Kürt sorununun, Ortadoğu sorunu olduğunun ve çözülmeden Ortadoğu'daki sorunların da çözülemeyeceğinin görüldüğünü kaydeden PYD Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Muslim, “Özerk Yönetim çözümün bir tarafı ve parçasıdır. Düşmanlık beslemek, gerçekleri görmezden gelmektir” diye konuştu.
Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ), Suriye ordusunun geri çekilmesi üzerine Halep'in ardından Hama'yı da kontrolüne aldı, dün itibarıyla Humus’a da giriyordu. Türkiye'nin Türkmen, Uygur ve Araplardan oluşturduğu Suriye Milli Ordusu (SMO) adını verdiği çeteler koalisyonu da 200 bini aşkın kişinin yaşadığı Şehba ve Til Rifet bölgelerine saldırdı. Saldırılar nedeniyle göçe zorlanan yurttaşların büyük bir bölümü, Tebqa ve Reqa bölgelerine yerleştirildi. Türk ordusu ve SMO, Minbic’in köylerini bombalıyor, sızmaya çalışıyor. Minbic ve Tebqa Askeri Meclisi ile Türk çeteleri arasında çatışmalar yaşanıyor. Zaten çölde varlığı bulunan DAİŞ de saldırılara başlayıp alan genişletince QSD ve bünyesindeki Dêrazor Askeri Meclisi müdahale etti, Irak sınırına doğru ilerledi. Partiya Yekîtiya Demokrat (PYD) Başkanlık Konseyi Üyesi Salih Muslim, son gelişmeler ve tarafların durumuyla ilgili ANF’nin sorularını yanıtladı.
Halep'e 27 Kasım'da saldırılarla başlayan yeni durum, ne anlama geliyor?
Bu saldırılar, eski adıyla El-Nusra yeni adıyla HTŞ tarafından gerçekleştiriliyor. SMO da yanında yer aldı. HTŞ kendi içinde örgütlü ve disiplinlidir, SMO ise Türk devletinin oluşturduğu ve Kürt düşmanlığından beslenen paralı çetelerdir. Türk devletinden emir alıyorlar. İçlerinde pek çok grup var, ancak tamamı çetedir. Bu iki grup birlikte saldırı başlattı fakat kontrol eden ve yöneten HTŞ'dir.
Kim, kiminle savaşıyor, yeni ittifaklar mı kuruluyor?
Rusya, Hizbullah ve İran bir cepheyi temsil ediyor. Diğer taraftan HTŞ bir cepheyi temsil ediyor. HTŞ'nin Türk devleti ile ilişkileri iyidir. Savaşın bir diğer tarafı da biziz, yani Özerk Yönetim ile birlikte hareket eden Suriye dinamikleri.
Mevcut koşullarda DAİŞ'in bölgede yeniden hareketlenmesi söz konusu mu?
Tabii ki, saldırılar başlar başlamaz onlar da saldırılarına başladı. Humus'un doğu kesimlerinde köylere ve bölgelere el koydular. Onlar da bulundukları yerde genişliyor. Çöllerde zaten bulunuyordu. Bizim doğrudan sınırımız olduğu için bize tehdittir. Bizim güçlerimiz de bu durumda Dêrazor'a kadar genişleyecektir.
Suriye'de denklem yeni bir yönetim ve şekillenmeye evrilirse HTŞ pozisyon alır mı? Sizin HTŞ'ye dönük görüşlerinizde bir değişiklik var mı?
Suriye'de savaş başladığından bu yana herkes siyasi çözümden bahsediyordu. Şimdiye kadar Türk devleti baş rolde olduğu için Kürtler bu çözüm arayışlarından uzak tutuldu. Kürtler ile masaya oturulmadığı için çözüm üretilemedi. Şimdi durumlar değişiyor. HTŞ farklı söylemler üretiyor. HTŞ pratikte de değişir ve Türk devletinin emrinde olmazsa bir masada oturabiliriz, konuşabiliriz. HTŞ, 2012 veya geçmişteki hatalarından ders çıkararak beraberlikten bahsediyor. Suriye'nin oluşumlarından hem dini hem etnik olarak farklı kimliklere işaret ediyor. Çoğu yorum ve değerlendirmelere göre; Suriye'de üç taraftan oluşan bir federal sistem öngörülüyor. Batıda bir Sünni bölge, bir Kürt bölgesi ve rejim tarafından oluşan federal bir sistemden bahsediliyor. Ne kadar gerçekleşir bilmiyorum, ancak muhakkak yeni bir dönem olacağı açıktır.
HTŞ ile aranızda bir görüşme veya temas var mı?
Aracılar ve Koalisyon yoluyla kimi görüşmeler oluyor. Halep'te Kürt mahallelerinde çatışma olmasın diye temaslarımız oldu. Böyle temaslar oluyor ve bize dönük bir saldırı niyetleri olmadığını söylüyorlar ama ileride neler olacağını bilemiyoruz.
Bu saldırıların İran ve Rusya'nın zayıflatılmasından kaynaklandığını söyleyenler olduğu gibi Rusya'nın da dahil olduğu uluslararası ölçekte bir anlaşma iddiası da var. Sizce olan nedir?
