Amed ve Cizre’de incelemelerde bulunan Fransız kadın heyeti, Türk devletinin saldırılarında özellikle kadınların da hedeflendiğine dikkat çeken Fransız kadın heyeti, kadınların yaralandığını, gözaltına alındığını ve tutuklandığını da belirtti.
Hülya Aksoy, Hauts-de-Seine Departmantı üyesi Laurren Genthon, Kürdistan-Fransa dayanışma derneği Sylvie Jan ile gazeteci Emanuelle Valenti Cizre ve Amed’de bir dizi incelemelerde bulundu.
Yazılı bir açıklama yapan heyetin, inceleme sonuçlarını önümüzdeki günlerde raporlaştırarak, kamuoyu ile paylaşması bekleniyor.
Kürt Kadın Hareketi’nin çağrısı ile Kürdistan’a gittiklerini belirten heyet, “Derin bir şekilde etkilenmiş, sarsılmış bir şekilde geri döndük. Gördüklerimizi anlatabilmek için kelimeleri seçmemiz gerekiyor. Seçtiğimiz kelimeler ise, terör, insanlık, ekolojik, kültürel ve politik trajedidir. Ayrıca cesaret, umut ve sonuna kadar mücadele etme kelimelerini seçiyoruz” dedi.
Türkiye Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan’ın “terörizm”e karşı mücadele adı altında Kürt halkına yönelik “total savaş” başlattığına da dikkat çeken heyet, polis ve askerlerin faşist yöntemlere başvurduğunu da belirtti. Roketlerin atıldığı, öldürme amaçlı insanların hedeflendiğini, ateşin silah olarak kullanıldığı, sivillere yönelik gaz kullanıldığını gördüklerini kaydetti.
Türk devletinin saldırılarında özellikle kadınların da hedeflendiğine dikkat çeken Fransız kadın heyeti, kadınların yaralandığını, gözaltına alındığını ve tutuklandığını da belirtti. Cizre’deki HDP İlçe Binası’nda özellikle kadınların kullandığı katın hedeflendiği de vurgulanan açıklamada, engellenen milletvekillerinin özellikle kadınlar olduğunu, eş başkanların da tutuklandığını ifade etti.
İnsani, ekolojik bir trajedinin de yaşandığı vurgulanan açıklamada, ormanların ve dağların yakıldığını, binlerce hayvanın da canlı canlı yakıldığı kaydedildi. Amed’in Sur ilçesinde 16’ıncı yüzyıldan kalma caminin asker ve polis tarafından delik deşik edildiği dile getirilen açıklamada, gerilla mezarlıklarına yönelik yapılan saldırılara da dikkat çekildi. İHD üyesi bir kadın avukatın, “Mezarlıklara saldıran bir iktidarın canlılara ne yapabileceğini hayal edin” cümlesine de yer verildi.
Kadınların büyük bir direniş sergilediği de kaydedilen açıklamada, direnişin Rojava’yı DAİŞ çetelerine karşı savunan gelenekten geldiği de belirtildi. Fransa ve uluslararası topluluğa Türk devletinin saldırılarını bir an önce durdurması çağrısı da yapılan açıklamada, böylece 1 Kasım’da yapılacak erken seçimlerin özgür bir şekilde yapılacağı vurgulandı. Ayrıca barış görüşmelerinin yeniden başlayacağı da belirtildi.