‘Jin jiyan azadî’ temel referanstır
Lübnan JIN Derneği Başkanı Büşra Ali, ‘Jin ziyan azadî’ sloganının, Kuzey Afrika kadınları için de referans olduğunu söyledi.
Lübnan JIN Derneği Başkanı Büşra Ali, ‘Jin ziyan azadî’ sloganının, Kuzey Afrika kadınları için de referans olduğunu söyledi.
Kadın özgürlük mücadelesinin uluslararası bir mücadele haline geldiğini yineleyen Lübnan JIN Derneği Başkanı Büşra Ali, bundan dolayı Türk devleti başta olmak üzere egemen güçlerin her yerde öncü kadınları hedef aldığını kaydetti.
Almanya'nın başkenti Berlin'de Kadınlar Geleceği Örüyor Ağı’nın “Devrimimiz: Yaşamı Özgürleştirmek” şiarıyla düzenlediği 2. Uluslararası Kadın Konferansı'na Lübnan’dan katılan JIN Derneği Başkanı Büşra Ali, ANF’nin sorularını yanıtladı.
Kadın özgürlük çizgisinin Ortadoğu’da yaşam bulması adına ne gibi çalışmalar yürüttünüz ve bu konferanstan sonraki hedefiniz nedir?
Kadın özgürlük konusu tarihi ve stratejik bir konudur. Rêber Apo savunmalarında birçok kez 21. yüzyılın kadın yüzyılı olacağını dile getirmişti. Ortadoğu'da yaşanan tüm gelişmeler bunu teyit ediyor. Özellikle son 15 yılda Ortadoğu'da kadın öncülüğünde yaşanan serhildanlar, bu döneme kadın özgürlüğünün damga vurduğunu gösteriyor. Bizler de kadın derneği ve Kurdistan Kadın Hareketi olarak Ortadoğu kadınları ile birlikte birçok eylem ve ortak çalışma yürütüyoruz. İşgale ve kadın katliamlarına karşı mücadele inisiyatifi kurduk. İnisiyatifte 11 ülkeden 40 kurum yer alıyor. Ağırlıklı olarak işgal, kadın katliamları ve birlikte mücadele etme konuları üzerinde yoğunlaşıyor. Birçok çalışma, panel, eğitim yaptık. Eylemlerin yanında bu tür çalışmalar da yürütüyoruz.
Geçen sene Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta bir konferans yapıldı. 18 ülkeden 200 kadının hazır olduğu 2. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Kadın Konferansı’nda NADA'yı (Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu) kurduk. 18 Ortadoğu ve Afrika ülkesinden 500 kadın kurumunun yer aldığı NADA'nın üzerinde durduğu konuların başında kadın özgürlüğü geliyor. Çalışmalarını da bu temelde yürütüyor. Bunun yanında Öcalan'a Özgürlük İnisiyatifi de kuruldu. Ortadoğu ve Afrika’nın 9 ülkesinden kadınların bir araya gelerek kurduğu inisiyatif, Rêber Apo'nun fikirleri ve düşünceleri üzerine yoğunlaşıyor. Rêber Apo'nun ideolojisini ve fikirlerini tanıma ve tanıtma üzerine eğitimler veriliyor. Jin jiyan azadî sloganına sahip çıkmak için bu temelde çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Birlikte çalıştığınız veya iletişim halinde olduğunu kadınların beklentileri nedir?
Ortadoğu ve Kuzey Afrikalı kadınların hepsi şu gerçeği dile getiriyor; eğer bir umut varsa o da Kurdistan Özgür Kadın Hareketi'ndedir, çünkü siz alternatif ve stratejik projelere sahipsiniz Bu bir gerçektir. Bu da Rêber Apo'nun fikirleri ve düşünceleri sayesindedir. Bundan dolayı kadınlar da Rêber Apo'nun fikirlerini ve düşüncelerini bir alternatif olarak görüyor. Artık bu konuda kadınlarda bir uyanış söz konusu.
Kürdistan Kadın Hareketi olarak, bütün kadınları bir araya getirmeli, diyalog kurmalıyız. Tek şart demokrasi, eşitlik ve adalet değerlerine inanmaktır.
Berlin'deki konferansta kadın konfederalizmi de tartışıldı. Kadınların evrensel örgütlenme ağını geliştirme önünde ne gibi sorunlar var?
