'Kadınlar şiddet görmektense intihara yöneliyor'

Güney'de artan kadın katliamlarından dolayı endişe duyduklarını söyleyen eylemciler, kadınların şiddetten kaçmak için intihara yöneldiğini ve ataerkil bilinç nedeniyle bu cinayetlerin artık günlük olay haline geldiğini vurguladı.

Kadın hakları örgütleri ve kadına yönelik şiddetle mücadele eden kuruluşların verilerine göre cinayet, intihar gibi kadına yönelik her türlü şiddetin oranı azalmak bir yana gün geçtikçe daha da artıyor. ANF'ye konuşan aktivistler, kadına yönelik artan şiddet ve intiharların yasal ve toplumsal nedenlerine dikkat çekti. 

Kadın Sendikası Kerkük Şube Sorumlusu Jiyan Hemîd, kadına yönelik artan şiddetin birçok nedeni olduğunu belirterek, "Bu nedenlerinden bazıları, dijital medyanın yanlış kullanımı ve ekonomik durumların kötüleşmesi. Ne yazık ki erkek egemen toplumda erkekler yaşadıkları sıkıntıları eşlerinde  gideriyorlar ve bunun sonucunda kadınlar gördükleri şiddete dayanamadığı için her gün intihar ediyor" dedi.  

SIĞINMA EVLERİNİN OLMAMASI BÜYÜK SORUN

Şiddetin bu kadar yaygınlaşmasına karşı kadınların da tepkilerini ortaya koyduklarını ifaden eden Jiyan Hemîd, "Kadınlar geçmişte kadın derneklerine, kurumlarına gitmeye utanıyordu fakat artık bilinçliler ve bu duruma karşı tavır alıyorlar" diye konuştu. 

Kadınlar için güvenlik evlerin olmamasının büyük bir sorun olduğuna işaret eden Jiyan Hemîd, bu yüzden onları yeterince koruyamadıklarını söyledi. Hemîd şunları söyledi: "Tacize uğrayan kadınlar, 14-15 yaşında kız çocukları zorla evlendirilmemek için bizimle iletişime geçiyor, yanımızda kalmak istiyorlar ama maalesef kadın sığınma evleri gibi  yerlerimiz yok. Bazen bir hafta sonra şiddet gören kişinin kendini öldürdüğünü duyuyorum. Ben de bu ölümden kendimi sorumlu görüyorum çünkü kadın evlerimizin olmamasından dolayı onları yeterince savunamıyoruz."

MEVCUT YASALAR KADINLARI DEĞİL ERKEĞİ KORUYOR

Kadın haklarını koruyan herhangi bir kanunun olmamasına da dikkat çeken Jiyan Hemîd, mahkemelerdeki ataerkil anlayışı, "Kadına şiddet artmaya devam ettikçe boşanmalar da arttı; nedeni de kadın haklarını koruyan bir kanun olmaması. Kadınlar eşlerinden ayrılmak istediğinde onları boşanmaya teşvik etmiyoruz ama intihar etmelerindense boşanmak daha iyi. Kadınlar boşanmak istediklerinde kanunlar onlara hiçbir hak vermiyor. Bir dava yargıya intikal ettiğinde, erkeklerin hakları korunduğu kadar kadın hakları korunmuyor. Ataerkil bilincin mahkemeler üzerindeki etkisi çok açık" diye ifade etti. 

ŞİDDET GÖRMEKTENSE İNTİHARA YÖNELİYORLAR

Kadınlar Birliği Kerkük Şubesi Toplumsal Bölüm Sorumlusu Kürdistan Xalid ise, kadına yönelik şiddeti azaltma çabalarına rağmen şiddet, cinayet ve kadın intiharlarının daha da arttığını vurguladı. Hiçbir kadının kendini öldürmek istemeyeceğini ama uygulanan şiddetin artması nedeniyle intihara sürüklendiklerini kaydeden Kürdistan Xalid, "Kadınlar, aile içi şiddete maruz kaldıklarında şikayette bulunuyorlar ana şikayetleri ciddiye alınmıyor. Bazı kanunlar var, şimdiye kadar hiç değiştirilmedi. Yani kadın haklarını korumaya yönelik herhangi bir değişiklik yapılmayan yasa maddeleri var. Onun için de mevcut yasa kadınların çıkarına değil,  erkeklere daha fazla destek veriliyor. Kadın haklarını koruyan bir yasanın olmamasından kaynaklı kadınlar intihara sürükleniyor. Sığınma evlerinin olmaması kadın örgütleri için büyük bir sorun, çünkü kadınların korunacak bir yeri olmamasına neden oluyor. Kadınlar toplumsal baskıdan dolayı karakollarda kalamazlar. Ancak sığınma evlerinin varlığı şiddet ve cinayet oranını azaltıyor ve kadınlar güvenli bir yere sahip olduğunda intihar etmelerine gerek kalmayacak" dedi. 

KATİLLER HAFİF CEZALARLA KURTULUYORLAR

Kürdistan Özgür Kadın Hareketi (RJAK) Kerkük Şube Sorumlusu Dilvan Ekrem Mehmûd da kadına yönelik şiddet ve nedenleri hakkında şunları söyledi: "Şu anda toplumda kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve intihar oranları büyük ölçüde arttı. O kadar arttı ki, günlük olay haline geldi. Nedeni de toplumda ataerkil bilincin yaygınlaşmasıdır. Ayrıca toplumda kadına yönelik şiddete karşı tavır alacak bilinç yok. Ayrıca silahların kontrolsüz bir şekilde yayılması, şiddet oranındaki artışı etkileyen bir diğer faktördür.

Kanunlar kadınları korumuyor. Kadınlar katledildiğinde ya da şiddete maruz kaldıklarında olayın faili erkekler hafif bir ceza alıyor veya sorunları aşiret çerçevesinde çözüyorlar. Böylelikle katil erkekler, hem yasal hem de adli cezalardan kurtuluyorlar. Kadın örgütleri olarak şiddeti çözme ve azaltma konusunda kadınları bilinçlendirmek, kadınların hayatın her alanında çalışabilmeleri için çalışmalar yürütüyoruz. Kadınlar kendilerini evin hizmetkarı olarak görmemeliler. Bu çok önemli."

ŞİDDET İÇERİKLİ TÜRK DİZİLERİ ETKİLİYOR 

Kürtçe dublajı yapılan Türk dizilerinin kötü örnek teşkil ettiğine de işaret eden Dilvan Ekrem Mehmûd, "Türk dizileri dilimizde dublaj yapılıyor ve bu dizilerde aile içi yolsuzluklardan bahsediliyor, şiddet kullanılıyor. Birçok erkek bu dizileri örnek gösteriyor, çünkü onlara göre kendileri gelişmiş ama toplumumuz geri kalmış" diyerek, kadınlara çocuk sağlığı konusunda eğitim görmelerini ve dijital medya kullanımı konusunda çocuklarına dikkat etmelerini istedi.