Newaya Jin'ın Nisan sayısı çıktı

Newaya Jin gazetesinin Nisan sayısı “Kadın yoldaşı Öcalan’a selam olsun” manşetiyle çıktı.

Avrupa’da yayın yapan aylık Newaya Jin gazetesinin Nisan sayısı “Kadın yoldaşı Öcalan’a selam olsun” manşetiyle çıktı. Gazete, sürmanşete ise PAJK Koordinasyonu’nun, KONGRA GEL Başkanlık Divanı Üyesi Raperin Amed’i (Delal Azizoğlu) andığı açıklamayı taşıdı.

Newaya Jin gazetesinin Nisan sayısı da dolu dolu. 4 Nisan, deprem ve seçim gündemlerinin ön planda olduğu sayıda dikkat çekici yazı ve makaleler var.  
Gazete, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a ilişkin İspanyol, İtalyan ve Fransız enternasyonalist aktivistlerin görüşlerini manşetine taşıdı. Abdullah Öcalan’a duydukları sempatinin nedenlerini anlatan Sicilyalı Virginia, Valencialı Maria ve Breton Luzi tecrit ve İmralı işkence sistemine dair de değerlendirmeler yapıyor.

'ULUS DEVLETLERİ SORGULADIĞI İÇİN...'

Tecrit politikasını 'yeni bir dünya fikriyatı ile devrim olasılığını ortadan kaldırma girişimi' olarak tanımlayan aktivist Virginia, Abdullah Öcalan'ın, ulus-devletlerin tahakkümcü karakterini sorguladığı için 'tehlike' olarak algılandığına işaret ediyor.
Maria ise demokratik konfederalizm projesinin etkileyiciliğine dikkat çekerek "Abdullah Öcalan'ın ideolojisi birleştirici ve bütünleştirici. Özgürlükçü paradigmanın en önemli yanı, bireyi hemen harekete geçiren karakteridir" diyor.
Fransız Luzi ise eylem boyunca, Kürt Halk Önderi'nin fikirlerinin gündelik hayatta yoğun emek ve çaba sonucu nasıl da pratikleştiğine dair gözlem ve tanıklığını anlatıyor. "Herkes Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünün gerçekleşmesini istiyor. O bir Lider ve hepimiz bu anı bekliyoruz" diyen Luzi, mücadele ile bir şeylerin değişmesinin mümkün olduğunu vurguluyor.

'ABDULLAH ÖCALAN AYDINLIK YOLU ÖRMÜŞTÜR'

Sevda Can “Üç cemre üç doğuş” başlığıyla yazdığı yazıda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yeniden şekillendirdiği Kürt toplumu ile ana-kadın eksenli doğal toplum değerlerini ele alıyor. “Öcalan felsefesi ve yarattığı paradigması ile bir insanlık tarihini, geçmişini, sentezini oluşturmuş ve güncelle buluşturup geleceğe açılan aydınlık yolu örmüştür” diyen yazar, Abdullah Öcalan’ın ruhu ve düşüncelerinin esir alınamayacağına dikkat çekiyor.

 Bir diğer 4 Nisan yazısını ise Kürtçe “Zayîna sêyem hêviya azadiyê ya gelan û jinan e” başlığıyla Rojbin Ekin kaleme aldı. Abdullah Öcalan’ın 24 yıllık İmralı direnişine işaret eden yazar, Abdullah Öcalan’ın komploculara mutlak tecrit altında demokratik ekolojik kadın özgürlükçü paradigmayla yanıt verdiğini hatırlatıyor.

'DEMOGRAFİK TEMİZLİK OPERASYONU!'

Depremleri ve sonuçlarını kaleme alan HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, "Depremin yıkıcı sonuçları politiktir" diyor. AKP’nin ülke yönetme biçimini şirket yönetmeye benzeten yazar, “depremle geldi, depremle gidecek” tespitini yaptı.

 Yazar Hêja Zerya “Demografik ‘temizlik’ operasyonu!” başlığıyla hem depremi hem de deprem sonrası yıkım altında bırakılmak istenen toplumsal dokuyu yazdı. Devlet mekanizmasının sistematik yıkım ve kıyım mekanizması olduğuna değinen yazar, demografik bir temizlik operasyonunun başlatıldığını söylüyor.
Konuk Yazar Filiz Koçali ise 14 Mayıs seçimlerinde Kürt halkının anahtar rolüne mercek tuttu.

 Jineolojî sayfasında; Katalonya Jineoloji Araştırma Grubu’nun “Kadınlar ve Franco dönemi” başlığıyla yaptığı farkındalık araştırmasının detaylarına yer verildi.
Roza Metîna ise bu ayki makalesinde; 8 Mart ve Newroz’da Kürt halkının ulusal birliğini güçlendirme mesajının öne çıktığına, bunun da Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi parçalayacak önemli bir güç olduğuna değiniyor. Benzer başlıkları Nurhak Gulbahar ‘Hêviya azadiyê ji her demî geştir e’ başlığı altında analiz etti.

Gazete ayrıca Rojava’da yaşayan Brezilyalı devrimci Sanatçı Rojda Têkoşîn Dandara ile Rojava’ya uzanan hayat yolculuğunu uzun uzun konuşmuş.
Nûdem Têkoşer de Rojava’daki kültür devrimini konu alan yazısında özellikle tiyatro ve sinema alanına eğilmiş. Kadının bu alandaki rolünün hayatiliğine değinmiş.

 Bu ayın anı yazısı ise Herekol’da bir kadın mangasında’ başlığıyla Jiyan Amargî tarafından kaleme alındı.