Jinen Tîrejen Roje, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük 15 Şubat Komplosu'na karşı eylemler düzenledi.

Jinen Tîrejen Roje tarafından yapılan açıklamada şöyle denildi:

"Onursuz Türk devleti var olduğu günden beri Kürt halkının kimliğini, tarihini ve hatta varlığını yok etmeye yönelik insanlık dışı suçlar işledi. Önder Apo çocukluğundan itibaren bu adaletsiz düzene baş kaldırmış, bizleri yok sayan TC devletine karşı büyük darbeler vurmuş, tüm dünyaya varlığımızı göstermiş, kabul ettirmiştir. Türk devletine bizi yok sayma fırsatı vermemiştir. Bu devlet ezeldendir Kurdistan halkına karşı akıl almaz suçlar işlemiş, işkenceler yapmış, doğamızı tarihi anlamda yok etmeye çalışmıştır. Bunları yaparken ona güç veren NATO'daki varlığı, diğer ülkelerle yaptığı anlaşmalardı. Önder Apo bu kabul edilemez düzene başkaldırıp bu zalimliklere dikkat çekmek adına Avrupa’ya gittiğinde hainliklerle karşılaştı. 15 Şubat 1999 günü akıl dışı kabul edilemez hain bir komployla kaçırıldı ve şu anda bulunduğu İmralı cezaevine götürüldü. Bu komplo yalnızca Türk devleti iradesiyle değil beraberinde Avrupa ülkelerinin de onayıyla yapıldı. Önder Apo’yu rehin aldıklarında bitecek sandılar, bize ait olan zenginlikleri kendilerine kazandırmış olacaklar sandılar, yaptıkları mide bulandırıcı suçlar karşılıksız kalacak, halk susacak sanıldı.  Bu umutla Önder Apo İmralı’da 24 yıldır insanlık dışı tecritte tutuluyor.

 Bizler yeni değil ezelden beri katlediliyor, işkencelere maruz kalıyoruz. Bizler cezaevinde katledilenleriz. Bizler güpegündüz yol ortası alınıp kayda faili meçhul olarak geçenleriz. Bizler dağlarda son damlasına kadar mücadelesini bırakmamış gerillayız. Bizler bundan on yıl önce yine haince bir komployla Paris’te katledilen Sakine'yiz, Leyla'yız, Fidan'ız. Bizler Dicle Mahallesi'nde katledilip ardından akrebin arkasına bağlanarak sürüklenen Hacı Lokman Birlik’iz. Bizler Cizre’de 2015 yılında yaşlı, genç, kadın, erkek, çocuk demeden bodrumlarda üzerine benzin dökülerek ateşe verilen insanlarız . Bizler 19 Aralık 2015 tarihinde Silopi'de çocuklarının gözü önünde vurularak 7 gün boyunca cenazesi yol ortasında kalmış Taybet Ana'yız. Bizler bütün bunlara şahitlik eden bunlara dayanamayan 15 Şubat komplosunu protesto etmek adına bedenini cezaevlerinde ateşe veren yüzlerce arkadaştan biri olan Halit Özdaşlıyız. Bizler anlatmaya başlasak susamayacaklarız. Bunlar unutulmayacak, bunlar hafızalarda öyle yer edinmeli ki bu mücadelede bize güç vermeli. Tüm Kürt halkı mücadelesini yürütürken bunları hatırlayarak, bunlardan güç alarak düşmana olan öfkesini kusmalı. Bunlar karşılıksız kalmadı, kalmıyor, kalmayacak. Şehadete uğramış onurlu yoldaşlarımızın kanı yerde kalmayacak. Önder Apo’yu özgürleştireceğiz, bu soykırımcı zihniyeti Kurdistan'dan söküp atacağız."

POLİSLER VURULDU, FAŞİSTLERİN ARAÇ VE İŞ YERLERİ YAKILDI

Açıklamada, eylemlere ilişkin şu bilgiler verildi:

"1 Şubat - Antalya'nın Gündoğmuş ilçesinde AKP-MHP'li faşistlere ait 2 lüks araç birimlerimizce ateşe verilip kullanılamaz hale getirilmiştir.

1 Şubat - Mersin Tarsus'ta AKP gençlik kollarına ait olan Yağ fabrikası birimlerimizin hedefinde olmuştur. Birimlerimiz fabrikayı ateşe verip fabrika sahibi gençlik kolları başkanını milyonlarca dolar zarara uğratmıştır.

2 Şubat - İstanbul-Göktürk'te birimlerimizce faşist Türk devletinin altında olan Türk telekom firmasına ait 1 baz istasyonuna birimlerimiz eylem düzenlemiştir. Bu eylemde baz istasyonu kullanılamaz hale getirilmiştir.

2 Şubat - Sakarya-Hendek'te faşist Türk polislerin GBT kontrol noktasına birimlerimiz iki koldan faşist polisleri kontrolüne alıp ateş altında bırakmıştır, ferdi silahlarla ve el yapımı patlayıcılarla vurmuştur. Bu eylemde 2 polisin ağır yaralandığı, yerel kaynaklardan tespit edilmiştir. Eylem sonrası birimlerimiz güvenli bir şekilde alandan çekilmiştir."