Suriye’deki Baas rejiminin 8 Aralık’ta devrilmesinin ardından Kuzey ve Doğu Suriye’de Kürt-Kürt diyaloğunun sağlanması için girişimlere hız verildi. Girişimin yürütücülerinden biri olan Şêx Murşîd El Xeznewî ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.
Kürt birliğinin önemine değinen Şêx Murşîd El Xeznewî, “Kürt birliği sağlanmazsa ve Kürt halkı arasında çelişki olursa, Kürtler haklarına kavuşamaz. Tarihte yaşanan tecrübelere bakacak olursak, başarıya ulaşamayan devrimlerin çelişkilerden kaynaklı olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Başarıya ulaşmak isteyenler ise ittifaktan yana olmuşlardır.
Nelson Mandela’dan örnek verecek olursak; ne zaman ittifak haline gelebildiler, devrimleri o zaman başarıya ulaştı. Dolayısıyla Kürt halkı, çelişkileri bir kenara bırakmalıdır. Büyük bir tarihi bilince sahibiz. Kürtlerin gerçekleştirdiği her bir devrim, ittifak sağlanamadığı için başarıya ulaşmamıştır. Neden gerçekleşen devrimlerde başarıya ulaşamadığımızı sormaya hakkımız vardır.
Tarihe bir göz attığımızda gerçekleşen Kürt devrimlerinin başarısız sonuçlanması, düşmanın daha güçlü olduğu anlamına gelmemektedir. Temel neden, Kürtler arasında ittifakın sağlanamamasıdır. Rojava Kurdistanı ve Suriye’de yeni bir tarih yazılıyor. Artık Kürt halkının dünya çapında da dostları var ve yardım etmeye de hazırlar. Eğer Kürtler bu sürece hazır olmazsa, dostları nasıl bir destek sunabilir ki? Nitekim Kürt birliği, siyasi ittifak, kurum ve kuruluşların ittifakı, hiç olmadığı kadar bugün önemlidir” diye konuştu.
‘HALK EL ELE VERMEYE HAZIR’
Halkın Kürt birliğine hazır olduğuna, fakat siyasi partiler arasındaki çelişkilerden kaynaklı birliğin sağlanamadığına dikkat çeken Şêx Murşîd El Xeznewî, şöyle devam etti: “Halk, birlikten yanadır; birlik sağlanmadan tehlikenin atlatılamayacağını düşünüyor ve haklıdır da. Siyasi partilere göre daha kaygılı ve tehlikenin yakıcılığının farkındadır. Dolayısıyla halkımız zaten birdir. Halkımız el ele vermeye hazırdır. Var olan sorun, siyasi partilerin çelişkilerinden kaynaklanmaktadır. Aslında partiler içerisinde yaşanan çelişkiler nedeniyle de ittifakın sağlanamadığını söyleyebiliriz. Çelişkilere bakıldığında, derin olmayan ve bireysel, ailesel ya da toplumsal çıkarlar doğrultusunda oluşan çelişkilerin olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bazı partiler ise birlik konusunda net ve parçalı duruş sergilemiyor.
Halk ittifakın sağlanması için çağrılar yapıyor; siyasi partiler de bu çağrılara göre yol haritasını belirlemelidir. Her bir siyasi partinin farklı istekleri talepleri oluyor. Bazı istekler yerindedir; fakat bu isteklerin birliğin önünde engel olmaması gerekmektedir. Önceleri rejim gerekçesiyle birlik sağlanamıyordu, fakat bugün artık rejim de yok, yani engeller ortadan kalkmıştır. Mazlum Abdi ve ENKS arasında ilk görüşme sağlandı. Bu görüşmenin ardından bir toplantı da olacak ve ortak görüşün sağlanması için görüşmelerin devamının hazırlıkları olacaktır. Kısa bir sürede olacak demiyoruz, fakat ortak bir heyetle Şam’a gitmek için görüşmelerin devamı gelecektir. Bu süre zarfında düşmanımız, kendi çıkarları doğrultusunda hareket edecek ve tüm gücüyle yönelecektir. Dolayısıyla, siyasi partiler ve halkımız, birliğin sağlanamaması için düşmanın yaratabileceği engellere hazırlıklı olmalı ve bu süreci iyi değerlendirmelidir.”
