Fransa’nın başkenti Paris’te Fransa Demokratik Kürt Konseyi’nin (CDK-F) çağrısıyla Kürdistanlılar, Fransız Boyun Eğmeyenler Hareketi milletvekilleri, France-Kürdistan Dayanışma Derneği üyeleri saat 14.00’te Fransa Adalet Bakanlığı önünde eyleme başladı.
Paris’te 9 Ocak 2013’te PKK’nin kurucularından Sakine Cansız (Sara), KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan (Rojbin) ve Kürt gençlik hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in (Ronahi) katledilmesinden sonra bir türlü hiçbir ilerleme sağlamayan dosya için bir kez daha Adalet Bakanlığı’na “Katiller belli yargılayın, dosya üzerindeki devlet sırrını kaldırın” çağrısının yanı sıra Fransa’da Salı günü gerçekleşen operasyonlar ve gözaltılar da protesto edildi.
“Adalet, hakikat”, “Jin, jiyan, azadi”, “Katil Erdoğan” sloganlarıyla başlayan eylemde Adalet Bakanlığı’na hitaben yapılan konuşmalarda, “Yürütülen soruşturmada katliamın Türk İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından organize edildiği açıklığa kavuşurken, katliama ilişkin Fransız yetkililer de ellerindeki bilgileri devlet sırrı olduğu gerekçesiyle soruşturmayı yürüten savcı ile paylaşmayı reddetmişti” denildi. Eylemde “Devlet sırrı”nı kaldırın çağrısı da yapıldı.
Fransa Boyun Eğmeyenler Hareketi Milletvekili Sabin Robain da yaptığı konuşmada, Fransa toprakları üzerinde yaşanan bu katliamın bir kara leke olduğunu ifade ederken “Devlet sırrı derhal kalkmalı ve bu kara leke silinmelidir” dedi.
‘AYDINLATILANA KADAR DAVANIN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ’
Rojava’da Kürtlerin gerçekleştirdiği direnişi asla unutamayacaklarını söyleyen Robain şöyle devam etti: “Bu dava aydınlatılana kadar bu davanın takipçisi olacağız.”
HDP eski Milletvekili Mehmet Emin Adıyaman ise yaptığı konuşmada HDP’ye yönelik açılan kapatma davasının gündeme geldiği bir dönemde Fransa’da Kürtlere dönük operasyonlar gerçekleşmesinin bir tesadüf olmadığını söyledi.
“Kürtleri artık şantaj aracı olarak kullanmaktan vaz geçin” diyen Adıyaman, Fransa’nın Kürt politikasında netleşmesi gerektiğini belirtti.
Eylem esnasında CDK-F, adına dağıtılan bildirilerde yaşanan gözaltılara dikkat çekilirken, Fransa’nın bu yanlıştan derhal vazgeçmesi çağrısı yapıldı.
Eylem, “Hakikat ve adalet” sloganıyla sona erdi.