Kadınlar Van'da Şengal Katliamı'nı protesto etti

Van'da kadınlar, DAİŞ çetelerinin Şengal Katliamı'nı protesto etti.

Van TJA bileşenleri, Şengal Katliamı'nı 4. yılında, basın açıklaması ve oturma eylemi ile protesto etti.

Fegiye Teyran Parkı'ndaki eyleme HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eş Başkanı Ayla Tarhan, HDP Van milletvekilleri Muazzez Orhan, Murat Sarısaç, DTK Temsilcileri, Barış Anneleri İnisiyatifi, işgal edilen belediyelerin eş başkanları Rojbin Sevil Çetin, Yıldız Çetin, Beritan Tayan ve halk katıldı. 

Basın açıklamasını okuyan TJA Aktivisti Hatice Akdağ, "Êzidîler, 21. yüzyılın en korkunç soykırımına uğramakla kalmadı; binlerce kadın ve çocuk radikal cihadist çete örgütü IŞİD tarafından kaçırıldı; köle pazarlarında satıldı ve halen sayılarının üç bin civarında olduğunu bildiğimiz kadın ve çocukların akıbeti bilinmiyor" dedi.

Akdağ, “Benzer şekilde Sünni olmayan Ermeni, Süryani, Şii Şabak ve Şii Türkmen halklara dönük IŞİD' in saldırıları tüm dünyanın gözleri önünde ve egemen devletlerin korkunç sessizliği içinde  gerçekleşmiştir ve halen de devam etmektedir" vurgusunu yaparak, DAİŞ'in Suriye'den İsveç'e kadar saldırılarını sürdürdüğüne dikkat çekti.

‘ÊZİDÎ KADINLAR SUSMAK YERİNE...'

Akdağ, "Êzidî kadınlar, Şengal soykırımının ardından susmak, sessizliğe gömülmek, yaşananları kader olarak görmek, kendilerini ölüme yatırmak yerine; direnişi, özgürleşmeyi, doğup büyüdükleri toprakları canları pahasına savunmayı seçerek kendi Kadın Meclis'lerini oluşturmuşlar ve özgüçlerine sarılarak aslında yaralarını sarmaya gayret etmişlerdir" dedi.

‘KATİLLERİN PEŞİNDEYİZ'

Akdağ,  Zorla Alıkonulan Kadınlar İçin Mücadele Platformu olarak, sadece Şengal’in değil, 10 Ekim Ankara Gar katliamının, Amed'de HDP mitingine yapılan bombalı saldırının, Antep’teki düğünü kana bulayanların, Suruç Katliamı'nın katillerinin de peşinde olduklarını söyledi.

'TÜRKİYE İKİNCİ KIRIMI DAYATTI'

"Bunun dışında belirtmek isteriz ki, ferman sonrasında en fazla göç alan Türkiye'de zorunlu göçe maruz kalan Êzidîlerin sığındığı DBP’li belediyelerin kamplarının, atanan kayyumlarca kapatılması, adeta hepsinin açık denizlerde, insan ticareti yapanların insafına terk etmek anlamına gelmiş, bir anda evleri gibi benimsedikleri kampların kapatılmasıyla kendilerine ikinci kırım dayatılmıştır" denilen açıklamada, "Kayyumlar öncesinde kamplarda kendi inançlarını ve  kültürlerini özgürce yaşamalarına olanak sağlanan, sağlık, beslenme ve temizlik gibi temel insani ihtiyaçları merkezi hükûmetten hiçbir destek almaksızın karşılanan Êzidîler, bir anda ortada bırakılmıştır. Platform olarak AFAD kamplarına yapmak istediğimiz ziyaretler bugüne kadar her seferinde engellenmiştir" diye kaydedildi.

‘ULUSLAR ARASI EYLEM GÜNÜ' ÇAĞRISI

Açıklamanın sonunda, 3 Ağustos'un 'Kadın kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü' ilan edilmesi istendi.