundan korkuyor” diye belirtti.
HASTA TUTSAKLAR
Hasta tutsakların durumuna değinen Sarıca, "Basından da gördüğünüz gibi Özge Özbek ameliyat masasından sonra tutuklandı, çok ağır hastalıkları var. Hasta tutuklular konusunda bize 'ölene kadar çıkarmayacağım' mesajı veriliyor. Bunu kabul etmiyoruz. Hasta tutukluların serbest bırakılmasını talep ediyoruz" diye belirtti.
“Cezaevlerinde tecridi derinleştiriyorlar, Kurdistan’da özel savaş politikalarına devam ediyorlar. Özel savaş politikalarıyla Kürt kültürü, dili, düşüncesi, kadınları, gençleri üzerinde savaş yürütüyorlar. İnsan haklarını askıya alarak kendilerine yaşam alanı yaratmak istiyorlar. Özel savaş politikaları ile uyuşturucuyu sokaklara yaydılar, Kürt diline yasaklar getirdiler. Toplum içinde kargaşa yaratmak istiyorlar. Uzun bir süredir askerler ve kolluk görevlilerinin eliyle de özel savaş politikaları devam ediyor. Cezasızlık politikası nedeniyle hiçbiri tutuklanmadı."
LOZAN ÇALIŞTAYI
TJA’nın dün gerçekleştirdiği Lozan Çalıştayı'nı değerlendiren Sarıca, “Bu çalıştay çok önemliydi, Ermeni, Êzidî, Süryani bütün kimliklerden kadınlar konuştu. Lozan ile tüm azınlıkların hakları yok sayıldı, insan hakları, dil, kadın hakları yok edildi ve çok sayıda insan katledildi" dedi. Ulus-devletlere karşı demokratik ulusu savunduklarını vurgulayan Sarıca, "Lozan’ın ikinci yüzyılı geldi ama bakış açıları aynı. Kadın, gençlik haklarını tanımıyorlar. Bu zihniyetle bu yüzyılı da götürmek istiyorlar, bunu kabul etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Sarıca, şunları da belirtti: "DBP’li kadınlar olarak kadın hakları, dil hakları, insan hakları ve çocuk hakları için tarihi bir direniş yürütüyoruz. Sistem de bu nedenle daha çok kadınlar üzerine baskılarını çoğaltıyor. Kadın mücadelemiz sokak sokak devam ediyor. Eril zihniyet ve sisteme karşı biz yine sokaklarda mücadelemizi büyüteceğiz, sokaklarda olacağız. ‘Jin, jiyan, azadî’ felsefesiyle direnişimize her alanda devam edeceğiz."