Taşdemir: İstanbul Sözleşmesi bizim için geçerliliğini koruyor

İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması ve aktifleşmesi için mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, "Biz kadınlar açısından sözleşme geçerliliğini koruyor" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararına ilişkin konuştu. Kararı tanımadıklarını söyleyen Taşdemir, İstanbul Sözleşmesi kararını da parti kapatma davasından ayrı tutmadıklarını ve bu kararlara karşı mücadele edeceklerini kaydetti.

Taşdemir, İstanbul Sözleşmesi'nin AKP iktidarı tarafından bir gecede feshedilmesini değerlendirerek, AKP iktidarının kendisine muhalefet eden tüm dinamiklere darbeler gerçekleştirdiğini söyledi. Siyasete itiraz eden herkesin tasfiye edilmek istendiğinin altını çizen Taşdemir, tüm adımların buna bağlı olarak atıldığını belirterek, "Tasfiye etmek istedikleri bir diğer güç de kadınlar. Kadınlar uzunca bir dönemdir AKP faşizminin karşısında güçlü bir muhalefet ve direniş gösteriyorlar. Bu direnişi kadınların bireysel özgürlükleri bağlamında okumamak gerekiyor.

Kadınların yarattığı mücadele ve sinerji ülkedeki demokrasi meselesini de güçlendiriyor. Ülkede ciddi bir kutuplaşma var, siyaseten insanlar neredeyse birbirine düşmanlık eder noktada duruyor. Ama kadın hareketi bu siyaseti de boşa çıkaran bir zemin yaratıyor. Farklı kimlik ve inançlarda olan kadınlar demokratik bir ülke ve kadın hakları için aynı zeminde buluşuyor. AKP, İstanbul Sözleşmesi'ni bir gece yarısı darbesiyle geri çekmek feshetmek istiyor ama kadına yönelik şiddet her gün artıyor ve kadınlar vahşet boyutunda katlediliyor. Toplumda bu duruma refleks gösteriyor" diye konuştu.

KADINLAR TASFİYE EDİLMEK İSTENİYOR

Eşbaşkanlık sistemi ile kadın kurumlarına yapılan saldırıları ve belediyeleri gasp eden kayyumları hatırlatan Taşdemir, İstanbul Sözleşmesi kararının ilk olmadığını vurguladı. AKP iktidarının strateji izlediğine dikkat çeken Taşdemir, "Bir restorasyon süreci var. Süreci, rejimi, ülkeyi yeniden kendi bakış açılarına, ideolojisine göre tanımlamak istiyor. Bu restorasyonu hayata geçirmek istiyor. Burada da temel özne kadınların tasfiyesidir. Kadın mücadelesi özgürleştirici, demokratikleştirici, birleştiricidir.

Uygulanmak istenen ülke gerçekliği ise yeni rejimde tek adamların, erkek egemenliğinin yeniden hortlatıldığı ve toplumsal dinamikleri buna göre yeniden inşa etmektir. Dolayısıyla kadın özgürlük çizgisinin olduğu yerde siz tek adam ve otoriter rejimleri, erkeklerin güç gösterilerini tahkim edemezsiniz. Bir makul kadın profili yaratılmak isteniyor. Bu yüzden de kadınların ortak mücadelesi hedef alınıyor.

En sonda İstanbul Sözleşmesi hedef alındı. Sözleşme şiddete, tacize, tecavüze karşı devlete yükümlülükler yüklüyor ve sorumluluk alması gerektiğini hatırlatıyor. Devlet bu yükümlülüğü almak istemiyor. Erkeklere de ‘bana itaat et, her adımda beni destekle, ev ve kadın senin alanındır istediğini yapabilirsin, ben bu konuda senden yana tavır alacağım’ diyor" dedi.

‘KENDİLERİ ÇALIP KENDİLERİ SÖYLEYEBİLİR’

"İstanbul Sözleşmesi'nden çekildiklerini ilan ettiler ertesi gün Ankara antlaşması denen bir antlaşma hazırladıklarını söylediler" diyen Taşdemir, şöyle devam etti: "Toplumsal tepkiyi bastırmak için bunu yaptılar. Çünkü gerçekten toplumda bir infialdir. Hem kadına yönelik şiddette bir infial var, hem kamuoyunda ciddi tepki gösterildi. Kadınlar ciddi bir mücadele yürütüyor. Bu tepkileri de biraz baypas etmek için tepkileri normalleştirmek için ‘biz Ankara sözleşmesi hazırlıyoruz’ dediler.

Ankara sözleşmesinin İstanbul Sözleşmesi’nden farkı ne? Hangi madde İstanbul Sözleşmesi'nde hangi maddesi sizi rahatsız etti. Hangisi gerçekten bunu yapmayacak noktadaydınız da bunu feshedip ya da geri çekip, ‘biz Ankara sözleşmesini hazırlıyoruz’ diyorsunuz. Biz biliyoruz ki bunların hepsi göstermelik. AKP kendi kendine Ankara antlaşması imzalayabilir, kendileri çalıp kendileri söyleyebilir. Biz kadınlar açısından İstanbul Sözleşmesi geçerliliğini koruyor. Sözleşmenin uygulanması ve aktifleşmesi için mücadelemizi yürütmeye devam edeceğiz."

HDP'NİN KAPATILMASI KADIN KAZANIMLARININ GASPIDIR

Taşdemir, partisine yönelik saldırıları da bu konseptin içinde değerlendirdiklerini belirterek şunları aktardı: "Partimiz, Türkiye siyasal tarihinde, demokrasi ve kadın mücadelesi tarihinde çok ciddi bir alan açtı. Kadının eşit temsiliyetinden, siyasal alana katılımına, eş başkanlık sistemine kadar bu konularda ufuk açıcı oldu. Övünerek her yerde anlattıkları kadın temsiliyetindeki artış partimizin, kadın meclisimizin başarısıdır.

Partimiz elbette kadın mücadelesi perspektifiyle yol alan bir parti. Birçok dinamikten kaynaklı partimiz hedef alındı bunlardan biri de kadın mücadelesinin toplumsal dönüştürücülükteki rolünden kaynaklanıyor. Siyasal hedef olarak partimizin önüne koyduğu şey kadın felsefesidir ve bunun mücadelesini yürütüyor. HDP'nin kapatılması kadın kazanımları hakkının gaspıdır. Bu yüzden hem İstanbul Sözleşmesi hem de partimizin kapatılma davası için iç içe bir mücadele yürüteceğiz."