‘ŞAM’A ORTAK TUTUM, ORTAK HEYETLE GİDİLMELİ’
Siyasi partilerin çelişkilerinin sona ermediğini kaydeden Şêx Murşîd El Xeznewî, “Bu süre zarfında ilk kez bir görüşme sağlandı. Görüşmede, birbirini dinlemenin, ortak bir fikirle hareket etmemenin tehlikelerinin dile geldiği, Kürtler arası anlaşmazlığın Şam’da sorun yaratacağının ifade edildiği bir görüşme oldu. Bu, ilk görüşmeydi. Dolayısıyla çelişkilerin sonlandığını söyleyemeyiz. Bir başlangıç olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. Çelişkilerin sonlanması için çaba harcamak gerekmektedir. Bazı çelişkiler konusunda belki de bir uzlaşma sağlanamayabilir, fakat önemli olan Şam’a ortak bir görüş ve duruşla gitmektir.
Her bir siyasi partinin görüşü farklı olabilir; aynı görüşte ya da ideolojide olmaları şart değildir. Ancak bugün, bu farklılıklara takılıp kalma günü değildir. Şu da bilinmeli ki halk, Şam’a ortak tutum ve heyetle gidilmesinden yanadır. Geçmiş yıllarda da görüşmeler oldu, fakat birlik sağlanamadı. Önümüze bakma zamanıdır. 8 Aralık’tan sonra, yani rejimin devrilmesiyle, yeni bir sürecin başlaması şarttır. Çünkü bu süreçte çelişkiler devam ederse Kürt halkını bekleyen tehlikeler daha da ciddi olacaktır. PYNK ya da ENKS, bu iki yapıdaki partiler, bağımsızlar, aydınlar tek başına birliği sağlayamaz. Ancak hep beraber hareket edilerek birlik sağlanabilir; hem arkamızda büyük bir askeri gücümüz de var. İçinde bulunduğumuz koşullar, birliği ertelemeye uygun değildir. Bugünün yarını yoktur. Tarih bugün yazılıyor; var olan, bugündür ve ertelemeye gelmez. Bir yüzyıl daha beklenemez” diye konuştu.
ENKS ile görüşmelerine de dikkat çeken Şêx Murşîd El Xeznewî, “PYNK kadar ENKS’yi de birlik konusunda samimi görmekteyim. Birlik için engeller var, yok demiyorum fakat ENKS de birliğin sağlanmasından yanadır. Aşılması zor engellerin olduğunun farkındayız. Kendi içlerinde farklı görüşler de bulunmaktadır. ENKS’nin bazı kesimleri, tarafların PKK’li olduğunu, mevcut yönetimle alakalarının olmadığını ve Şam’a tek başlarına gitmeleri gerektiğini düşünüyor. Fakat ENKS’nin belirleyici kesimi ve sorumluları böylesi bir görüş belirtmedi. ENKS Başkanı Silêman Oso ile görüşmemiz oldu ve Kürt birliğinin sağlanması konusundaki görüşleri oldukça olumluydu. Bu süreçten sonra tarafların anlaşamadıkları hususlarda bir araya gelerek bulmaları gerekmektedir” dedi.
‘KÜRDİSTANİ GÜÇLER ENGEL DEĞİL DESTEK OLMALI’
Şêx Murşîd El Xeznewî, Kürt taraflara bir kez daha çağrıda bulunarak sözlerini şöyle sonlandırdı: “İlk görüşme gerçekleşti. Bundan sonraki süreç çok önemlidir. Birliğin sağlanmaması için engellerle karşılaşabiliriz. Siyasi partiler, var olan atmosferin önemini ve sürecin tehlikeli olduğunu göz ardı etmeden büyük bir duruş sergilemelidir. Tüm taraflar, aralarındaki çelişkileri bir kenara bırakmamalı; çelişkiler derinleştirilmeden hafifletilmeli ve bir uzlaşma sağlanmalıdır.
Bugün Rojava Kürdistan’ı gündemdedir. Bir zamanlar küçük bir parça olan bu bölge, bugün dünyada ses verdi. Coğrafi küçüklüğünün yanı sıra, büyük bir tutumun alındığı bir mekân oldu. Dolayısıyla, Rojava Kürdistan’ının diğer üç parça Kürdistan’da bulunan Kürdistani hareketlerinin, ki farklı görüşlere de sahip olabilirler ama desteklerine ihtiyacı vardır. Halkının yanında olma ve uzatılan eli geri çevirmeme günüdür. Rojava Kürdistanı her zaman zor günlerinizde yanınızda oldu ve sizler için bedel verdi. Bugün varlık ve yokluk, namus ve şeref günüdür. Bu bağlamda, Kürt birliğinin sağlanması için tüm Kürdistani güçlerden destek bekliyoruz.”