KJK Koordinasyonu, Wan Büyükşehir Belediyesi’nin gasp edilerek kayyum atanmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.

KJK açıklamasında şunlar belirtildi:

“Réber APO’nun Türkiye’ye teslim edildiği ve İmralı Soykırım Rejimi içine alındığı 15 Şubat uluslararası komplonun 26.yıldönümünü büyük öfke ile karşılıyor ve komployu boşa çıkaracağımızın direniş sözünü vererek, komplocuları kınıyoruz. 15 Şubat uluslararası komplo Kürt halkı için soykırım kararının alındığı, 26 yıl soykırım kapanı içinde tutulduğu ve tarihin en acımasız karanlığına mahkûm edildiği gündür.  Şeyh Said’in esir düşürüldüğü tarihe denk getirilen, Önderliğimizin Türkiye’ye teslim edilmesi, Lozan anlaşmasına dayanan yüz yıllık uluslararası sömürge statüsünün, Kürt önderlerini yok et, Kürt halkını inkâr ve imha et soykırım siyasetinin devamı kararıydı. Yiğit Kürt halkı, kahraman Kürt gençleri, fedai Kürt kadınlarının, devrimci enternasyonalist dost ve yoldaşların ‘’Güneşimizi Karartamazsınız’’ şiarı ile 15 Şubat komplosuna karşı başlattığı ayaklanma, 26 yıldır aralıksız süren kahramanca direnişi komplocuların amaçlarına ulaşmasını engelledi.

Ancak, komplo ve soykırım kararının başarıya ulaşmasını engelleyen ve komployu boşa çıkaran, Kürtleri ‘’Kürt Soykırım Kapanı’’ sisteminden kurtaran ve halklara ‘’Yaşa-Yaşat’’ felsefesini sunan Başkan APO olmuştur. Başkan APO, bunun için büyük bir değişim paradigmasını gerçekleştirmiş, tüm farklılıkların eşit ve özgür birliğinin kuruluşunu gerçekleştirmiş, defalarca Barış ve Çözüm sürecini geliştirerek soykırım rejimini yenmiştir. Önder APO, amansız ve acımasız bir karanlığın içinde halkımız için yeniden bir güneş gibi doğmuştur. Bu güneş asla karartılmayacaktır, bu güneş halkların, kadınların, gençlerin sonsuz yaşam kaynağı olarak bu toprakların üzerinde doğacaktır.

HER YERDE DİRENİŞİ YÜSELTELİM

Bu temelde Başkan APO, Kürt sorunun çözümü için yeni bir diyalog süreci geliştirmiş ve çözüm önerilerini tüm taraflara sunmuştur. Tarihsel olarak Kürtlere biçilen kefen parçalanmış ve Ortadoğu’da Kürtlerin özgürlüğüne dayalı yeni bir jeostrateji açığa çıkmıştır. Başkan APO, soykırım döngüsünde ısrar eden komploculara karşı, halkların eşit ve özgür yaşam döngüsünü ortaya koymuş ve büyük bir umut yaratmıştır.

Ancak, AKP hükümeti , Kürt halkına karşı soykırım rejimini sürdürmekte kararlı olduğunu, bu süreçte kayyumlar, Rojava’yı işgal saldırıları, suikast ve tutuklamalar ile göstermiştir. Gelinen aşamada, AKP’nin Kürt düşmanlığı artık Türkiye’ye düşmanlığa dönüşmüştür. 15 Şubat günü Van belediyesine yapılan vahşi saldırı ve kayyum ataması ile Kürt halkına karşı soykırım rejimini gözü kararmış biçimde uygulayacağını, 15 Şubat komplosunu sürdüreceğini ilan etmiştir. En önemlisi de Erdoğan Türkiye’nin geleceğine kayyum atamış, Türkiye’nin gelecek siyasetine faşist darbe yapmıştır. Tüm Türkiye kamuoyuna çağrımızdır; Kürtleri yok etme siyaseti, Türkiye’yi yok etmekten başka sonuç vermeyecektir. Onurlu ve özgür bir geleceğin ancak ve ancak Kürtlerin onurlu, eşit ve özgür yaşamı ile mümkün olduğunu görmeli ve Erdoğan’ın dayattığı yıkıma karşı çıkmalıdır. Halklarımızın ortak geleceği ve onurlu barışının bu topraklarda boy vermesi için gün demokratik mücadeleyi zirveye taşırma günüdür. Barış ve uzlaşı umudunun bir kez daha heba olmaması için tüm sol sosyalist kesimlerin, kadınların, gençlerin en etkili ve yaygın şekilde demokratik mücadeleyi yükseltmeleri gerekir.

Direngen halkımıza, yiğit kadınlara ve kahraman gençliğe çağrımızdır; tarih sizi unutulmaz biçimde yeni çağın özgürlük ulusu olarak kaydetti. Özgürlük imkânını kanınız, canınız, emeğiniz ve insan güzelliğiniz ile siz yarattınız. Artık ülkemizi özgürlüğün son zaferine taşırmanın zamanına girdik. Van belediyesine atanan kayyumu çözüme karşıt güçlerin saldırısı olarak görmeli ve tüm Kürdistan’da özgürlük için direnişe geçmeliyiz. Van Kürdistan’dır, direniş Kürdistan özgürlük direnişidir, direniş çözüm çizgisinin başarı ısrarı, çözüm karşıtlarının kaybetmesidir. Bugün Van belediyesine atanan kayyum ile Kürt halkının sadece iradesine darbe gerçekleştirilmedi, sürece yeni bir komplo, soykırım planı ve darbe gerçekleştirildi. Bu temelde, herkesi, her yerde direnişi yükseltmeye, soykırım, işgal ve köleliğe karşı özgürlüğü gerçekleştirmeye davet ediyoruz.”