SKB: Şiddete karşı greve, isyanı büyütmeye!
“Her yeni günde şiddete, savaşa, emek sömürüsüne, yoksulluğa gözlerimizi açmak istemiyoruz” diyen Sosyalist Kadınlar Birliği, bu nedenle tüm dünya kadınları ile birlikte grevde olacaklarını duyurdu.
“Her yeni günde şiddete, savaşa, emek sömürüsüne, yoksulluğa gözlerimizi açmak istemiyoruz” diyen Sosyalist Kadınlar Birliği, bu nedenle tüm dünya kadınları ile birlikte grevde olacaklarını duyurdu.
Avrupa Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB), 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadınlara yönelik erkek egemen saldırıların Avrupa'da da sıklıkla gündem olmayı sürdürdüğüne işaret ederek, 8 Mart’ta baskı ve şiddete, kadını iradesizleştiren, yok sayan tüm politikalara, karşı sokakta olacaklarını söyledi.
Bir kez daha 8 Mart günü grevde olacakları belirtilen SKB açıklaması şöyle:
"New York’lu dokuma işçisi kadınların, can bedeli verdiği emek ve adalet mücadelesinin 165. yılındayız. 8 Mart, 1857’de Amerika’da greve giden dokuma işçisi kadınların isyanı, bugün dünyanın tüm coğrafyalarındaki kadınların mücadelelerine ilham ve ışık oluyor.
Bir kez daha 8 Mart günü grevde olacağız!
Her yeni günde şiddete, savaşa, emek sömürüsüne, yoksulluğa gözlerimizi açmak istemiyoruz. Işte bunun için tüm dünya kadınları ile birlikte grevde olacağız! Covid 19 pandemisi ile birlikte artan kadın bedeni üzerinden tahakküm kurmayı amaçlayan tüm politikalara, ücret eşitsizliğine karşı, gasp edilen yaşam haklarımız için, taleplerimizi fabrikada, iş yerinde, evde... kadın grevi ile sokaklara taşıyacağız.
Çünkü; Şiddete karşı direniş her yerde!
Avrupa’nın birçok ülkesinde kadınlar baskıya, şiddete, sömürüye maruz kalarak ve katledilmektedir. Cins kırımı biçiminde sürdürülen bu savaşa, karşı çıkmalıyız. Kadınlara dayatılan sömürü ve şiddete karşı pandemi yasaklarına rağmen kadınlar sokaklarda olmayı sürdürüyor. Eşit işe eşit ücret, emeklilik yaşının yükseltilmesi, güvencesiz çalışma ve işten atılma gibi birçok talepleri için kadınlar sokaklarda, işyerlerinde, fabrikalarda mücadelelerini sürdürmekte, grev çağrıları ile direnişin ön saflarında yerlerini almaktadırlar.
Kadınlara yönelik erkek egemen saldırılar Avrupa'da da sıklıkla gündemimiz olmayı sürdürüyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde ya çıkarılan yasalarla ya da fiilen kürtaj hakkı engellenmeye çalışılıyor. Kadınlar katlediliyorken, devletler sessizliğini erkek egemenliğinin bekası için koruyor. Kadınların ve çocukların yaşam hakkı erkek şiddetiyle gasp ediliyor. Türkiye'de olduğu gibi Avrupa’da da küçük çocuklar ve kadınlar erkek şiddetinin türlü halleri ile karşı karşıya gelerek katlediliyorlar.
8 Mart isyan, direniş ve grev çağrısıdır!
Kapitalist erkek egemen sistemin, kadını ezen, sömüren, şiddeti reva gören tüm uygulamalarına son vermek için direnmeye devam edeceğiz! Cinsiyetçi politikalar ile savaş sürdüren güçlere, diktatörlüklere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Kadınların grev ve direnişlerle acılarını ve öfkelerini kuşanarak bir isyana dönüştüreceğiz. 8 Mart’ta baskı ve şiddete, kadını iradesizleştiren, yok sayan tüm politikalara, karşı sokakta olacağız!
8 Mart’ı grev ve direnişle alanlarda büyüten kadın isyanına selam olsun!"