PAJK: Tek gündem direnişi büyütmek

PAJK Koordinasyonu: Dört parça Kürdistan halkımızı bugün Cizre yarın başka bir kente faşist Türk devletinin katliam saldırılarına karşı topyekün ayağa kalkmayı, sahip çıkmayı bilecektir. Tek gündem direnişi büyütmek, sahiplenmektir.

PAJK Koordinasyonu, “Cizre yalnız değildir. Cizre tüm Kürdistan’dır, tüm Türkiye’dir, tüm Ortadoğu’dur.  Dört parça Kürdistan halkımızı bugün Cizre yarın başka bir kente faşist Türk devletinin katliam saldırılarına karşı topyekün ayağa kalkmayı, sahip çıkmayı bilecektir.  Tek gündem direnişi büyütmek, sahiplenmektir.  Kürtler bulunduğu yerde yaşamı durdurmalı.  Avrupa’daki halkımız ayağa kalkmalıdır.  Güney Kürdistan halkımız,  katliamın hesabını radikal sormalıdır.  Rojava’daki halkımız savunma tedbirlerini alarak Kuzey Kürdistan’la en üst düzeyde dayanışma içinde olmalıdır.  Tüm Kürdistan gençliği silah almalıdır. Savunma güçlerine katılmalıdır” dedi.

PAJK Koordinasyonu yaptığı yazılı açıklamada yaşanılan bu günlerin Kürdün zulme ve soykırıma karşı tarihi mücadelesi olduğunu belirtti. PAJK açıklamasında, “Varlığını koruma ve özgürlüğünü gerçekleştirme direnişidir.  Türk sömürgeciliği onurlu Kürt halkının iradesi karşısında yenilmiştir.  İdeolojik, siyasi, askeri olarak yenilmiştir. Bunu 7 Haziran seçimlerinde halklar Kürdistan ve Anadolu halkları ortaya koymuştur.  Meşruluğu kalmayan sömürgeci Türk devleti, Kürt halkının özgür iradesini kabul etmek istemediğinden kirli savaşı derinleştirerek sürdürmektedir. Doğrudan halkımızı hedef alan, sivil katliamlara yönelerek devlet olma gücünü gösteren Türk devleti, tarihin defalarca kanıtladığı gibi yenilmiştir, yenilmeye mahkumdur.  Saddam’dan Esad’dan, Mübarek’ten, Mursi’den ders çıkarmayan Erdoğan’ın, tekrarda diretmesi kendi sonunu da bir benzeri, tekrarı olacaktır.  Ne zamanki bir devlet sivil halka,  askeri güçle topyekün saldırıya geçmişse o, devletin çöküşünün ilanının başlangıcı olmuştur.  Yaşadığımız bu yakın dönem tarihi bunu bir kez daha ortaya koymuştur.  Devletin ordu, emniyet, özel harekat kuvvetlerini halka yönelik saldırıya geçirmesi gücünden değil, güçsüzlüğündendir.  Tarihten, bölgesel devletlerden Irak’tan, Suriye’den ders çıkarmayı bilmeyen Türk devleti de halkların direnişi, mücadelesi karşısında yenilmeye mahkumdur” denildi.

‘KÜRDİSTAN TARİHİ ÖZGÜRLÜK DÖNEMİNİ YAŞIYOR’

“Kobanê, Rojava’da DAİŞ’e tam destek vererek, bizzat katılarak savaşı yürüten Türk devleti yenildi” denilen açıklamada, “Kuzey Kürdistan’da Kobanê provasını yapmaktadır. Birçok Kürt ilinde sokağa çıkmayı yasaklayarak halkı örgütsüz, dağınık ve çaresiz bırakmak isteyen Türk devleti tam 8 gündür kesintisiz Cizre’yi abluka altına almıştır.  Cizre’de yaşatılmak istenen Kobanê savaşıdır.  Bir, iç savaş yaşanmaktadır. Kuzey Kürdistan’da Kobanê hazırlığını yapan faşist Türk devleti büyük bir hata ve yanılgı içindedir.  Çünkü Kobanê’de Kürt halkı kazanmış, tüm desteğe rağmen yenilen Türk devleti, ona ortak olan işbirlikçi güç ve taşeron olan DAİŞ’tir. Kazanan halklar olmuştur.  Kürt halkı, bu iradi moral güçle elbette Cizre’yi de savunacaktır, iradesini de savunacaktır. Tüm Kürdistan tarihi özgürlük dönemini yaşamaktadır.  Askeri, siyasi olarak yenilen sömürgeci Türk devleti, acısını halktan çıkarmaya çalışmakta, halkın mücadele iradesini kırmak istemektedir.  Halkları hafife alan diktatörler tarih boyunca yenilmişlerdir. Diktatörler tarihin çöplüğünde utanç sayfalarında yerlerini almıştır.  Kesintisiz varlığını sürdüren halkların direnişi, varlığı olmuştur.

