Güncel, politika, sanat, sinema, bilim ve portre türü içeriklere yer verilen Newaya Jin’ın 207. sayısında KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat’ın röportajı da yer aldı.

Kürdistan, Ortadoğu ve dünyada yaşanan gelişmelere dair Newaya Jin’ın sorularını yanıtlayan Besê Hozat, önemli tespitlerde bulundu. Rusya-Ukrayna savaşının özünde NATO ile Rusya savaşı olduğunu hatırlatan Besê Hozat, Kürdistan’daki işgal saldırılarına dikkat çekti. Kürdistan gerillasının savaşı, işgalci Türk ordusunun bulunduğu her yere yayacağını kaydeden Hozat, “YJA Star gerillalarının direnişe öncülük ettiğini aktardı. KDP’nin Türk işgalci devletiyle işbirliğine de paragraf açan Besê Hozat, KDP’nin soykırım saldırılarında doğrudan yer aldığını kaydetti.

“Kadınların ortak kimliği özgürlüktür” belirlemesini yapan Besê Hozat, özgür kadınların şekil vereceği bir dünyanın doğuşuna tanıklık edildiğini belirtti.

SARI MEKAP’IN ANLAMI

Kürt Kadın Hareketi yöneticilerinden Fatma Adir, Kürdistan gerillası ile sembolleşen sarı mekap markalı ayakkabının anlamını yorumladı. Gerillanın, halkın özgür yaşaması ötesinde hiçbir beklentisi ve talebinin olmadığını hatırlatan Adir, mekap ayakkabı ile haki renkli elbisenin, gerillanın kendini Kürt halkının özgürlüğüne adayan sade yaşamının parçaları oldukları için sevilip değer gördüğünü hatırlattı.

Adir, “Nasıl ki işgalci askerin giydiği bot istilanın, sömürünün, egemenin bir sembolü olduysa sarı mekap da Kürdistan’da işgale ve köle yaşama karşı hiçbir çıkar gözetmeksizin savaşanların sembolüne dönüştü” dedi. 

YURTSEVERLİK BİLİNCİ

“Yurtseverlik” tanımının tekabül ettiği karşılığı irdeleyen Hêja Zerya, yurtseverlik ilkesinin, Kadın Kurtuluş İdeolojisi’nin temelini ve özünü oluşturduğunu ifade etti. “Yurtseverlik; tarih, toprak, emek bilincidir; kültürüne, direnişine ve varoluş özüne sahip çıkmaktır” diyen Zerya, Kürt toplumunda yurtseverlik bilincinin gelişmesinde büyük rol oynayan Haziran şehitlerinden Zîlan, Sema, Gulan, Leyla şahsında tüm özgürlük şehitlerini andı.

AYSEL DOĞAN’I TANIMAK

Yeni sayıda, 11 Mayıs günü Almanya’da şehit düşen Kürt siyasetçi Aysel Doğan’a dair bir anlatı yazısına da yer verildi. 

Kürt müzisyen Bermal Çem’in kaleme aldığı anlatıda, ortak anılar ile Aysel Doğan’ın devrimci mücadelesi anlatılıyor. Aysel Doğan’ı ‘Tükenmeyen bir kaynak’ olarak tanımlayan Çem, onun eğitici ve öğretici çabalarına dikkat çekti.

Diğer bir anı yazısı ise, 30 Eylül 2017’de Amed’de şehit düşen Gülnaz Ege (Nuran Er) anısına Medya Doz’un kaleminden çıktı. “Egeli bir gonca, kalbimizde Kürdistani bir gül oldu” diyen Medya Doz,  Gülnaz Ege’yi “çoğul bir sevgi ırmağı” belirlemesi ile tanımladı.

KÖTÜLÜĞÜ YENME HİKAYESİ: HÊZA

207. sayıda dikkat çeken bir başka içerik ise, Hêza Belgeseli’ne dair genç yönetmen Derya Deniz ile yapılan röportaj. Deniz, bugüne kadar 3 ödüle layık görülen Hêza Belgeseli’nin detaylarına dair merak edilenleri anlattı.

Deniz, Hêza’nın 14 yaşında DAİŞ çeteleri tarafından 3 Ağustos fermanı sürecinde tüm ailesiyle birlikte kaçırılan bir kız çocuğu olduğu bilgisini paylaşarak şu eklemeyi yaptı: Benimle birlikte iki Hêza vardı hep: Birincisi; DAİŞ’e esir düşmüş ve kendisini büyük bir çaresizlik içerisinde hisseden bir kız çocuğu, ikincisi ise; DAİŞ’i yenmeye yeminli güçlü bir kadın savaşçı.

HEVALTÎ

Jineoloji kategorisindeki makaleyi ise, Nisan ayında Şehit Malda Kusa adına düzenlenen Jineoloji kampına katılan Dörte Rose kaleme aldı. “Hevaltî ile tanışma vakti gelmişti” diyerek yola koyulan Rose, kamp, jineolojî, özgürlük ve hayata dair düşüncelerini paylaştı.

KÜRTÇE İÇERİKLER

Haziran sayısında Kürtçe sayfalarda da dikkat çeken içerikler yer aldı.

Roza Metîna, devlet/erkek eliyle sistematik olarak katledilen kadın katliamlarını köşesine taşırken, Nîlufer Koç ve Nurhak Gulbahar dünya ve Kürdistan’daki güncel gelişmeleri irdeledi.

Medya Savunma Alanlarına yönelik işgal saldırısı ile KDP’nin ihaneti gündemine dair Kürt ve enternasyonal kadınların görüşleri de haziran sayısında geniş yer aldı.

SANAT, DİRENİŞ VE NUDEM DURAK

Kültür ve sanatın tarihsel tanımını yapan Yıldız Çakar, toplumsal etkisi ile mücadele  gücünü hatırlattı. Yıldız Çakar, 2015’ten bu yana Kürtçe şarkılar söylediği için rehin tutulan ve 19 yıl hapis cezasına çarptırılan Nudem Durak’ın sanatının temsil ettiği anlama dikkat çekti.