Kuzey ve Doğu Suriye Kadın Örgütleri ve Hareketleri Ortak Eylem Platformu, Türk devletinin işgal politikalarına ilişkin açıklama yaptı.

Açıklamada, "İşgalci Türk devletinin, 2011'den bu yana en kötü rolü oynadığı Suriye krizinin başlangıcından bu yana, komşuluk ilişkilerine saygı duyan Suriye'ye komşu bir devlet olarak Suriye'nin içişlerine müdahalesi ve bazı bölgelerin işgali uluslararası ve insancıl hukukuna aykırıydı. Dünyadaki tüm kuralları görmezden gelen özellikle işgal ettiği bölgelerde, insanlık hukukuna aykırı uygulamalar, katletme, insan kaçırma, kadınların tutuklanması ve tecavüz edilmesi savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar düzeyine ulaştı" denildi.

'KÜRTLERİN YOĞUN YAŞADIĞI YERLER HEDEFTE'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Türk devletinin, bir milyon Suriyeli göçmenin geri gönderilmesine ilişkin son açıklamaları, Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinin işgal edilmesinin ardından asıl sahiplerinin zorla yerlerinden edilmesi, tarihi ve kutsal yerlerinin yıkılması, Türkçenin zorunlu yapılması, okulların ve meydanların isimlerinin değiştirilmesi, Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde tarihin yok edilmesi, demografik yapının değiştirilmesi politikasının devamıdır.  Ancak kınanması gereken Türk devletinin ve bu örgütlerin işgal projelerine mali destek veren Katar ve Kuveyt gibi Arap devletleridir.

Şam hükümetinin halkına karşı tutumuna ek olarak, bu halkın beklentilerinin aksine bu tehlikeli proje Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yürütülüyor. Bu da DAİŞ’in yeniden ortaya çıkmasını bölge halkının içinde yaşadığı huzurlu ortamı tehlikeye sokacaktır.

'TÜRK DEVLETİ CEZALANDIRILMALI'

Bu nedenle Uluslararası toplumu Kuzey ve Doğu Suriye’deki Kadın Hareketleri ve Örgütlerinin Ortak Eylem Platformu olarak, bölgeyi işgal etmek için genel bir anlaşma yoluyla amacına ulaşmak isteyen işgalci Türk devletinin projesine karşı sorumluluğunu üstlenmesini istiyoruz. Bu projenin tehlikelerini görmesi, demografik yapının değişimine izin vermemesi Türk devletinin bölgede işlediği suçlardan dolayı cezalandırılması çağrısında bulunuyoruz.

Birleşmiş Milletler (BM) Türk devletine işgal ettiği bölgelerden çıkması için baskı yapmalıdır. Öte yandan Suriye halklarını ve toplumunu Misak-ı Milli hayallerini gerçekleştirmek isteyen Türk devletinin projesine karşı durmalarını istiyoruz."