Yukarıda bahsettiğim çalışmaların ilk adımı da dünya demokratik kadın konfederalizme katılmak içindi. Birçok sorun var. Bu sorunları da kendi aramızda tartışıyoruz. Bazı kadın kurumlarında hala eski dogmatik düşünceler var. Önce ülkenin özgürlüğü, sonra kadın özgürlüğü gibi düşünceler var. Bu konularda belli tartışmalar yürütülüyor ve adım adım etkili sonuçlar da alıyoruz.
En fazla karşılaştığımız zorluklardan bir diğeri dışarıdan kurulan sivil kadın kurumları ve proje üzerinden çalışmalarını yürütenler. Sadece para almak, kendini finanse etmek ve bu şekilde çalışma yapan kurumlar da var. Hepsi olmasa da bazılarının kadınlar için ne bir stratejileri ne de bir projeleri var. Ağırlıklı olarak kendilerini finanse edenler için çalışmalar yürütüyorlar. Bu da kadın özgürlüğünü temel alınmasında çok ciddi bir sorun yaratıyor.
Bir ölçüde kırıldı ama yine de Rêber Apo'nun felsefesine göre kadın özgürlük düşüncesini ve felsefesini tanımada sorun var. Kadınlar arasında özgürlük düşüncesinin ve felsefesinin yayılmasına ilişkin yoğun çabalarımız var. Temel olarak bu sorunları yaşadığımızı belirtebilirim. Çözümleri konusunda da her zaman tartışmalar yürütüyoruz.
Türk devleti hem Rojava'da hem de Başûr'da kadın mücadelesi yürüten kadınları hedef alıyor, katlediyor. Kadınlar kendilerini nasıl koruyabilir?
Kadınların kendilerini savunma konusu da tartışma yürüttüğümüz konulardan biri. Çalışma yürüttüğümüz tüm kadın kurumları, kadın özgürlük mücadelesinin uluslararası bir mücadele olduğuna ilişkin hemfikir. Bundan dolayı nerede olursa olsun kadınlara yönelik saldırıların hepsi aynıdır. Hevrin Xelef'ten tutun Nagihan Akarsel'e kadar birçok değerli yoldaşımız faşist Türk devleti tarafından hedef alındı. Diğer taraftan Sudan'da, Yemen'de, Libya'da, Tunus'ta, İslamcı birçok çete de öncü kadınları hedef alıyor. Bu anlamda ortak bir saldırı var. Hepsinin hedefi öncü kadınlar. Hatta son NADA toplantımızda özellikle 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü için ‘öncü kadınların hedef alınmasına hayır’ sloganını esas aldık. Bu slogan ve ‘Jin jiyan azadî’ sloganı altında çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Türk devletinin sadece Kürt kadınları için değil, tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika kadınları için tehlike olduğuna dair ortak bir karar var. Buna karşı nasıl ortak hareket edebiliriz üzerine kararlar almamız gerekiyor. Hem kendimizi hem de toplumdaki kadınları bu konuda bilinçlendirmeye ilişkin planlamalarımız var.
Türk devleti özgürlük için mücadele eden kadın gerillalara karşı kimyasal silah kullanıyor. Bu konuya ilişkin neler söylemek istersiniz?
İşgal ve kadın katliamlarına karşı inisiyatif olarak bu konuya ilişkin tutumumuzu gösterdik. İnisiyatifte yer alan bütün kurumlar olarak ortak bir açıklama yaptık. Bütün kimyasal silahların yasaklanması için uluslararası kurumlara bir mektup gönderildi. NADA tarafından da o açıklama onaylandı ve bu şekilde bir mesaj yayılmlandı. Yine paneller yapıldı. Birlikte çalışma yürüttüğümüz bütün kadınlar olarak kimyasal silaha karşı net bir tavır gösterdik. Bu konuda kadınları bilinçlendirmek için çalışmalar da yürütüldü. Hala da devam ediyor çalışmalarımız.
Yaklaşan 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü'ne ilişkin nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesel Demokratik Kadın Koalisyonu olarak planlamalarımızı yaptık. ‘Şiddete, kadın katliamlarına ve öncü kadınların hedef alınmasına hayır’ ve ‘Jin jiyan azadî’ diyoruz. Bu sloganları esas alıyoruz ve buna göre planlamalarımızı yapıyoruz. Çalışmalarımızı da bu temelde yürüteceğiz. Aynı zamanda bütün mesajlarımızda ve tutumumuzda Rojhilat'taki kadın devrimini esas aldık ve bu temelde ‘Jin jiyan azadî’, bizim için de bir referanstır.