Almanya’nın Düsseldorf kentinde Kürt kadınları ve çeşitli Alman kadın gruplarının ortak organizesiyle bir yürüyüş düzenlendi. Kürt kadınlarının öncülük ettiği yürüyüşü; YJK-E NRW, Tamilli Kadınlar, SDS, SDAJ, See Red ve FAD gibi çeşitli Alman kadın grupları organize etti.

Kadınlar saat 14.30’da Düsseldorf merkez tren istasyonu karşısındaki DGB Haus önünde toplanmaya başladı. Kürt kadınlarının büyük çoğunluğu ulusal kıyafetlerle alanı doldurdu.

KOÇ: OMUZ OMUZA MÜCADELE DÖNEMİ

Alanda ilk olarak KNK temsilcisi Nilüfer Koç bir konuşma yaptı. Koç, 100. gününü dolduran açlık grevindeki tutsaklara değinerek sözlerine başladı. Bugünün aynı zamanda Koçgiri isyanının 100. yıldönümü olduğunu belirten Koç, “Alişer ve Zarife şahsında direnen halkımızın özgürlük mücadelesini selamlıyorum” dedi. Konuşmasını daha sonra Almanca sürdüren Koç şunları belirtti:

“Tıpkı 8 Mart 1857’deki gibi kapitalist sistem bugün de sistem krizini aşmak için biz kadınları başka yöntemlerle hedef almaya devam etmektedir. 3. Dünya Savaşı’nda ulus devletler krizlerini denetim altına almak için milliyetçilik ve cinsiyetçiliği bir politika olarak sahaya sürmekte; sağcılık, erkek egemenliği ve erkek popülizmi geliştirilmektedir. Buna karşı alternatif çizgi, alternatif düşünce kadın özgürlük çizgisidir. Önder Apo bu nedenle 21. yüzyıl kadın yüzyılı olacaktır’ dedi. Eğer örgütlü olursak, birbirimizle dayanışma içinde olursak patriarkal sistemi ortadan kaldırabiliriz. Artık şikayet eleştiri değil, omuz omuza mücadele dönemidir, küresel düzeyde kadınların ortak mücadelesini büyütme dönemidir.”

ROJAVA’DAKİ ENTERNASYONALLERDEN SESLİ MESAJ

Yürüyüşe Rojava’daki enternasyonaller de bir mesaj gönderdi. Women Defend Rojava adına gönderilen sesli mesajda, erkek egemen zihniyetin Ortadoğu’da da Avrupa’da da farklı farklı yüzlerle karşımıza çıksa da aynı olduğuna dikkat çekildi. Rojava’da Kürt kadınlarının DAİŞ’e verdiği mücadelenin tüm kadınlar adına verilen bir mücadele olduğunu bugün de Rojava’da ortaya çıkan alternatif modelin tüm kadınların kurtuluşunu hedefleyen bir yönetim modeli olduğunu belirterek ortak mücadele çağrısı yaptı.

Yürüyüşte TEKOJİN aktivistleri de bir mesaj okudu. Mesajda genç kadınlar olarak kadın mücadelesinin en dinamik kesimi olduklarına vurgu yaptılar ve mücadeleyi büyüteceklerini belirttiler.

Tamilli kadınlar adına konuşan temsilci, TJK-E tarafından bir süre önce başlatılan ‘Diktatörün yargılanması için 100 neden, 100 bin imza’ kampanyasını selamladı. Kampanyanın kendileri için de ilham olduğunu belirtti. Tamil Kadınları olarak kendi ülkelerinde katledilen kadınların hesabını sormak için de bir örnek olduğunu belirtti.

RENGARENK PANKARTLAR

Başlangıç mitingi ardından yürüyüşe geçildi. Kıyafetler kadar kadınların taşıdıkları pankartlar da renkliydi. En önde 3 dilde ‘8 Mart kutlu olsun’ yazılı büyük pankart taşındı. Arkasında Tamilli kadınlar kendi pankartlarıyla korteje katıldılar. Hemen arkasında ise, 25 Kasım’da TJK-E’nin startını verdiği “100 Neden” kampanyasıyla ilgili pankart ve Erdoğan rejimi tarafından katledilen kadınların resimleri taşındı.

Kadınların ufak bez parçalarından elleriyle diktikleri Almanca “Kadınlar dünyayı değiştirecek” ve “Jin Jiyan Azadi” mor, sarı ve beyaz bezlere yazılı “Sen de değişim ve özgürlük için ayağa kalk”, “kadın kırımına karşı özgürlük zamanı” pankartlar ile TJK-E bayrakları, Paris’te katledilen 3 Kürt kadın siyasetçinin resimlerinin bulunduğu bayraklar taşındı.

CADILARIN RUHU DİRENEN KADINLARDA YAŞIYOR

Eylemde kadınlar mor siyah renkli süpürgeler taşıyarak cadılık kültürüne atıfta bulundular. Süpürgelerin önünde “Öldürümediğiniz cadıların torunlarıyız” yazılı pankartla cadı süpürgesi korteji oluşturuldu. Süpürgelerin üzerinde şu yazılar vardı: “Cadıların ruhu her yerde! Dağlarda, sokaklarda, evlerde… Direnen kadınlarla yaşıyor”, “Erdoğan’ı tarihin çöp sepetine süpüreceğiz.”

GÖKKUŞAĞI İLGİ ÇEKTİ

Kadınlar ayrıca kadın sembolüyle Erdoğan’ın peşinde koşan kadınları da bir pankarta resmetti altına da “Kadınların eli yakanda faşizm kadın eliyle son bulacak” yazdılar. Ayrıca gökkuşağı renklerinde dünya sembolü kuşak da basının ilgisini çekti.

DAVUL VE ERBANELER COŞKUYU KATLADI

Kürt kültürünün sembolü olan davul ve erbaneler de yürüyüşte kortejlerden biriydi. Davul ve erbaneler kadınların coşkusunu ikiye katladı. SDS, SDAJ ve See Reed grupları da yürüyüşün devamında ayrı ayrı kortejlerini oluşturdular. “Kadına yönelik şiddet sistemseldir”, “bizden birini alırsanız hepimiz yanıt veririz” yazılı pankartları taşıdılar.

İki saat devam eden yürüyüş Oberbijk meydanında son buldu. Yürüyüş boyunca kadınlar müzik, davul ve erbaneler eşliğinde hem yürüdü hem halay çekti, “Jin Jiyan Azadi” sloganları hiç durmadı. Oberbijk meydanında SDS, SDAJ ve See Reed adına konuşmalar yapıldı, halaylarla eylem sona erdi.