HDK Kadın Meclisi: Erkek devlet şiddetine karşı sokakları terk etmeyeceğiz

HDK Kadın Meclisi, 25 Kasım etkinlikleri kapsamında Kadıköy’de yaptığı açıklamada, “Kendi bekaları için her türlü şiddeti, hukuksuzluğu, yalanı ve yıkımı meşru gören iktidarlara karşı sokakları, alanları terk etmedik, etmeyeceğiz” mesajını verdi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü etkinlikleri kapsamında Kadıköy Süreyya Operası önünde açıklama yaptı. HDP milletvekilleri Züleyha Gülüm, Dilşat Canbaz Kaya ve feminist kadınların katılımıyla gerçekleştirilen eylemde, erkek devlet şiddetine karşı mücadelesine vurgu yapıldı. 

Sık sık, “Jin jiyan azadî”, “ Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganlarını atan kadınlar adına açıklamayı okuyan Didem Acabey, kadın özgürlük mücadelesinin Mirabel kardeşlerden Nagîhan Akarsel’e ve Jîna Emînî’ye uzanan bir hatta sınır tanımadan sürdüğünü vurgulayarak sözlerine başladı. 

Acabey, dünyada faşizme, patriyarkal kapitalizme, cinsiyetçiliğe, homofobiye, milliyetçiliğe, gericiliğe, nefret ve ayrımcılığa karşı direnen kadın mücadelenin yollarını aydınlattığını kaydetti. 

İran’da 22 yaşındaki Kürt kadın Îjna Emînî’nin İran devlet güçleri tarafından katledildikten sonra isyan ve protestoların büyüdüğünü hatırlatan Acabey, Rojhilat Kürdistanı başta olmak kadınların öncülük ettiği halk ayaklanmasının İran’ın her yerine yayıldığını anımsattı. 

Aynı dönemde Jineoloji editörü Gazeteci Nagîhan Akarsel’in de Suriye’de erkek devletin suikastı ile katledilmesi Ortadoğu’da yükselen ve büyümekte olan kadın özgürlük mücadelesinden bağımsız olmadığını belirten Acabey, “Nagîhan’ın erkek devletler tarafından katledilmesinin altında, yok sayılan kadın tarihimizden ve onun köklerinden aldığımız inançla yürüttüğümüz kadınların özgürlük mücadelesi yatmaktadır. Bizler ‘Kadın Dayanışması Sınır Tanımaz’ diyerek, Jîna’nın saçlarını, Nagîhan’ın hakikat kalemini kadın özgürlük tarihimizle birleştirerek, dünyanın her yerinde yankılanan “Jin, Jiyan, Azadî” sloganı ile isyan çığlığımıza dönüştürüyoruz” dedi. 

Türkiye’de de aynı baskı ve şiddet sarmalığının yaşadığının altını çizen Acabey , AKP-MHP faşist iktidarının tekçi, otoriter, savaştan beslenen politikalarının en çok da kadınları vurduğunu belirtti. İktidarının anayasa değişikliğinde yer alan “aile” tanımının kadınlar için erkek şiddeti ve eve hapsedilmek anlamına geldiğini vurgulayan Acabey, faşist bloğun kadın düşmanı, milliyetçi, şoven, toplumu düşmanlaştıran ve kutuplaştıran politikalarını kabul etmeyeceklerini ve birleşerek bertaraf edeceklerini kaydetti. 

Ulus devletlerin ve popülist sağ siyasetin yükselişe geçtiği her yerde şiddet ve ölüm olduğunu vurgulayan Acabey, “Kendi bekaları için her türlü şiddeti, hukuksuzluğu yalanı ve yıkımı meşru gören iktidarlara karşı sokakları, alanları terk etmedik, etmeyeceğiz” vurgusunda bulundu. 

Dünyanın her yerinde kadınların özgürlük mücadelesi yükselteceklerini kaydeden Acabey, şöyle konuştu: “ Her şeyin artık bir saç teline bağlı olduğu bu zamanda, 25 Kasım’ı tüm bu mücadelelerin deneyimi ve dayanışmasıyla karşılıyoruz. Kimliğimize, bedenimize, haklarımıza ve hayatlarımıza sahip çıkıyoruz. Yaşasın özgürlük mücadelemiz. Jin, Jiyan, Azadî!”