‘HALKIN İRADESİNİ TANIMAKTAN BAŞKA YOL KALMAMIŞTIR’

İki saat bile Cizre değil de Bursa, Kütahya ya da başka bir Türkiye şehri benzeri bir durum yaşanmış olsaydı devlet ve hükümetin bittiğinin ilanı yapılırdı.  Suriye’de rejimin halka saldırıları karşısında Esad’ı istifaya davet eden başta Türkiye olmak üzere uluslararası güçler yönetimi halka devretme çağrısı yapıp yenilgiyi kabul etmesi gerektiğini salık vermişlerdi. Bugün Cizre karşısında sessiz kalmaktadırlar. Varto, Muş, Silopi, Şırnak, ardından bugün Cizre’de yaşanan hükümetin bitmesidir. Yönetimi halka devretmenin zamanıdır.  Öz yönetimini ilan eden halkın iradesini tanımaktan başka bir yol kalmamıştır.  Daha fazla diretmesi Türkiye’nin Suriyelileşmesi olacaktır” ifadelerine yer verildi.

‘HALKIMIZ SALDIRILARA KARŞI AYAĞA KALKMALIDIR’

PAJK Koordinasyonu açıklamasında devamla şunlar belirtildi:

“Cizre, Türkiyeli halkların da onurudur. Kobanê’ye sahip çıkan insanlığın vicdanıdır, onurudur.  AKP’nin yandaş medyaya verdiği talimatla Kürdistan’da yürütülen savaş kamuoyundan gizlenmeye çalışılmaktadır.  Ancak hiçbir çaba bu vahşetin üstünü örtemeyecektir.  Sonuna kadar direnen Cizre,  utanç duvarlarını daha şimdiden yıkmıştır.  Cizre yalnız değildir. Cizre tüm Kürdistan’dır, tüm Türkiye’dir, tüm Ortadoğu’dur.  Dört parça Kürdistan halkımızı bugün Cizre yarın başka bir kente faşist Türk devletinin katliam saldırılarına karşı topyekün ayağa kalkmayı, sahip çıkmayı bilecektir.  Tek gündem direnişi büyütmek, sahiplenmektir.  Kürtler bulunduğu yerde yaşamı durdurmalı.  Avrupa’daki halkımız ayağa kalkmalıdır.  Güney Kürdistan halkımız,  katliamın hesabını radikal sormalıdır.  Rojava’daki halkımız savunma tedbirlerini alarak Kuzey Kürdistan’la en üst düzeyde dayanışma içinde olmalıdır.  Tüm Kürdistan gençliği silah almalıdır. Savunma güçlerine katılmalıdır. 

KADINLAR BU DİRENİŞE ÖNCÜLÜK ETMELİDİR

Saldırılar asla,  halkımızın, kadınların cesaretini kıramayacaktır.  Bu denli pervasızca kadınlara, analara, çocuklara, bebeklere, gençlere yönelmesi bitişin öfkesidir.  Halklarımızın direnişi Erdoğan’ı yargılayacak günleri yaşayacaktır.  Özgürlüğünden başka kaybedecek bir şeyi olmayan kadınlar bu direnişe onurluca öncülük etmektedir.  Topyekün direniş için tüm halkımızın partimizin öncülüğünde zafere kadar mücadeleye devam diyerek her günü daha büyük, görkemli karşılayacağına inanıyoruz.  Kürt halkı APO’cudur, gençlik APO’cudur, kadınlar APO’cudur. APO’culuğun felsefesinde direnmek, başarmak, küllerinden kendini yeniden var etmek, imkansızlıklar içinde dahi kendine ışık olmak vardır.  Kürt halkı, Kürt kadınları, gençleri boyun eğmeyecektir.  Özgürlüğüne susamış Kürt halk gerçekliği yaratılmıştır. Halkımızın özgürlük öfkesini tanımayanlar, duymak istemeyenler bu öfkede boğulacaklardır. Öz gücümüzle bugünlere geldik, öz gücümüzle de kazanacağız. 

‘DEMOKRASİ GÜÇLERİ VE ULUSLARARASI KAMUOYU SESSİZ KALMAMALI’

Bir kez daha uluslararası kamuoyunu katliama karşı sessiz kalmamaya,  faşizme karşı ses vermeye, Cizre’yle, Kuzey Kürdistan halkıyla dayanışma içinde olmaya çağırıyoruz.  Türkiyeli demokratik kamuoyunu kendi demokrasi mücadelesine sahip çıkmaya çağırıyoruz.  Bu savaş Türkiyeli halkların sorunudur.  Barış için, çözüm için, özgür geleceği için dirilmeli, ayağa kalkmalı,  AKP iktidarının faşizmine karşı tek yürek, tek ses olabilmelidir.