8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ne ilişkin yazılı bir açıklama bir açıklama yapan Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi, “Kadınların barış, çiçek ve ekmekle hayır işleri dağıtılması çağrısında bulundukları bir dönemde silah ve şiddet ile hedef alındı” dedi.

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi şunları belirtti: “Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü her yıl 8 Mart'ta barış, özgürlük ve eşitlik günü olarak kutlamaktadır. 170 yıl önce bugün olduğu gibi New York'ta çalışan kadınlar, maaş ve çalışma saatlerinde erkeklerle eşitlik çağrısında bulunarak taciz ve şiddete karşı ayaklandılar. Yoksul kadınların mücadelesi, on yıllarca bugünü bir kadın bayramı olarak ilan ettikten sonra taçlandı. Çalışan kadınların mücadelesinin mirasını karşılaştırarak 21. yüzyılda kadınların yüzyılı olarak anılan bu aşamaya geldik. Bu şekilde, tüm dünyada kadınların tarih boyunca yaptığı büyük fedakarlıkları anıyoruz.

Kadınların barış, çiçek ve ekmekle hayır işleri dağıtılması çağrısında bulundukları bir dönemde silah ve şiddet ile hedef alındı. Suriyeli kadınlar, tüm bileşenleri ile mücadele ve direnişin canlı örnekleri olduğunu kanıtladı. Ama savaşın beraberinde getirdiği acıyı, cinayeti, kaçırmayı, tecavüzü, tehcirleri, kadınların üzerindeki yükü ağırlaştırdı.  Bu savaşın en ağır faturasını kadınlar ödedi.

Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê başta olmak üzere Suriye'nin işgal altındaki bölgelerinde Türk işgali ve çetelerinin kadınlara karşı işlediği suçlar savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardır. Ancak bu suç, kadınların hedeflerine ulaşma iradesini ve ısrarını ortadan kaldırmaz. Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların mücadelesiyle elde edilen kazanımlar, her alanda gösterdikleri direniş ve başarı, onların karanlık ve geri güçlerin hedefi olmasına neden olmuştur.

Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Meclisi olarak bugünü kendimiz ve dünyanın her yerindeki kadınlar için kutluyoruz. Bu kazanımları savunmak, şiddeti yok etmek, özgür kadın iradesini ortaya koymak için mücadelenin sürdürülmesi çağrısında bulunuyoruz. Her türlü baskı ve boyun eğdirmeyi reddediyoruz.

Özgürlük ve barış sağlanana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Ayrıca uluslararası toplumu, Türk devletinin savaş suçlarına ve kadınlara yönelik tüm uluslararası yasa ve normlara ve insani değerlere yönelik ihlallerine bir son vermeye çağırıyoruz. Suriye'de on yıllardır süren krizin sona ermesi ve Suriyeli kadınların ve insanların çektiği acıların sona ermesi çağrısında bulunuyoruz."