Kadın Savunma Ağı iktidara “Artık yeter’ dedi

Kadın Savunma Ağı, Kadıköy’de düzenlediği basın açıklamasıyla bakanlıkların fetvaları, nafakayı gasp etme çabası, katledilen kadınlar, intihara sürüklenen öğrenciler ve ekonomik krize karşı “Artık Yeter” dedi.

İstanbul’da Kadın Savunma Ağı, “Bakanlıkların fetvaları, nafakayı gasp etme çabası, katledilen kadınlar, intihara sürüklenen öğrenciler ve ekonomik krize karşı” Kadıköy'de bulunan Süreyya Operası önünde “Artık Yeter” şiarı ile basın açıklaması gerçekleştirdi.

“Nafakanın gaspına, yoksulluğa, erkek şiddetine isyandayız” dev pankartının açıldığı açıklamada “Erkeklerden alacaklıyız”, “Bakanlık fetvalarını karnımız tok” ve “Nafakaların gaspına karşı feminist isyan” dövizleri taşındı. Sık sık “Kadın cinayetleri politiktir” ve “Sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” sloganları atılırken, polis “Dilara Yıldız’ın katilleri iktidardır” yazılı dövizi kapattırmaya çalıştı.

Basın açıklamasını kitle adına Kadın Savunma Ağı üyesi Gökçe Korkmaz okudu.  

KADIN YOKSULLUĞU BAŞINI ALMIŞ GİDİYOR

Devletin kadınların yoksulluk nafakasına göz koyduğunu ifade eden Gökçe Korkmaz, “Kadınların hayatına dair çok önemli bir karar, tek adam ve ekibi tarafından alınmaya çalışılıyor. Meclis’e gelecek olan 6’ncı Yargı Paketi’nde hem nafaka hakkının süreye bağlanması hem de kadına karşı şiddet vakalarında arabuluculuk ve uzlaşma gibi alternatif uyuşmazlık çözümlerinin olduğu söyleniyor” ifadelerini kullandı.

Korkmaz, “Nafaka kadınların meselesi. Çünkü bu ülkede üstümüze yüklenen bakım emeği yüzünden kadınların çoğu işsiz iş sahibi olanlar ise güvencesiz işlerde çalışıyor. Evet, nafaka kadınların meselesi, çünkü kadın yoksulluğu almış başını gidiyor” şeklinde konuştu.  

İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ

 Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz koşullarının en çok kadınları etkilediğinin altını çizen Korkmaz, hazinenin bütün rezervlerinin sermayeye aktarıldığını ve şirketlerin vergi borçlarının silindiğini, ancak temel ihtiyaçlara yüksek vergiler konulduğunu kaydetti.

Gökçe Korkmaz, “Dünyanın çoğu ülkesinde vergisiz olan ped ve çocuk bezleri Türkiye’de yüzde 18 KDV’li. Geçinemiyoruz, barınamıyoruz, yaşayamıyoruz. Yaşamak sadece nefes almaktan ibaret değil, biz insanca yaşamak istiyoruz ama bize bunu vermeyecekler. İktidar sermayenin karına kar katarken ‘aileyi’, yarattığı yoksulluğu sürdürmenin bir aracı olarak güçlendirmek istiyor” ifadelerini kullandı. 

KATLİAMLARIN HEPSİ İKTİDARIN İŞTİRAKİYLE İŞLENİYOR

Daha önce nişanlı olduğu fail Oktay Dönmez tarafından katledilen avukat Dilara Yıldız’ın polis çağrıldığı halde katledildiğine işaret eden Gökçe, ayrıca Kocaeli Üniversitesi öğrencisi olan Sedefnur Çağlar’ın polislerin olduğu bir evde 7’nci kattan düştüğünü ve Çağlar’ın ağır yaralı olduğunu da hatırlattı. Korkmaz, “Kadınlar devletin gözü önünde, devletin koruması altında erkek şiddetine maruz bırakılıyor, öldürülüyor. Kadın cinayetlerinin hiçbiri münferit değil, tesadüf değil! Hepsi nafaka hakkını gasp etmeye çalışan, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilen, katilleri cezasız bırakan iktidarın iştirakiyle işleniyor. Hepsi politik” dedi.

ENES’İN KATİLİ İKTİDARDIR

Elazığ'da kaldığı tarikat yurdundaki baskıyı video ile anlatan Enes Kara’nın intiharını anımsatan Gökçe Korkmaz, intihar vakalarının politik olduğunu vurguladı, ardından şunları ekledi: “Enes sadece 20 yaşındaydı. Ailesinin zoruyla cemaatin yurdunda kalıyordu. Cemaat yurdunun kuralları yüzünden orada kalan her genç sabah 06.30'da uyanmak zorunda. Her gün 5 vakit namaz kılmak zorunda. Ne bir sosyal hayat ne bir eğlenecek zaman bırakıyorlar. Enes dahil birçok gencin yaşama isteğini bu yurtlarda tüketiyorlar. Enes'in katili onu oraya gitmeye zorlayan ailesidir, Enes'in katili dinci-gerici politikalarıyla cemaatleri besleyen iktidardır” sözlerine dikkat çekti.

HAKKIMIZ OLANI İSYANIMIZLA ALACAĞIZ

Korkmaz açıklamayı, “Özsavunma hakkını kullanan kadınlara cezalar yağdıran adalet sisteminden alacaklıyız. Bizleri ekonomik sistemin tamamen dışına itekleyen heteronormatif düzeninizden alacaklıyız. Emeğimizi sömüren kocalardan, patronlardan, devletlerden alacaklıyız. Hakkımız olanı isyanımızla alacağız. Tüm bu hayatımızı kuşatan karanlık karşısında iyi ki feminist hareket var, iyi ki kadın dayanışması var” ifadeleriyle sonlandırdı.