KJK Koordinasyonu, Fransa’nın başkenti Paris’te gerçekleştirdiği ve 3 kişinin şehit düştüğü katliama ilişkin yazılı açıklama yaptı.
KJK açıklamasında şunlar belirtildi:
“23 Aralık’ta öğlen saatlerinde Paris Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne ve Kürt esnaflarına gerçekleşen son saldırı, Türk faşist devletinin katliamlarının son halkası olarak gelişmiştir. Şimdiye kadar alınan bilgilere göre üç yurtseverimiz şehit düşerken üç kişi de yaralıdır. Yaralı insanlarımıza acil şifa dilerken, şehitlerimiz önünde saygıyla minnetle eğiliyor, faşist AKP-MHP iktidarının bu katliamının hesabını mutlaka soracağımızın sözünü veriyoruz. Tüm Kürt halkının başı sağ olsun.
KATLİAMIN FAİLİ TÜRK DEVLETİDİR
Bu katliamın tam da Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez arkadaşlarımızın Paris’te katledilmelerinin onuncu yıl dönümüne ilişkin toplantının yürütüleceği esnada yapılması çok manidardır. Paris’in ortasında katledilen üç kadın yoldaşımızın anısına nasıl layık olunabilir, neler yapılabilir üzerinden etkinlikler planlanacak iken böyle bir saldırının gerçekleştirilmesi, saldırının failinin Türk faşist devleti olduğunu, MİT’in organizasyonu ile geliştirildiğini çok net ortaya koymaktadır. Bizim için katil ve katilin ardındaki güç bellidir, Kürt kanından beslenen AKP-MHP iktidarı, Erdoğan-Bahçeli ekibidir. Bu saldırı ile Kürt halkına ve Kürt kadınlarına korku ve teslimiyet dayatılmaktadır.
KATİLİN ARKASINDAKİ AKP-MHP İKTİDARI YARGILANMALIDIR
Paris’in ortasında gerçekleşen bu saldırı hiçbir biçimde kabul edilemez, hesap sorulmadan sürüncemede bırakılamaz, hesapsız bırakılamaz. Eğer ki üstü kapatılır ve hesap sorulmazsa, bu Avrupa’nın, özelde de Fransa’nın Türk devletinin soykırımcı saldırılarını onayladığını, ortak olduğunu ispatlar. Sorun burada sadece tetiği çeken katilin yakalanması, yargılanması değildir. Bununla birlikte tetiği çeken bu katilin ardındaki MİT organizasyonu ve faşist AKP-MHP iktidarı da yargılanmalıdır. Avrupa devletleri ve Fransa devleti bilmelidir ki bugün Paris’in ortasında Kürde bunu yapanlar, yarın Fransa halkına, Avrupa halklarına daha vahşisini yapacaklardır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır.
HALKIMIZ HER YERDE GÜÇLÜ VE ÖRGÜTLÜ TEPKİSİNİ ORTAYA KOYMALIDIR
Avrupa’daki halkımız, Kürt kadınları ve dostlarımız, yoldaşlarımız ilk andan itibaren sokaklara çıkarak tepkilerini ortaya koymuştur. Bu tepkinin her yerde çok güçlü ve örgütlü bir biçimde, soykırımcı faşist saldırılara öfkenin, intikamın sonuç alıcı temelde gelişmesi çok önemlidir. Halkımız her yerde faşist AKP-MHP rejimini teşhir etmeli, asıl katilin bunlar olduğunu ve uluslararası mahkemelerde savaş suçlusu olarak yargılanması gerektiğini talep etmelidir.
Faşist iktidar bir yandan İmralı’da Önderliğimize uygulanan tecridi derinleştiriyor ve CPT ile bunu meşrulaştırmaya çalışıyor, derin kaygılar yaratacak belirsiz bir durum geliştiriyor, bir yandan dağda gerillaya dönük her türlü savaş suçu işliyor, Kuzey Kürdistan’da aynı zamanda demokratik parti kurum ve yetkililerine operasyonlar gerçekleştiriyor. Tüm bunlarla paralel olarak Avrupa’nın ortasında yurtseverlerimize, kadın öncülere bu saldırıyı gerçekleştiriyor. Kürtler ve Kürt kadınları bugüne kadar bunlardan korkmadı, geri adım atmadı, bundan sonra da korkmayacak ve geri adım atmayacaktır. Bilakis bu katliamlara karşı daha örgütlü ve daha büyüyen bir sesle cevap verilecektir. AKP-MHP faşizmi sonuç alamayacaktır, ne yaparsa yapsın artık miladı dolmuştur, savaş suçlusudur, yargılanacak ve saltanatına son verilecektir.
AKP-MHP FAŞİZMİNİN SAVAŞ SUÇU EN GÜÇLÜ TEŞHİR EDİLMELİ
Avrupa başta olmak üzere Kürdistan’ın tüm alanlarında halkımız, Kürt kadınları ve dostlarımız, AKP-MHP faşizminin bu savaş suçunu en güçlü bir biçimde teşhir etmeli, yargılanması için eylemlerini geliştirmelidir. Fransız yetkililerinin ilk açıklamalarında ifade ettiği gibi “Irkçı bir kişi saldırı gerçekleştirmiştir” demeleri kabul edilemez, bu gibi söylemlerle katilin adresinin şaşırtılmasına izin verilmemelidir. Bu, kabul edilemez.
EYLEMLER BÜYÜTÜLMELİ VE YAYGINLAŞTIRILMALI
Avrupa Birliği devletleri, Fransa devleti, kendi topraklarını faşist TC’nin Kürt kanını döktüğü, özgür kadınları hedeflediği topraklar olmasına izin vermemeli, hesap sormalıdır. Zaten on yıldır Sara arkadaşların katliamının hesabı sorulsa ve netleştirilseydi, bu katliamın da önü açılmayacaktı. Nitekim farklı tarihlerde gerçekleşen siyasi katliamların da Fransa’da gerçekleşmesi tesadüf değildir. Bu katliam da belirsiz bırakılmamalıdır. Katil için “Irkçı bir kişidir” diyerek kamuoyunu yanlış yönlendirmemeli, hakikat çarpıtılmamalıdır. Derhal hukuk yolları kullanılarak tetiği çeken ve tetiğin ardındaki TC devleti yargılanmalıdır. Kürt halkına, kadınlarına ve demokratik kamuoyuna hakikatleri açıklamalıdır. Aksi takdirde bu savaş suçunun ortağı olunacaktır, ki ortağı oldukları savaş suçlusu TC faşist devleti gün gelecek kendilerini de hedefleyecektir. Çünkü faşizm durdurulmazsa, faşizm kendi ortaklarını da hedefler.
Artık faşizmin bu soykırımcı saldırılarına dur deme zamanıdır! KJK Koordinasyonu olarak başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm alanlarımızda halkımızı, dostlarımızı faşizme karşı birleşmeye, faşizmi yıkacak eylemleri büyütmeye ve yaygınlaştırmaya çağırıyoruz.”