Kadınlar mücadelede kararlı
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden bu yana sokakları terk etmeyen kadınlar, ne olursa olsun kararı geri çektirene kadar var güçleriyle mücadele edeceklerini belirtti.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden bu yana sokakları terk etmeyen kadınlar, ne olursa olsun kararı geri çektirene kadar var güçleriyle mücadele edeceklerini belirtti.
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı kararnamesiyle İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesine karşı kadınların isyanı giderek büyüyor. Çekilme kararı ilan edildikten bu yana sokakları terk etmeyen kadınlar, gerici bir atak olarak değerlendirdikleri bu kararı geri çektirene kadar pes etmemeye kararlı. İki haftadır İstanbul’daki her eylemde haykıran kadınlardan Nilgün Uzun Uluocak, Ayla Mamati, Ümran Serhan ANF’ye konuştu.
‘AKP KADINSIZ GERİCİ BİR YAŞAM İSTİYOR’
Nilgün Uzun Uluocak, İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilme kararına tepki olarak eylemlerin ön saflarında yer alan genç kadınlardan. Sözleşmenin feshedilmesinin, AKP’nin kadınları tanımadığını, yok saydığını bir kez daha gösterdiğini belirten Uluocak, “Bizler de sokakları terk etmeyerek vazgeçmeyeceğimizi söylüyoruz” dedi.
Sözleşmeyi uygulamak yerine çekilmenin her gün yaşanan kadın cinayetlerine, taciz ve tecavüzlere onay vermek anlamına geldiğini dile getiren Uluocak, AKP’nin bu kararla kadınsız gerici ve muhafazakar bir yaşam istediğini ispatladığını vurguladı. Kadınların birçoğunun hala tehlikenin farkında olmadığına işaret eden Uluocak, “AKP’nin bu gerici, yozlaştırıcı politikalarını yeterince duyuramadığımızı düşünüyorum. Bu eylemlerle de amaçladığımız zaten bütün kadınları bu konuda bilinçlendirmek. Hiçbir kadın bunu bizzat sınayarak yaşamasın diye sokakları terk etmiyoruz ve mücadele ediyoruz” diye konuştu.
GERİ GÜÇLERİN ATAĞI
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinden bu yana sokakları terk etmeyen Ayla Mamati de bu kararın yok hükmünde olduğunu kaydetti. Kadınların en önemli kazanımlarından biri olan sözleşmeden Türkiye’nin çekilmesini gerici güçlerin atağı olarak değerlendiren Mamati, “Tayyip Erdoğan bu karar ile hem kendi tabanına hem de tarikatlara mesaj veriyor” dedi. Rejimin tamamen değiştirilmesinin amaçlandığına dikkat çeken Mamati, iktidarı denetleyecek hukuk ve adalet mekanizması olmadığı için tüm kazanımların keyfi kararnamelerle yavaş yavaş yok edildiğini vurguladı.
‘HİÇ BU KADAR KARANLIK BİR DÖNEM YAŞAMADIM’
62 yaşında olduğuna ve hiç bu kadar karanlık bir dönem yaşamadığına işaret eden Mamati, şöyle konuştu: “12 Eylül darbesini gördüm, bütün ailem işkencelerden geçirildi, ağabeyim idamla yargılandı ama hiç bu kadar tıkanıklık yaşamadık. Tek bir adam ülkeyi kararnamelerle yönetiyor. Ekonomi çökmüş, insanlar perişan, her gün kadınlar erkek şiddetiyle öldürülüyor, gençler kendilerini ifade edemiyor. Meclisin artık hiçbir hükmü yok ve orada göstermelik oturuyorlar. Ben onların yerinde olsam ayrılır ve adalet başlığı altında birleşirim çünkü adaletin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz.”
Ne olursa olsun kadınların geri adım atmayacağını kaydeden Mamati, sokakları terk etmeyeceklerini ve karar geri çekilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.
‘DEMOKRASİ MASKESİ DÜŞTÜ’
Ümran Serhan bu kararı kabul etmeyeceğini vurguladı. AKP’nin bu hamleyle toplumu birbirine kırdırarak iktidarını sürdürmeyi amaçladığını belirten Serhan, bütün gerici iktidarlar gibi önce baskısını kadınlar üzerinden yükseltmeye çalıştığına işaret etti. Bunun boş bir çaba olduğunun altını çizen Serhan, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların kazanımı olduğunu ve bir gecede çıkartılan bir kararnameyle feshedilemeyeceğini kaydetti.
12 Eylül döneminde dahi bu kadar baskı yaşanmadığına dikkat çeken Serhan, baskının bugün tüm toplum kesimlerine yöneldiğine işaret etti. 2002 yılında demokrasi naraları atarak hükümete gelenlerin maskesinin tamamen düştüğünü ifade eden Serhan, maalesef o zamanlarda bu şovlara inananlar da olduğunu hatırlattı.
‘GERİYE PATİNAJI KABUL ETMEYECEĞİZ’
Sözleşmenden Türkiye’nin çekilmesi kararının ülkenin daha da çoraklaşmasına neden olacağını dile getiren Serhan, “Eksik de olsa cumhuriyetin birey ve kadın olma aşamasını yaşamış insanlarız. Demokrasiyi daha da yükseltmeye çalışırken, böyle bir geriye patinajı tabii ki kabul etmeyeceğiz. Gücümüz yettiğince mücadele edeceğiz” dedi.