‘Kadın mücadelesi ortaklaşmalı’

Dest-Dan Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Tanrıkulu, kadına yönelik saldırılar arasındaki ilişkiye dikkat çekerek mücadeleyi ortaklaştırmak gerektiğini söyledi.

Jîna Emînî, Nagihan Akarsel ve Evîn Goyî cinayetlerinin birbirinden bağımsız olmadığını vurgulayan Dest-Dan Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Tanrıkulu, “Hedef, kadın özgürlüğüdür, kadınların kazanımlarıdır” dedi. 


Kadın dernekleri, meclisleri ve kurumları dünyanın farklı yerlerinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde sokağa çıkmaya hazırlanıyor. Berlin’deki Dest-Dan Kadın Meclisi ve TEKO-Jin üye ve aktivistleri de 8 Mart hazırlıklarını sürdürüyor. Dest-Dan Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Tanrıkulu ve TEKO-Jin aktivisti Zilan Kaya, ANF’ye  değerlendirmelerde bulundu.

Dest-Dan Kadın Meclisi Sözcüsü Seda Tanrıkulu, son yıllarda Türkiye, İran, daha doğrusu bütün Ortadoğu’da kadına yönelik şiddetin çok yükseldiğini belirterek, “Bu eş şiddeti olur, kardeş şiddeti, devlet şiddeti olur. Jîna Amînî’nin katlinden sonra ‘Jin Jiyan Azadî’nin dünya gündemine oturması erkek egemen zihniyetinin kaldıramadığı bir şey. Sonuçta bir kadın devrimin ayak seslerinin geliyor olması, egemenler tarafından kabul edilmiyor. Kısa bir süre sonra Nagihan Akarsel’in Güney Kurdistanda katledilmesiyle sarsıldık. Daha sonrasında Aralık’ta Paris’te Kürt Kadın Hareketi öncülerinden Evin Goyî’nin katledilmesi... Bunların hiçbiri birbirinden bağımsız değil. Hedef, kadın özgürlüğüdür, kadınların kazanımlarıdır” dedi. 

KADIN MÜCADELESİ RAHATSIZ ETTİ

Saldırılara karşı kadınların ortak mücadele etmesinin, sokağı sahiplenmesinin erkek egemen sistemi rahatsız ettiğini vurgulayan Dest-Dan Kadın Meclisi sözcüsü Tanrıkulu, şunları söyledi: “Tüm kadın hareketlerinin birlikte hareket etmesi, kadın devriminin ayak seslerinin daha güçlü bir şekilde gelmesi, dünyada ‘Jin Jiyan Azadî’ sloganının tüm kadınları kenetlemesi, bunları rahatsız etti. Onlar nasıl ki bizlerin kazanımlarını, mücadelesini hedef gösteriyorsa Dest-Dan Kadın Meclisi olarak mücadeleye tüm gücümüzle katılarak karşılık vereceğiz.”

BERLİN’DEKİ YÜRÜYÜŞ

Dest-Dan Kadın Meclisi’nin de içinde yer aldığı Enternasyonalist Feminist Kadın İttifakı’nın 8 Mart için eylem hazırlığına işaret eden Tanrıkulu şöyle konuştu: “8 Mart günü Frankfurter Tor’da Lichtenberg’de bulunan kadınların tutsak edildiği cezaevine kadar yürüyüş düzenlenecek. Belli kortejler var yürüyüşümüzde. Biz Kürt kadınları olarak Dest-Dan Kadın Meclisi olarak ve kendini o korteje ait hisseden bütün kadınlar ‘Jin Jiyan Azadî’ kortejinde yerimizi alacağız. Bu seneki 8 Mart yürüyüşünün bizim açımızdan daha büyük önemi var. Daha güçlü katılmamız gerekiyor. 8 Mart Çarşamba günü saat 14.00’te Frankfurter Tor’da yürüyüşümüz başlıyor. Bitiş noktamız Lichtenberg’teki kadın cezaevi önüdür. Bütün kadınlar kendi rengiyle, sembolleriyle ve gücüyle bu yürüyüşe katılmalı.” 

2022’DE ÖRGÜTLÜLÜK BÜYÜDÜ

Enternasyonalist Feminist Kadın İttifakı’nda yer alan genç kadın örgütü TekoJIN aktivisti Zilan Kaya ise geçtiğimiz bir yılda kadın özgürlük mücadelesinde YJA Star’ın öncülük rolüne vurgu yaptı. Zilan Kaya “Önderliğin dediği gibi kadın öncülüğünde kadın devrimi gelişti. 2022’ye baktığımızda her zaman sokaktaydık. Jîna Emînî’nin katledilmesi kıvılcım oldu. Kadınlar artık yeter, dedi. Özellikle Rojhilat alanında. Büyük bir sahiplenme de oldu. En büyük sahiplenme de dağ alanında gelişti. Irkçı faşist anlayışa, kadın karşıtı anlayışa karşı büyük bir cevap verildi. Şehirde TekoJIN olarak mücadele ediyoruz. Sistemin bizimle nasıl oynadığını görüyoruz. Nasıl öldürüyor, kör, sağır ve dilsiz ediyor, biliyoruz. 2022'de artık kendi örgütlülüğümüzü büyüttük.”