KJK Koordinasyonu, “Rêber Apo’nun doğum günü olan 4 Nisan’ı başta sömürgeciliğe karşı iradi bir duruş kazandırdığı Kürt halkına, geliştirdiği paradigma sayesinde alternatif mücadele hattını örebilecek bir perspektif kazanan dünya halklarına, özgürlük felsefesine derinden bağlı mücadele yoldaşlarına ve Rêber Apo sayesinde yaşamı etik estetik değerlerle ören Kürt kadınlarına kutluyoruz. 4 Nisan’ın özgürlüğe, umuda, cesarete, koşulsuz sevgi ve inanca; kapitalist modernitenin yok ettiği insanlık değerlerinin yeniden canlanmasına vesile olmasını diliyoruz” dedi.
KJK açıklamasında, “Rêber Apo, Kürt halkının makus kaderini değiştiren cesaretli çıkışıyla, Kürt halkını tarih boyunca dayatılan teslimiyet ve işbirlikçilik ikileminden çıkarmış, iktidar ve devlet sınırları dışında özgür bir gelecek inşa etmek için gereken umudu, düşünceyi ve iddiayı kazandırmıştır. Böylece bu ikili dayatmayı kabul etmeyen ve bu uğurda mücadele eden Kürdün yüzyıllardır süren isyanının özgür bir geleceğe evirilmesinin yolunu açmıştır. Kendi deyimiyle ‘iğneyle kuyu kazarcasına’ yoğun bir emek ve çabayla yarattığı bu irade sayesinde Kürt halkı bugün faşizmin, sömürgeciliğin ve hegemon güçlerin hesaplarını boşa çıkarabilecek bir duruş kazanmıştır. Bununla da kalmayıp Ortadoğu’ya ve dünyadaki mücadelelere kadim kültürünü, yaşam felsefesini, mücadele deneyimini aktararak öncü bir halk konumuna gelmiştir. Kayalıklarda yeşeren bir çiçek, çölde bir su, karanlıkları delen bir ışık misali imkansız denilen gerçeği hakikate ulaştırmıştır. Bu yürüyüşün mimarı olan Rêber Apo’nun Kürt halk önderi olma gerçeği, kaynağını buradan almaktadır” denildi.
İMRALI TECRİDİNE KARŞI MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ
“Kürt kadın hareketi olarak da Rêber Apo’nun önderliğinde mücadelemizi sürdürüşümüzün ayrı bir anlamı vardır” diyen KJK şunları belirtti: “İlk ezilen sınıf, cins ve ilk sömürge olan kadının şimdi dünyada tüm erkek egemen sistemlerin karşısına büyük bir iddiayla dikilebilmesi Rêber Apo’nun sınırsız çaba ve emeklerinin sonucudur. Kürt kadınları şahsında, bireylerden başlayarak topluma doğru yayılan özgür yaşam deneyiminin şimdi dünyadaki kadın hareketlerine, kadınlara ilham vermesi de bu sayededir. Rêber Apo’ya dönük mutlak tecrit sistemini biz Kürt kadınlarının özgürlüğüne dönük bir tehdit olarak görüşümüzün nedeni bununla bağlantılıdır. İmralı’da yaşamın en kısa anına kadar yedirilmiş tecrit ve izolasyon politikalarını bu yüzden kendi varlığımıza dönük bir tehdit olarak görüyor, Rêber Apo’nun ‘nefes alamıyorum’ dediği koşulları değiştirme kararlılığımızı kendi varlık sorunumuz olarak ele alıyoruz. Kürt halkı ve kadınlarının varlık ve özgürlük sorunuyla birebir ilişkili gördüğümüz Rêber Apo’ya dönük mutlak tecrit ve izolasyon politikalarını boşa çıkarma iddiamızı bir kez daha belirtiyoruz. Tecridin kırılmasında yükümlülüğü bulunan; İmralı’ya gitmesine rağmen Rêber Apo’nun durumuna ilişkin hazırladığı raporu kamuoyuyla paylaşmayan CPT başta olmak üzere sorumluluğu bulunan uluslararası kurumların tüm ikiyüzlü politikalarına karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Ayrıca ideolojik ve politik bağlantılarından bağımsız olarak İmralı’daki tecridi bir insani durum olarak ele almayan tüm kesimler ve kurumları duyarlı kılmak ve harekete geçirmek için de mücadelemizi sürdüreceğiz.
Rêber Apo 25 yıldan bu yana İmralı’da faşizme ve hegemon güçlere karşı kesintisiz bir direniş geliştirdi. Ve geliştirdiği paradigmayla birlikte bedensel esareti sınırları aşan bir özgürlük arayışına dönüştürdü. Zihinsel özgürlük düzeyini ve hakikat aşkını kendinden başlatarak özgürlük arayışı olan her kadına, ezilen her sınıfa, her gence, her toplumsal harekete, dünyanın her coğrafyasında direnen her insana aşılayabildi. Ne sömürgecilik, ne faşizm ne de İmralı’da özgürlüğün sınırsız akışını durdurmaya çalışan hegemonlar amacına ulaşabildi.
Ancak Kürt kadınları olarak bunu yeterli görmeyip Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğünü sağlayacağız. Rêber Apo’nun 74. doğum gününün ondan fiziki olarak uzaklığımızın son yılı olması için “bi jin jıyan azadî re ber bi şoreşa jıne ve” hamlemizle özgürlük mücadelemizi yükselteceğiz. Özgürlük mücadelemizde ulaştığımız her kazanım ve mevzinin bizi Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüne yakınlaştıran bir adım olduğunu bilerek mücadelemizi sürdüreceğiz.
Faşizmin ve sömürgeciliği yenmek, özgür yaşamı inşa etmek için Jin Jiyan Azadî yürüyüşümüzü kararlılıkla sürdüreceğiz. 21. yüzyılı kadın devrimiyle taçlandıracağız."