Sanırım iyi hazırlanmış bir plandan bahsediliyor. Gazze savaşı başlar başlamaz, yeni gelişmelerin beraberinde geleceğini herkes tahmin ediyordu. Büyük Ortadoğu kurulmasının başlangıcıdır. Bunu kuracaklar. Yeni Ortadoğu'da dengeler değişecektir. Sanırım son gelişmeler de bunu gösteriyor. İsrail, HAMAS ve Hizbullah'a büyük darbeler vurdu. Lübnan'ı dizayn etti. Şimdi Suriye'yi dizayn etmek istiyorlar.
Suriye'deki son gelişmelere dair İsrail'in nasıl bir etkisi var?
Direkt İsrail değil, ancak İsrail büyük bir güçtür. Mesela Halep'in düşmesindeki en büyük neden, Hizbullah'ın zayıflatılmasıdır. Bu İsrail'in saldırıları sonucudur. İster istemez o saldırılarla mevcut durumun bağı var.
Suriye denildiği zaman akla gelen diğer iki güç olan İran ve Rusya'nın pozisyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İran sürekli genişlemelerden, İslami fetihlerden bahsediyordu. Şimdi biraz kendi sınırları içine dönecektir, diye düşünüyorum.
Peki Rusya?
Bilmiyorum ama Rusya için kalkıp başkaları için savaşmak pahalıya mal oluyor. Ukrayna onları çok zorladı zaten. Muhakkak Türkiye’nin yürüttüğü şantaj siyaseti sonucu böyle olduğu için Türkiye ile ilişkilerini gözden geçirmek zorunda kalacaktır.
ABD'nin planları nedir sizce?
Bu, Büyük Ortadoğu Projesi dediğimiz durumdur. Bu bir NATO projesidir. Bunun başını da ABD çekiyor.
Yeni durumla birlikte Özerk Yönetim ile ABD ve Rusya'nın ilişkileri nasıl şekillenir?
Nasıl şekilleneceği onların tutumuna bağlıdır. Bazı gerçekler vardır; şimdiye kadar Kürtler çözüm tartışmalarından uzak tutulduğu için çözüm bulunmadı. Artık mecbur kalacaklardır ve Kürtler de çözümde hesaba katılacaktır. İkincisi; Kürt sorununun Ortadoğu sorunu olduğu görüldü. Kürt sorunu, çözülmeden Ortadoğu'daki sorunlar çözülmez. Onun için herkes çözmek zorunda olduğunu anladı. Özerk Yönetim çözümün bir tarafı ve parçasıdır. Düşmanlık beslemek, gerçekleri görmezden gelmek olacaktır. Kürtler, Suriye'nin bir parçasıdır ve çözüm istiyor. Kimseye düşmanlık yapmıyorlar. Bundan sonra rasyonel davranıp bu gerçeği, birlikte yaşamı kabul etmeliler. Bunu en fazla Türkiye'nin yapması gerekir.
İsrail'in Kürt sorununa dair gelen son mesajları, ne anlama geliyor?
Bir realite var, gerçek bir durum var. Gerçekleri göz ardı edemeyiz. Yahudiler, Ortadoğu'nun bir parçasıdır. Bazı politikalarını beğenmeyebilir ve eleştirebiliriz ama bu gerçeği değiştirmiyor. Eğer bir doğal müttefik olarak görseydi, şimdiye kadar yapması gerekenleri yapardı. Kesinlikle öyle bir şey yoktur.
Bundan sonra Astana görüşmeleri devam eder mi?
Astana görüşmelerinin devam edeceğini düşünmüyorum. Astana masası kurulmadan önce biz davetliydik ama Türkiye'nin oyunları her şeyi bozdu. Astana başka bir yola girdi. Başka bir yöne yöneldi ve sonunda da böyle oldu. Gerçekten başta konuşulduğu gibi olsaydı çözüm olabilirdi. Bundan sonra süreceğini düşünmüyorum.
QSD'nin Fırat'ın batısındaki varlığı; Minbic ve Dêrazor'daki durum nedir?
Minbic, zaten Özerk Yönetim bölgesidir. Halep veya Til Rifet ile karıştırılmamalı. Güçlerimiz Minbic'i savunacaktır.
Sizce bu krizin çözümü nedir?
Suriye'de devrim başlar başlamaz, devrimin değerlerine biz sahip çıktık. Demokratik ulus çözümünü savunduk. Buna göre kendimizi örgütledik. Tüm inançların ve halkların içinde yer aldığı Özerk Yönetim'i kurduk. Beraber yaşam anlamında örnek olduk. Diğer taraflar bunu kabul etmedi. Bunların başında da Türk devleti geliyordu. Savaşı dayattılar ve bu savaş şimdiye kadar sürdü. Biz buna karşı direndik ve artık herkes projemizin geçerli olduğunu gördü. Tabii ki bizim için öz savunma çok önemlidir. Bunu da yapıyoruz. Öz savunmamızı güçlendiriyoruz. Ezilen halklar için önemli bir pratiği ortaya koyduk. Oluşturduğumuz toplumsal sözleşmenin önemli bir örnek olduğunu düşünüyorum.