Taşdemir: Kürt kadınlar yol gösteriyor

Rojhilat ve Rojava’daki kadın direnişlerine dikkat çeken HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Kürt kadınların tarihsel mücadelesinin tüm dünyaya yol gösterdiğini söyledi.

HDP Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, ‘Jin jiyan azadî’ sloganının, toplumsal talebin, yüz yılın manifestosunun özgünlüklerini içeren bir slogan olduğunu kaydetti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne ilişkin ANF’ye konuştu. Kadına yönelik, şiddet, taciz ve katliamların son 20 yıldır faşist AKP iktidarının eril siyasetiyle daha da arttığını ifade eden Taşdemir, şunları söyledi: “Bunu uluslararası endeksler de doğruluyor. Küresel Cinsiyet Eşitsiziliği 2022 raporuna göre; Türkiye, 146 ülke arasında 124’üncü sırada. Bu yılın ilk 10 ayında resmi rakamlara göre 280 kadın katledildi. Kadına yönelik şiddet ve baskı yaşamın her alanında artıyor. AKP’nin yürüttüğü 20 yıllık siyaset, erkeklerin kadınlara yönelik şiddetin artmasında çok ciddi bir rol oynuyor. AKP, hem siyasal söylemiyle hem hukuksal adımlarıyla bunu yapıyor. AKP, kadınların evde olması ve erkeklere hizmet etmesi gerektiğini söylem olarak çok öne çıkarıyor. Bu fikir güçlendikçe, erkekler buna itiraz eden kadınlara şiddet uyguluyor. Özellikle savaş politikalarıyla eril siyaseti daha da derinleştiriyor. Milliyetçilik, ırkçılık ve erkek şovenizminin yaşamın her alanında kendini gösterme biçimi şiddet olarak geri dönüyor.”

KADINLAR DEĞİŞİME ÖNCÜLÜK EDİYOR

Kürt kadınların uzun süredir verdiği mücadelenin dünya kadınlarının direnişine yansıdığını kaydeden Taşdemir, şöyle devam etti:  “Ortadoğu, Rojava ve Rojhilat’ta bugün faşizme, erkek egemenliğine ve sömürgeciliğe karşı ciddi bir kadın isyanı, kadın itirazı söz konusu. Kadınlar belki diğer yüzyıldan sonra farklı olarak alanlara, sokaklara çıkarken sadece kadın özgürlüğünde hapsolan bir yerden mücadele etmiyor. Tamamen toplumsal değişim ve dönüşüme öncülük ediyorlar. Dünyadaki kadın hareketinde özellikle Rojava, Rojhilat ve Ortadoğu’daki kadın mücadelesinde, mücadelenin rengini Kürt kadınların yarım asırdır verdiği mücadelenin ciddi yansıması var. Kürt kadınları ve Kürtlerin özellikle Rojava ve Rojhilat’ta başlattığı değişim dönüşüm, hem toplumları hem erkek ve kadınların nasıl bir yaşam istediğine dair politik perspektifin isyanını çok ciddi anlamda güçlendiriyor.”

CİDDİ BİR YOL HARİTASI

Dünyanın dört bir yanında özellikle de Rojhilat’taki kadınların ‘Jin jiyan azadî’ sloganının, toplumsal talebin, yüz yılın manifestosunun özgünlüklerini içeren bir slogan olduğunu kaydeden Taşdemir, şöyle konuştu: “Sloganın etkisi, gücü çok daha derin anlamlar taşıyor. Kadının isyanı ve itirazı, Ortadoğu’da bir serhildana dönüşmüşken, birçok ülkede de kadın hareketi ve feminist hareket ciddi bir ideolojik, politik tartışmayı da beraberinde getirdi. Batıda çok güçlü bir kadın hareketi, güçlü bir feminist hareket var. Birçok anlamda kazanılmış haklar da var ama uzun dönemdir kadın hareketinde bir hat sorunu yaşanıyor. Son dönemde gözlenen mesele, Ortadoğulu ve Kürt kadınlarının çizdiği ideolojik perspektif orada da çok ciddi bir yol haritasına dönüşmüş durumda. ‘Jin jiyan azadî’ sloganının kendisi, dünyanın birçok yerinde hem felsefik bir tartışmayı beraberinde getirdi hem de kadın mücadelesinin evrenselleşmesini getirdi. Kadınlar, sokağa çıkarken bu tahakkümcü, despot iktidarlara, faşizme, sömürgeciliğe karşı tüm etnik farklılıklara rağmen birlikte nasıl bir yaşam tahayyülünde bulundukları ve bunu kadın özgürleşmesiyle sınırlandırmadıkları; doğayı, yaşamı yeniden inşa etmeye çalıştıkları çok net görülüyor. Kürt kadınlarının tarihsel mücadelesi kadın hareketine de toplumsal mücadelede de yol gösterici oluyor.”

TOPLUMSAL İTİRAZIN SESİ

HDP, Tevgera Jinên Azad (TJA) Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Kadın Meclisleri olarak yayınladıkları deklarasyon ışığında bugün alanlarda olacaklarını belirten Taşdemir, şunları ekledi: “Faşizme, erkek egemenliğine karşı alanlarda olduk. Bütün baskı, soykırım, işgal politikalarına karşı kadınlar her alanda mücadele etti. Bütün bu savaş, tecrit, işgal siyasetine karşı alanlarda bir kez daha faşizan uygulamalara yönelik tepkimizi ortaklaştırmak bağlamında bir deklarasyon yayınladık. Her yıl olduğu gibi kadınlarla buluşmalar, yürüyüşler, paneller, toplantılar organize edildi. 25 Kasım gününün anlamı itibarıyla da tepkinin ve toplumsal itirazın en yükseldiği gün olacak.”