9 Ocak 2013’te katledilen Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez için adalet çağrısı olan Kürdistanlılar, katliamın 9’uncu yılında da alanlara çıkmaya hazırlanıyor.
Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) Üyesi Nûpel Munzur, Paris Katliamı’nın 9’uncu yılı vesilesiyle yaptığı açıklamada, başta Paris olmak üzere Fransa’nın değişik kentleri ve tüm Avrupa ülkelerinde 8 Ocak günü düzenlenecek olan yürüyüşlere kitlesel katılım çağrısı yaptı.
Paris’te katledilen üç Kürt kadın devrimci şahsında Kürt halkının üç jenerasyonunun hedef alındığına işaret eden Munzur, şöyle konuştu: “Paris Katliamı’nın 9’uncu yılına girerken her şehidimizi saygı ve minnetle anıyorum. 9 yıldır katliamın aydınlanması için, faillerin yargılanması için yürütülen adalet mücadelesi devam ediyor. Bundan sonra da devam edecek. 9 yıldır süren bir mücadele ve bir adalet talebi var. Katillerden hesap sorma, katillerin arkasındaki güçlerden hesap sorma mücadelesi bu. Kürt Kadın Hareketi ve Özgürlük Hareketi’nin yürütmüş olduğu bir mücadele var. Biz katillerin kim olduğunu biliyoruz. Onların amaçlarının gerçekten ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Katledilen arkadaşların neden seçildiğini de çok iyi biliyoruz. Heval Sara’nın ne için seçildiğini biliyoruz. Heval Sara, Kürt Kadın Hareketi’nin, Kürt Özgürlük Hareketi’nin, bilinen bir yüzü, direnen özgürlük abidesi, daha önce faşizme meydan okumuş, dik duruşun sahibi olan bir arkadaş. Sara arkadaş sahsında Kürt Kadın Hareketi darbelenmek istendi. Önderliğin “Ha beni ha Sara’yı vurmuşlar” dediği; Dersim Katliamı’nın devamı diye nitelendirdiği bir katliam. Yine Rojbin ve Leyla arkadaşların seçilmesi de tesadüf değil. Rojbin bizim dünyaya açılan yüzümüz. Yine geleceğimiz, gençlik umudumuz Leyla arkadaş. Bu nedenle arkadaşların seçilmesi elbette bir tesadüf değil. Yine Sara arkadaş sahsında Kürt Kadın Hareketi ve onunla birlikte dünya kadın hareketini hedefleyen erkek egemenlikçi bir katliamdır. Biz böyle değerlendiriyoruz.”
EMRİ ERDOĞAN VERDİ; YARGILANSIN
Adalet arayışlarının 9 yıldır devam ettiğini; “9 yıl daha sürse de devrimci tepkimiz ve öfkemiz devam edecek” vurgusunda bulunan Nûpel Munzur, “Biz katilleri Dersim katliamından biliyoruz, Zilan’dan biliyoruz. Biz katilleri en yakın dönemde öz yönetim direnişlerinden biliyoruz. Cizre, Sur ve Roboskî’den tanıyoruz, Maraş Katliamı’ndan biliyoruz. Yakın dönem dediğimiz Rojava, Şengal katliamlarından biliyoruz” dedi.
Munzur, Kürt Kadın Hareketi olarak yürüttükleri kampanyanın odağına da, aydınlatılması temelinde bu katliamı yerleştirdiklerini hatırlattı ve şunları söyledi: “Kadın hareketi olarak ‘Diktatörün yargılanması için 100 neden’ kampanyasını halen yürütüyoruz. Bu boyutuyla katliamın sorumlusu Erdoğan’dır. Biz faşizmi ve diktatörü tanıyoruz ve biliyoruz. Bunları bildiğimiz için de hesap soruyoruz. Katliamın arkasındaki bu güçler yargılanıncaya kadar hesap sormaya devam edeceğiz; bu böyle bilinmelidir.”
