Halkların Demokratik Partisi (HDP ) Kadın Meclisi, kadın siyasetçileri hedef alan söylem ve kişilere karşı “Ağzınızı toplayın” başlıklı bir imza kampanyası başlattı.
Kampanyaya dair yayınlanan açıklamada erkek devlet şiddetinin durmadığı ve her gün bir kadının katledildiğine dikkat çekildi. Açıklamada, nefret, düşmanlık ve cinsiyetçiliğin yayıldığı, siyasi iktidarın ise cinsiyetçiliği önlemek için hiçbir şey yapmadığı belirtildi. Açıklamada, “Meclis kürsülerinden, kişisel hesaplarından bu düşmanlığı büyüten açıklamalar yapıyor, troller eliyle yürüttüğü kadın düşmanlığının ilk elden sözcüleri olmak için sıraya giriyor. Kadınların eşitlik, özgürlük ve hak taleplerine saldırıyor, ayrımcılıkla kadınları birbirine düşmanlaştırmaya çalışıyor. Erkek egemenliğinin bulunduğu her yerde, biz kadınları ikincilleştiren ve görünmez kılmaya çalışan, yok sayan tüm söylem, yaklaşım ve uygulamalara karşı itirazımız var. İstanbul Sözleşmesi’nde olduğu gibi mücadeleyle kazanılmış haklarımıza sımsıkı sarılıyoruz” sözlerine yer verildi.
‘EGEMEN İKTİDARIN SİYASETÇİLERİ NE YAPIYOR?’
“Biz kadınlar; eşbaşkanlık ve eşit temsiliyetle siyasetin merkezinde, isyanımızla sokaklardayız” denilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Talebimizi, sözümüzü, fikrimizi saklamadan dile getiriyor, yaşamlarımızı kuşatmaya çalışan politikalara karşı mücadele ediyor, bizleri nefessiz bırakmaya çalışanlara karşı birbirimize ses oluyoruz. Peki erkekler, egemen iktidarın siyasetçileri ne yapıyor? Baskıyla teslim alamadıkları kadınları; sistematikleşen cinsiyetçi hakaretlerle, linç girişimleriyle sindirmeye çalışıyor. Bunu HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’a yönelik cinsiyetçi hakaretlerde, iki dönem Kadın Meclisi Sözcülüğü yapmış Dilan Dirayet Taşdemir’e yönelik linç girişimlerinde görüyoruz. Yine Sadiye Demirtaş’a yönelik cinsiyetçi hakaretlerden, muhalefet partilerindeki kadın siyasetçilere saldırılardan biliyoruz” denildi.
‘EĞEMENLİĞİN KARŞISINDA DİMDİK DURUYORUZ’
Açıklamada, daha önce sahte hesapların arkasına sığınarak yapılan saldırıların bugün AKP ve MHP iktidarının genel başkanları başta olmak üzere siyasi temsilcilerinden bakanına, parti yöneticilerinden il yöneticilerine kadar aleni bir şekilde gerçekleştirildiği vurgulandı. Muhalif kadın siyasetçilere yönelik hem kişi olarak hem de yakınları üzerinden sürdürülen cinsiyetçi, ırkçı, nefret içeren söylemlere "yeter denilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “Biz kadınların kararlılığını, cesaretini, eşitlik ve özgürlük tutkusunu hakaretlerle, cinsiyetçi söylemlerle dize getireceklerini sanıyorlar. Biz dize gelmedik gelmiyoruz, biz susmadık, susmuyoruz. Bedenimizle, kimliğimizle, varlığımızla erkek egemenliğinin karşısında dimdik duruyoruz. Bir adım geri atmıyoruz."
Açıklamanın devamında şunlara dikkat çekildi: “Önce ağzınızı toplayın. Aklınızdaki ve yüreğinizdeki bu zehri saçmaktan vazgeçin. Unutmayın ki; tüm bu saldırılar karşısında güçlü bir kadın dayanışması ve kadın mücadelesini bulacaksınız! Gücümüzü birlikteliğimizden ve dayanışmamızdan alan kadınlar olarak; tüm kadınlara çağrımızdır. Gelin, milliyetçi ve cinsiyetçi siyaset anlayışına karşı birlikte ses yükseltelim. Farklılığımızla, renklerimizle, kadın dayanışmamız ve örgütlülüğümüzle bu saldırılara geçit vermeyeceğimizi bir kez daha gösterelim.”