İşgalci Türk devleti ve SMO çeteleri 8 Aralık 2024 tarihinden bu yana Tişrîn Barajı’na ve çevresindeki köylere yönelik havadan ve karadan saldırılarını sürdürüyor. Tüm bu saldırılara rağmen, YPJ-YPG ve QSD savaşçıları büyük bir kararlılıkla direniyor. Kuzey-Doğu Suriye halkı da savaşçılarına destek olmak amacıyla Devrimci Halk Savaşı ruhuyla, 8 Ocak 2025’te Tişrîn Barajı’nda nöbet eylemlerine başladı. İşgalci Türk devleti ve SMO çetelerinin yoğun hava bombardımanlarına karşı savaşçılar ve halk Tişrîn Barajı’nı savunuyor.

Tişrîn Barajı’nda devam eden direnişte yer alanlardan biri de YPJ savaşçısı Bişeng Çiya.

Türk devleti saldırılarını arttırdığını belirten YPJ’li Bişeng Çiya, “Türk devleti saldırılarını ne kadar arttırırsa arttırsın biz de buna karşı Tişrîn Barajı’nda büyük bir direniş yürütüyoruz. Asla geri adım atmayacağız, çünkü biz özgürlüğe inanan bir halkın çocuklarıyız. Halkımız sonuna kadar arkamızda ve onların bize olan inançları sayesinde daha kararlı bir şekilde direnişimizi sürdürüyoruz. Tişrîn Barajı’nı savunan savaşçılar olarak, Devrimci Halk Savaşı ruhuyla, halkımıza verdiğimiz söz temelinde, sonuna kadar topraklarımıza sahip çıkacağız” diye konuştu.

TÜRK DEVLETİ DOĞRUDAN GAZETECİLERİ HEDEF ALIYOR

İşgalci Türk devleti hem çeteleri aracılığıyla hem de teknik yöntemlerle intihar dronları kullanarak Tişrîn Barajı’nda katliam gerçekleştiriyor.

Bişeng Çiya, özellikle gazeteci Egîd Roj’un hedef alınmasına dikkat çekerek şunları söyledi: “Biz yalnızca çetelere karşı savaşmıyoruz, Türk devletinin intihar dronlarına karşı da savaşıyoruz. Elbette yalnızca savaşçılar değil, halkımız ve gazeteciler de büyük bir fedakarlık göstererek direnişi sürdürüyor. Bu, Tişrîn Barajı’nda yaşanan gerçekliktir. Tişrîn Barajı’na gelen gazeteciler, var olan direnişi ve Türk devletinin saldırılarını tüm gerçekliğiyle dünyaya duyurmak için burada bulunuyor. Bundan dolayı Türk devleti doğrudan gazetecileri hedef alıyor.

Gazeteciler savaşçı değil, silahlı değiller, sadece kameraları ve kalemleriyle Tişrîn Barajı’ndaki direnişi kamuoyuna duyurmaya çalışıyorlar. Egîd Roj da Tişrîn Barajı’nda fedakarca çalışan gazetecilerden biriydi. O, hem savaşçıların gerçekliğini hem de direnen halkın sesini dünyaya duyurdu. Hakikatleri açığa çıkarmak için en ön saflarda cesur bir şekilde gazetecilik yapıyordu. Bu yüzden Türk devleti tarafından hedef alındı. Bizler de sonuna kadar mücadele edeceğiz ve bu barajın düşmanın eline geçmesine asla izin vermeyeceğiz.”