‘ADALET KARANLIKTA KALDIKÇA FRANSA SUÇLUDUR’
Geçtiğimiz yıl Paris Katliamı’nın yıl dönümünde “Katliamın emrini Erdoğan verdi; yargılansın’ sloganıyla eylemler gerçekleştirdiklerini hatırlatan TJK-E üyesi, bu yıl da buna paralel olarak “Adalet karanlıkta kaldıkça Fransa suçludur” diyeceklerini kaydetti ve gerekçelerini şöyle sıraladı: “Eylemliliklerimizi bu çerçevede ele alacağız. Bu katliam Fransa’da gerçekleştirildi. Katliamın faillerinin açığa çıkartılması noktasında Fransa’nın önemli rol oynadığını ve Fransa’nın sessiz kaldığını, suça ortak olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu boyutu ile yine Paris’in siyasi cinayetler şehri olduğu bir gerçek. Bu noktada bir onaylama, bir sessiz kalma durumu var. Fransa’nın birçok delil ortada olmasına rağmen delilleri karartmaya çalıştığının; tetikçinin ölümünden sonra “tetikçi öldü, bu dava bitsin kapansın” tavrının tanığıyız. Yargılanmanın tekrar yürütülmesi için verdiğimiz bir mücadele var. Bu katliamla ilişkili somut veriler de, failler de ortada. Belçika’da yakalananlar oldu. Bütün bunların üstü örtülmek istendi. Bütün bunların üstünü örten de Fransa’dır. Fransa bunu açığa çıkarmadığı sürece bizim açımızdan suçludur ve yargılamayı gerçekleştirmelidir. Bu boyutuyla önceki yıla paralel biçimde ‘Katliamın emrini Erdoğan verdi; yargılansın’, ‘Adalet karanlıkta kaldıkça Fransa suçludur’ diyerek çalışmalarımızı yürüteceğiz. Fransa’nın bu katliama ortak olduğunu ya da katliamın aydınlatılmamasından sorumlu olduğunu açıkça belirtebiliriz. Fransa adaleti sağlamadığı sürece suçlu kalacaktır.”
KATİLLERDEN HESAP SORMAYA
Tüm Avrupa ülkelerinde 5 Ocak günü Fransa büyükelçilikleri ve konsoloslukları önünde; başkent Paris’te ise üç önemli etkinlik düzenleyecekleri bilgisini paylaşan Nûpel Munzur, eylem bilgilerini verdi ve katillerden hesap sormak için alanlara çağırdı:
“9 yıldır aydınlatılmayan, yargılaması yapılmayan bir dava var ve bu dava, katillerden hesap sorulması, şehit düşen arkadaşlarımızın arkasında olması açısından hepimizin ahlaki ve vicdani görevidir. Bütün eylemlere herkesin bu bilinçle katılması gerekir. Başta da belirttiğim gibi Kürt Kadın Hareketi olarak feminist örgütlenmelerle birlikte çok yönlü bir çalışma yürütüyoruz. Bütün dostlarımızı ve bu katliam karşısında sessiz kalmayan herkesi faşizme karşı, erkek egemenlikçi zihniyete karşı mücadeleyi yükseltmek için, özellikle 8 Ocak’ta yapılacak eyleme davet ediyoruz.
Eylem takvimimiz şu şekilde: Tüm ülkelerde 5 Ocak günü Fransa elçilik ve konsoloslukları önünde çelenk bırakma eylemi, Paris’te ise saat 11.00’da Demokratik Kürt Toplum Merkezi önünde toplanıp Kürdistan Enformasyon Bürosu önüne kadar yürüyüş gerçekleştirilecek. Adalet ve hakikat yürüyüşümüzü gerçekleştireceğiz. Bu anlamda şehit ailelerimizi, kadın arkadaşlarımızı, Fransız dostlarımızı ve meclislerimizi burada yaşayan herkesi bu etkinliğe davet ediyoruz.
Diğer ülkelerde olduğu gibi başta Paris’te 8 Ocak günü saat 12.00’da Gare Du Nord’da toplanıp bir yürüyüş ve ardından bir miting gerçekleştirilecek. Bu büyük yürüyüşe onlarca dost kurum katılım sağlayacak. Yine 9 Ocak günü saat 12.00’da toplanıp 12.30’da katliamın yaşandığı Kürdistan Enformasyon Bürosu önünde üç arkadaşımızı anacağız. Herkesi katillerden hesap sormaya, Paris şehitleri etrafında kenetlenmeye davet ediyoruz.”