Fete de l’Humatine’de Rojava ve Kürt kadın mücadelesi anlatıldı

Êzîdî Kadın Hareketi temsilcisi Leyla Boran ve Rojava Halk Meclisi Eşbaşkanı Sinem Muhammedi Fete Humanite'de açılan Kürdistan çadırında Rojava ve Kürt kadın mücadelesi başlığı altında şenliğe katılanlarla buluştu.

Êzîdî Kadın Hareketi temsilcisi Leyla Boran ve Rojava Halk Meclisi Eşbaşkanı Sinem Muhammedi Fete Humanite'de açılan Kürdistan çadırında Rojava ve Kürt kadın mücadelesi başlığı altında şenliğe katılanlarla buluştu. 

Kürdistan çadırında saat 14.00'de başlayan moderatörlüğünü CDK-F eşbaşkanı Cemile Renkliçay'ın yaptığı panelin ilk konuşmacısı Sinem Muhammed oldu. Sinem Muhammedi Kürtleri yalnız bırakmayan ve onların dostları olarak paneli izleyen tüm katılımcıları selamlayarak başladı konuşmasına. 

"Bizim direnişimiz ve savaşımımız Rojava'da olabilir. Ama yürüttüğümüz mücadele tüm insanlık için. Halkımıza büyük bir savaş yürütüldü. Barbar ve kabul edilemez savaş karşısında irademizle direndik. DAİŞ'e karşı yürüttüğümüz mücadelede belki silahlarımız azdı. Ama inancımız büyüktü. Bize kazandıran da buydu. Silahlarınız olabilir ama iradeniz olmadığında silah hiçbir şeydir. Bunu kendi gerçeğimizde gördük" diyen Muhammedi, Kobanê direniş sürecinde yaşananlar konusunda panele katılanları bilgilendirdi. Kobanê'nin kurtuluşu sürecinde Kürt kadının korkusuzluğu ve iradesinin bütün somutluğuyla ortaya çıktığına dikkat çeken Muhammedi, "DAİŞ Kürt kadınlarının elinden ölürsek cehenneme gideriz diyorlardı. Hepsi cehenneme gitti" ifadesini kullandı. 

Kobanê'nin kurtulduğunu ama yüzde 90'ının savaş nedeniyle tahrip olduğuna dikkat çeken Muhammedi, yeniden inşaa için tüm insanlık değerlerini savunan güçleri dayanışmaya çağırdı. "Kobanê insanlığın mücadele sembolüdür. Bu sembole sahip çıkılmalıdır" dedi. 

Afrin üzerindeki ablukaya dikkat çeken Muhammedi, Türkiye'nin DAİŞ'e olan desteğine dikkat çekti. Tüm kuşatmalara rağmen asla teslim alınamayacağına dikkat çeken Muhammedi, Kürt kadının mücadelesinin her geçen gün büyüdüğünü ifade etti. Bütün dünyanın artık Rojava, YPJ ve Kürt kadının direnişinin tanındığını ifade eden Sinem Muhammed'in konuşması, paneli izleyen çoğunluğu kadın tarafından ilgiyle izlendi. 

Êzîdî Kadın Hareketi'nden Leyla Boran panelin ikinci konuşmacısıydı. 

Şengal halkı adına panele katılım sağlayanları selamlayan Leyla Boran Şengal katliamı süreci konusunda neler yaşandığı konusunda katılımcıları bilgilendirdi. 76 kezdir soykırıma uğrayan Êzîdîlerin DAİŞ eliyle bir kez daha soykırıma uğradığını belirten Boran, Şengal halkının şimdi birçok bölgede ayrı kamplarda insanlık dışı koşullarda bulunduğunu ifade etti. DAİŞ'in saldırısı sırasında binlerce Êzîdî kadının DAİŞ tarafından kaçırıldığını ve pazarlarda satıldığını ifade eden Leyla Baran, bunların arasında 8-9 yaşında kız çocuklarının olduğunu ve bunların 70 yaşındaki insanlara satıldığını ifade etti. 

Leyla Boran Êzîdî kadınlarının DAİŞ'in barbarlığından sonra yaşadıklarını özetledikten sonra, saldırı sonrası geriye kalan Êzîdî kadınların bölgede yeni oluşturduğu öz savunma modellerini anlattı. 

Kürt kadın mücadelesinin Ortadoğu'da ulaştığı düzey, Kürt kadınlarına ve Kürt halkına dönük saldırıların anlatıldığı panel büyük bir ilgiyle izlendi. Çok sayıda Fransız kurum temsilcisi de dinleyici olarak panele katılım sağladı. Kürt kadınları dakikalarca ayakta alkışlandı.