PAJK Koordinasyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada ,“Özgürlük mücadelemiz büyük bedeller ve kahramanlıklarla tarihe nakşediliyor. Sistemi, toplumu, yaşamı değiştirme, özgürleştirme iddiasıyla yola çıkan devrimci-militan kadınlar, halk ve gelecek uğruna gözünü kırpmadan şehadete yürüyor” denilerek, bu militanlığın çağa damgasını vuran özgür insanın sesi olduğu kaydedildi.
Açıklamada devamla şunlar kaydedildi: “Raperîn yoldaş, 1992 yılından beri Kurdistan özgürlük mücadelesinin örnek APOCU militanlarından biri oldu. Yurtseverlik ve Kürtlük bilincindeki derinliği yaşadığı topraklardan, aile geleneğinden almıştı. Köklerine bağlı, tarih bilinci güçlü, halk sevgisi derin bir yoldaşımızdı. Gerillacılığa başladığı Amed’den 1996 yılında Önderlik sahasına geçene kadar en zorlu süreçlerin militanlığını başarıyla yaptı. Önderlik sahasına geçişiyle ideolojik, örgütsel bilinci daha da derinleşti. Önder APO, Raperîn yoldaşın öncülük özelliklerini, güçlü yönlerini daha da geliştirmek ve bu hareketin öncü kadrolarından biri olarak hazırlamak için özel ilgilendi. Raperîn yoldaş her zaman Önderliğe verdiği söz temelinde yaşadı ve sonraki mücadele yaşamında hep öncülük düzeyinde rolünü oynadı. Hiçbir zaman görev ve sorumluluklarından taviz vermedi. Parti kültürü ve anlayışındaki derinliği, büyük hizmet anlayışı, mütevazi ve emekçi kişiliği ile APOCU kimliğin özünü temsil etti. Raperîn arkadaş özgür bir ruha sahipti. Gittiği her alanda başarıyı yaratan, toparlayan, yön veren, mücadeleyi yükselten bir yoldaştı. Bu anlamıyla yoldaşları için hep bir dayanak, güven ve umut kaynağı oldu. Hiçbir zaman Önderlik çizgisi dışındaki anlayış ve yaklaşımlara taviz vermedi. Mücadelesinde hep keskin, hep ideolojik, tutarlı ve ilkeli oldu.
Raperîn yoldaş kadın hareketimizin öncü, iddialı, güçlü ve kendini adamış özlü militanlarından biriydi. Kadın özgürlüğü konusunda iddialı, kadın mücadelesinin gelişiminde büyük emekleri olan bir yoldaşımızdı. İradesizliğe, zayıflığa, çözümsüzlüğe hep öfke içinde oldu, kadın iradesinin gelişmesi için tüm gücüyle mücadele etti. Bu duruşuyla kadın çalışmaları kadar genel mücadelemizin de sorumluluk ve görevlerini üstlendi, kadın temsiliyetini en güçlü biçimde yaptı. KONGRA GEL Başkanlık Divanı üyesi olarak uzun yıllar demokratik konfederal sistemin kuruluşuna öncülük yaptı. Toplumun özgürlüğü, demokratik sisteminin oluşması konusunda emeği en fazla olan yoldaşlarımızdandır. Şehit düştüğü ana kadar da bu görevinin gereklerini yerine getirme temelinde çalışmasının başındaydı. 2022 yılında Kürt düşmanı, kadın düşmanı Türk faşist rejiminin saldırıları sonucu şehit düştü. Kadın özgürlük partimiz PAJK’ın soylu, özgür ruhlu, emektar, devrimci kişiliği olarak Raperin yoldaş asla unutulmayacak, mücadelemizin yükseltilmesinin ve düşmandan hesap sormanın gerekçesi olacaktır.
Hareketimiz insani ve ahlaki bir karar vererek büyük bir deprem felaketi yaşayan halklarımızın böyle acılı bir döneminde eylem yapmayı durdurdu. Ancak soykırımcı TC devleti her alanda saldırılarını sürdürmekte, kimyasal silah kullanmaya devam etmektedir. Kürt halkının yaşadığı ve mücadele ettiği her yerde katliamlar geliştirmektedir. Başûr, Şengal, Rojava alanlarına dönük saldırılarını büyük bir enkazın altında kaldığı halde devam ettirmekte, hareketimizin eylemsizlik kararını bir fırsata çevirmek istemektedir.
Faşist Türk devleti en başta da kadın özgürlük mücadelemizin öncü militanlarına saldırılarını sürdürmekte, kadınların özgürlük savaşımını vahşi ve korkunç yöntemlerle bastırmaya çalışmaktadır. Türk devleti bu saldırılarından dolayı yargılanması ve mahkum edilmesi gerekirken uluslararası güçler de parti çizgimizin tasfiyesi ve öncü devrimcilerin imhası konusunda sonuna kadar Türk devletine destek vermekte, yol açmaktadır. Bu şekilde bu çağın kadın özgürlük çağı olması, kadın öncülüğünde devrimin zafere ulaşmasının engellenmesi hedefleniyor. Ancak bilinmelidir ki kadınlar mücadeleden geri adım atmayacak. Egemenlikli uygarlığa karşı kadın devrimi ile özgürlük yaratılacak. PAJK olarak en başta AKP-MHP faşist iktidarı olmak üzere, kapitalist sistemin, erkek egemenlikli iktidarların ve erkek zulmünün karşısında mücadele etmeye devam edeceğiz. Raperîn yoldaş ve şehit düşen tüm yoldaşlarımızın intikamını alacağız.
Kadınlar özgür oluncaya kadar, erkek egemenliği ve onun her türlü faşist yapılanmaları yıkılana kadar bu mücadele devam edecek. Zafer bizim olacak. Tüm kadınları, halkımızı şehitlerin yolunda özgür yaşam mücadelesini güçlendirmeye, faşizmden hesap sormaya ve zafere yürüyen kadın özgürlük mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.”