Komalên Jinên Kurdistan (KJK) Koordinasyonu, PKK’nin kurucularından ve Kürt Kadın Hareketi’nin önderlerinden Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez’in şehadetlerinin yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayınladı.
KJK mesajında, üzerinden geçen 9 yıla rağmen katliamın aydınlatılmamış olmasının büyük bir suçtan ve gerçeklerin karanlıkta kalmasını istemekten başka bir şey olmadığı vurgulandı.
Kendilerini ilerici, demokratik, özgür gören başta Fransa ve Almanya olmak üzere kapitalist modernist sistemin, Paris Katliamı’nın iç yüzünün ortaya çıkmaması ve faillerin cezalandırılmaması için adaleti ve hukuk ilkelerini çiğnediğine işaret edildi.
Mesajda, AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikalarının sadece Kürt kadın hareketini değil, Kürt kadınlarının şahsında evrensel kadın özgürlük çizgisini hedeflediği belirtilerek, “Hiçbir güç, kadınların özgür ve eşit yaşam duygu ve tutkusuna karşı duramaz. Bizler de Sakine Cansızlar gibi sürekli bir direniş içinde olacağız ve mutlaka onurlu eşit ve özgür yaşamı tüm halklardan kadınlarla birlikte mücadele ederek kazanacağız” vurgusu yer aldı.
KJK’nin açıklaması şöyle:
“PKK ve Kürt Kadın Hareketi’nin öncü kadrosu Sakine Cansız, diplomasi temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’in Türk MİT’i tarafından AKP faşist şefi Tayyip Erdoğan emriyle 9 Ocak 2013 de Parist’e şehit edilmelerinin 9. yıl dönümünü yaşamaktayız.
SAKİNE YOLDAŞ KADINA ÖZGÜRLEŞMENİN YOLLARINI GÖSTERDİ
Sakine Cansız arkadaşın hayat hikayesi, aynı zamanda Kürt kadınlarının da tarihi olmaktadır. Sakine Cansız arkadaşın şahsında görülen yaşamının her karesine işleyen özgürlük tutkusudur. Bu özgürlük tutkusu için adanmış bir yaşamdır. O kapitalist sistemin yaşam kalıplarını, kadını köleleştiren köhne gelenekleri cesurca yırtıp atan, 12 Eylül karanlık zindanlarını aydınlatan en büyük kadın direnişçisidir. Sakine yoldaş duruşuyla, katılımı ile hareketimizin, halkımızın sürekli ilham kaynağı, asla boyun eğmeyen, sınır tanımaz yiğit Kürt kadın temsilini başarılı bir şekilde yapmıştır. Yaşamında her zaman tutkulu bir özgürlük savaşçısıdır. Asla pes etmeden, büyük bir inat ve kararlılıkla halkımızın, kadınların özgürlük mücadelesinde her zaman öncü rolünü oynamıştır. Bizlere bir kadının yaşamda nasıl özgürleşeceğinin yollarını göstermiş ve bu anlamda güçlü bir kadın öncülüğünü kendi yaşamında somutlaştırmıştır. Bizlere örnek olmuştur. Bu temelde Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez şahsında tüm kadın şehitlerimizi saygı, sevgi minnettarlıkla anıyoruz. Kadın şehitlerimizin ardından çok büyük bir özgürlük ve direniş mirası kalmıştır. Anılarına layık olacağız. Ve kesinlikle başaran kazanan bizler olacağız.
ÜÇ DEVRİMCİNİN TEMSİL ETTİĞİ DEĞERLER EVRENSELDİR
Paris’te gerçekleşen bu çirkin katliam ile Fransa ve Almanya gibi devletlerin gerçek yüzleri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Geçen 9 yıla rağmen olayın aydınlatılmamış olması büyük bir suç ve gerçeklerin karanlıkta kalmasını istemekten başka bir şey değildir. Kendilerini ilerici, demokratik, özgür gören bu devletler Paris Katliamın iç yüzünün ortaya çıkmaması ve faillerin cezalandırılmaması için adaleti ve hukuk ilkelerini çiğnemişlerdir. Bu yönü ile kadın özgürlük hareketimize, Kürt halkının özgürlük mücadelesine nasıl yaklaştıklarını ortaya koymuşlardır. Bu anlamı ile 9 Ocak Paris Katliamı’ndan sadece Türk devleti değil. Başta Fransa ve Almanya olmak üzere kapitalist modernist sistem de sorumludur. Dolayısı ile bu katliamı direk yapanların yanı sıra Fransa ve Almanya’yı da kınıyoruz.
Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez arkadaşların temsil ettiği özgürlük çizgisi ve taşıdığı değerler aynı zamanda evrenseldir. İnsanlık ve kadınlar açısından özgür ve eşit yaşamın yaratılmasını hedeflemekteydiler. Böylesine evrensel insani değerleri kendi şahsında taşıyan bunun için yaşayan kadınların hedeflenmesi devletçi, iktidarcı sistemin çirkin yüzünü bir kez daha çarpıcı bir şekilde ortaya koymuştur. Dolayısı ile bu arkadaşlarımızın şahsında aynı zamanda dünya kadınlarının, halklarının özgürlüğü hedef alınmıştır.
KADIN HAREKETİMİZ VE ONUN ÖNCÜLERİ TC’NİN HEDEFİ
Kürt kadınları olarak Başkan APO’nun özgürlük ideolojisi, öğretisi sayesinde sürekli bir gelişim ve ilerleme sağladık. PKK’nin kuruluşundan bu yana direniş ve mücadele saflarının en önünde yer aldık. Sakine Cansız ile başlayan kadın özgürlük hareketimiz bugün kadın ordulaşması, partileşmesi temelinde demokratik kadın konfederalizmi geliştirme aşamasına geldi. Rojava Devrimi ile kadın devrimini gerçekleştirmekteyiz. Bu yönüyle de kadın devrimine öncülük etmekteyiz. Yürüttüğümüz çalışmalar ile dünyadaki kadın hareketlerinin, özgürlük hareketlerinin ilham kaynağı durumuna gelmiş durumdayız.
Bu nedenle kadın ve halklar düşmanı olan faşist Türk devleti arkasına Amerika, Avrupa devletlerini de alarak kadın özgürlük hareketimize sistematik ve planlı bir şekilde saldırmaktadır.
Sakine Cansız, Fidan Doğan, Leyla Şaylemez’i katleden zihniyet, sonrasında ise DAİŞ’E destek vererek, onu yönlendirerek kadın katliamlarının gerçekleştirilmesinde başat rol oynamış ve halen de oynamaktadır. 2014 Şengal kadın katliamlarından ve 2018 de Efrîn’de başlayan ve sürmekte olan kadınların kaçırılması, tecavüz edilmesi ve katledilmesinden sorumludur.
Kuzey Kürdistan’da ise yıllardan beri kadınlar hedef alınmakta. 4 Ocak 2016’da Sêvê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar’ın şahsında direnen kadınlara katliamla cevap verilmiş ve “direnirseniz katledilirsiniz” mesajı verilmek istenmiştir. Her türlü yönelime rağmen kadınlar başkaldırmaya, isyan etmeye ve direnmeye devam etmişlerdir. Kadın katliamları bugün de devam ettirilmektedir. HDP’li Deniz Poyraz, yine zindanlarda tutuklu olan Kürt kadınlarına karşı geliştirilen özel uygulamalarla işkence her gün devam etmektedir. Bu uygulamaların sonucu olarak 9 Aralık 2021 de Garibe Gezer katledilmiştir.
Yine sadece Kuzey Kürdistan da değil, ulaşabildiği her alanda kadınları özel olarak hedeflemektedir. Rojava’da 2019’da Hevrîn Xelef, 2020’de Leyla Agirî, 2021 Hesekê’de kadın meclis yöneticileri olan Hind ve Sena isimli Arap kadınları, yine en son Kobanê’de hedef alınan üç genç kadın öncüsü Viyan, Nûjiyan, Rojîn arkadaşlar katledilmiştir. Bu şehitlerimizi de saygı ile anıyoruz. Tüm şehitlerimiz ve onların yaşamları, amaçları bizim esas güç kaynağımızdır. Tüm bunlar göstermektedir ki Kürt Kadın Hareketi ve onun öncüleri, TC devletinin hedefi durumundadır.
