Wan’a kayyum darbesi protesto edildi
Wan halkının iradesinin gasp edilmesi birçok kentte protesto edilirken, “Wan halkının iradesini darbeci bir zihniyetle gasp eden kayyumcu zihniyete karşı duracağız” denildi.
Wan halkının iradesinin gasp edilmesi birçok kentte protesto edilirken, “Wan halkının iradesini darbeci bir zihniyetle gasp eden kayyumcu zihniyete karşı duracağız” denildi.
Wan Büyükşehir Belediyesi’nin gasp edilmesi birçok kentte protesto edildi. Protestolarda, kayyuma karşı mücadelenin süreceği vurgulandı.
ANKARA
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Ankara İl Örgütü, Ankara’nın Çankaya İlçesinde bulunan Sakarya Caddesinde kayyumu protesto ederek basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya DEM Parti Milletvekili Hüseyin Olan, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşbaşkanı Ahmet Karagöz’ün yanı sıra çok sayıda sivil toplum örgütü, siyasi parti temsilcileri ve halk katıldı.
Sık sık “Kayyumlar gidecek, biz kalacağız” ve “Kayyum, Kürdistan’dan defol” sloganlarının atıldığı eylemde, açıklamayı DEM Parti Ankara İl Yönetim üyesi Nebahat Çalpan yaptı.
İktidarın politikalarını halk iradesine düşmanlık üzerine kurduğunu ifade eden Nebahat Çalpan, “Halklarımızda barış umudunun büyüdüğü bu eşikte belediyemiz adeta bir askeri operasyonla işgal edilmiştir. Belediye binamız basılarak halkımıza gaz bombaları ve plastik mermilerle saldırı gerçekleştirilmiştir. 100’ü aşkın yurttaşımız darp edilerek gözaltına alınmıştır. Wan Büyükşehir Belediyemizin gasp edilmesi yalnızca halk iradesine darbe değil, aynı zamanda savaş politikalarında ve düşmanlık hukukunda ısrardır” dedi.
DEM Parti’nin halk iradesini savunmaya ve halkın kazanımlarını korumayı amaç edinmiş bir siyasal gelenekten geldiğini ifade eden Nebahat Çalpan, “Tarihimiz zorbaların zulmüne karşı ezilenlerin mücadelesiyle inşa edilmiştir. Koşullar ne olursa olsun, bu onurlu direniş bugün de yarın var olacaktır. Hukukun askıya alınarak askeri operasyonlarla halk iradesinin vesayet altına alınmasına ve savaş politikalarının büyütülmesine izin vermeyeceğiz. Bu bir darbedir, Wan halkının iradesini darbeci bir zihniyetle gasp eden kayyumcu zihniyete karşı duracağız! Belediyeler darbecilerin değil halkındır. Partimiz demokratik zeminde, bu kadim toprakların onurlu bir barışa kavuşma mücadelesini kararlılıkla sürdürecektir. İktidarın bu mücadeleyi zora sokan, barış ihtimalini ve müzakere girişimlerini baltalayan hamleleri bizleri yolumuzdan ve kararlılığımızdan vazgeçiremeyecektir. Halkımızla birlikte Van’da dün direndik ve kazandık, bugün de direneceğiz ve kazanacağız” şeklinde konuştu.
İZMİR
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri de Dîlok’taki Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’ndeki işçilerin sefalet zammına karşı yaptıkları eylemlerinin engellenmesi ve Wan Büyükşehir Belediyesinin gasp edilmesine ilişkin basın açıklaması düzenledi.
Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen açıklamada “Yasaklar, baskılar, işten çıkarmalar sizin mücadele, birlik, dayanışma bizim!” ve “İrademe dokunma kayyuma geçit yok” pankartları taşındı. Açıklamaya İzmir Milletvekili Burcugül Çubuk ve İbrahim Akın’ın yanı sıra demokratik kitle örgütleri, siyasi partiler ve çok sayıda kişi katıldı.
Açıklamayı kitle adına İzmir Barosu Başkan Yardımcısı Zöhre Dalkıran okudu. Egemenlerin işçi sınıfının en ufak hak ve özgürlük arayışına dahi tahammülü olmadığını söyleyen Zöhre Dalkıran, işçiler anayasa, uluslararası hukuk ve yerel kanunlarca korunan haklarını kullanmak istemektedir” dedi.
Kayyum darbesine ise Zöhre Dalkıran, “Biliyoruz ki, kayyum politikası ülkede demokrasiden, barıştan, emekten yana olan herkese verilmiş bir gözdağıdır. Kimsenin kendini halkın iradesi ve yargının yerine koyma hakkı yoktur. Bu durum rejimin temel bir özelliği haline gelse de demokrasiye yapılan darbeleri kabul etmedik, etmeyeceğiz. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri olarak Gaziantep Valiliğinin hukuka aykırı yasaklamalarını sona erdirmesini, işçilerin söz söyleme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bununla birlikte bir kez daha çağrıda bulunuyoruz; halk iradesine vurulan kayyum darbesinden derhal vazgeçilmelidir” diye konuştu.
DÎLOK
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dîlok Şubeler Platformu, Antep Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) greve giden işçilere dönük yasaklama kararlarını ve kayyum darbesini protesto etmek amacıyla basın toplantısı düzenledi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Dîlok Şube binasında gerçekleşen toplantıda, "Halk iradesine darbe var" pankartı asıldı. Toplantıya, platform bileşenlerinin yanı sıra Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası (Haber-Sen) Genel Başkanı Mesut Balcan katıldı.
Toplantıda platform adına konuşan Niyazi Çevik, "Kışın zorlu koşullarına rağmen işçiler, düşük ücretlere ve artan sömürüye karşı birleşerek haklarını savunmak adına fabrikalarda direnişe geçmiş durumdalar. Bu direniş, sadece Başpınar OSB’deki işçilerin değil, Türkiye’nin dört bir yanındaki emekçilerin de ortak mücadelesi haline gelmiştir" dedi. Valilik tarafından Başpınar OSB’deki işçi direnişlerine karşı 15 günlük eylem ve etkinlik yasağı konulmasına dikkat çeken Niyazi Çevik, bu kararların baskı stratejilerinin bir parçası olduğunu söyledi.
Her güne yeni kayyum atamaları ile başlanmasına dikkat çeken Niyazi Çevik şunları söyledi: "Bilindiği üzere halk 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde sadece belediye yöneticilerini seçmemiş aynı zamanda kayyum atanan yerlerde yüksek oy oranlarıyla kayyum politikalarını kabul etmediğini de göstermiştir. Buna rağmen siyasal iktidar demokrasinin varlığının temel koşulu olan halk iradesine saygı duymak yerine, yine kayyum politikasına sarılmıştır. KESK olarak halkın iradesine, demokrasiye, emeğe, barışa darbe niteliğindeki kayyum politikalarını hiçbir dönem kabul etmedik, alışmadık. Bugün de kayyum darbesini kabul etmiyoruz! Anti demokratik uygulamalarla haklarımızın gasp edilmesine alışmayacağız!"