CANSIZ ŞAHSINDA EVRENSEL KADIN ÖZGÜRLÜK ÇİZGİSİ HEDEFLENDİ
Sakine Cansız arkadaşın şahsında gerçekleşen katliamla birlikte Türk devleti halkımıza, direnen kadınlara hem tarihsel hem de güncel bir çok mesajı iç içe vermeye çalışmıştır. Bilindiği gibi Kuzey Kürdistan da TC devleti Dersim Katliamı ile Kürt sorunu tamamen bitirmeyi planlamıştı. PKK’nin özgürlüksel çıkışı bu planları boşa çıkardı. Bilinçlenen, kendine sahip çıkan örgütlü, eylemli bir Kürt kadın gerçeği, halk gerçeği ortaya çıktı. Sakine Cansız arkadaş hem halkımızın, hem kadınların hem de insanlığın özgürlüğüne inanmış nadide bir yoldaşımızdır. Halkların birlikte, kardeşçe, barışçıl yaşamasına gönülden inanmış öncü bir militandı. Sakine Cansız ve sonrasında bu harekete inanmış onlarca kadın, bu temelde hedeflendi. Binlerce en aktif kadın zindanlara haksız ve hukuksuz bir şekilde konuldu. Yüzlerce kadın gerilla şehit edildi. Kürt genç kızları, kadınları özel savaş politikaları temelinde fuhuş, uyuşturucu, ajanlaştırma, tecavüz politikalarına tabi tutuldu. Türk devleti bu vahşi, çirkin, ahlaksız ve vicdansız politikaları ile Kürt kadınları şahsında kadın özgürlük davasını, çizgisini hedefledi. Bu gün Kürt kadınları Rojava Devrimi ile Ortadoğu ve Dünya da Kadın Özgürlük Hareketinin öncülüğünü yapmaktadır. AKP-MHP iktidarının kadın düşmanı politikaları sadece Kürt kadın hareketini değil, Kürt kadınlarının şahsında evrensel kadın özgürlük çizgisini hedeflemektedir.
Kapitalist modernist sistem büyük bir ikiyüzlülük, vicdansızlık içinde ekonomik, siyasi, askeri yönden AKP-MHP faşist iktidarını tümden desteklemesine rağmen başta YJA STAR ve zindan kadın direnişçileri olmak üzere her alanda analarımız, genç kadınlar, kadın hareketimizin bulunduğu her mekan ve zamanda sürekli toplumsal bir direniş içinde oldu. Tüm şehitlerimizi bu temel de büyük sahiplendik.
Sakine Cansız arkadaş, Kürt kadın hareketinin öncüsüdür. Bu katliama karşı büyük bir intikam duygusu ile doluyuz. Bu davanın karanlıkta kalmasına karşı öfkeliyiz. Avrupa’daki kadınlar, dostlarımız bu davanın aydınlatılması, katillerin cezalandırılması için sürekli bir mücadele içinde oldular. Avrupa’da bu davayı takip eden, sürekli bir eylemlilik içinde olan halkımızı, kadınları ve tüm enternasyonal dostlarımızı büyük bir sevgi ve saygı ile selamlıyoruz.
HİÇBİR GÜÇ KADINLARIN ÖZGÜRLÜK TUTKUSUNA KARŞI DURAMAZ
Dünyada , Ortadoğu ve Kürdistan’da her geçen gün daha fazla büyüyen kadınların özgürlük mücadelesine ilgi, sempati ve katılım arttıkça buna karşı erkek egemenlikli iktidar güçlerin yaşadıkları korku da çok büyük olmakta ve artmaktadır. Kapitalist modernist sistemin yumuşak karnı, kadın özgürlük mücadelesidir. Kapitalizm kadınları, halkları sömürgeleştirerek, aşkı ve sevgiyi kirleterek, hiyerarşiler oluşturarak erkek egemen sistemini oluşturdu. Bizler dostlarımızla birlikte 21. yüzyıl da verili sistemden en büyük intikamı almaktayız. Kadın özgürlük hareketleri, sistem karşıtı hareketler, alternatif özgür eşit yaşamı esas alan direnişler, bu uğurda verilen emek, düşünce, örgüt, eylem tarzları ile özgürlük evreninin parçaları olarak her gün yeniden yaşamı yaratmaktayız.
Özgürleşmeye olan tutkumuz, inadımız büyüktür. Kürt kadınları özgürleşmeye, başarmaya kilitlenmiştir. Bugün hiçbir güç, kadınların özgür ve eşit yaşam duygu ve tutkusuna karşı duramaz. Bizler de Sakine Cansızlar gibi sürekli bir direniş içinde olacağız ve mutlaka onurlu eşit ve özgür yaşamı tüm halklardan kadınlarla birlikte mücadele ederek kazanacağız. Zafer özgürlük için direnen tüm kadınların olacaktır.