TJA aktivistleri depremzedelerin yanında
Depremin ilk gününden itibaren bölgeye giderek çalışmaya başlayan TJA aktivistleri, göç eden ailelerin sorunlarını çözmek için yardımcı oluyor.
Depremin ilk gününden itibaren bölgeye giderek çalışmaya başlayan TJA aktivistleri, göç eden ailelerin sorunlarını çözmek için yardımcı oluyor.
TJA aktivistlerinden Tülay Güler, erkeklerden farklı olarak kadınların topraklarından göç etmek istemediğini, göç etmek zorunda kalanların da geri dönmek istediğini söyledi.
İlk gününden itibaren deprem bölgesine giderek halka yardım eden Tevgera Jinên Azad’ın (TJA) aktivistlerinden Tülay Güler, ANF’ye konuştu. TJA’nın ilk gününden itibaren depremde de ezilen kadınların yanında yer aldığını, onları yaşamın merkezine yeniden dahil ettiğini belirten Güler, “TJA olarak devletin ilk 5 gün gelmediğini gördük. En çok etkilenen bölgelere yöneldik. Dayanışmayı bu kentlerde örgütlenmeyi önerdik. Birçok TJA’lı farklı kentlere gitti. Birçok arkadaşımız da oldukları yerde ihtiyaç listeleri oluşturdu. Bazı kadın arkadaşlarımız acil kurtarma çalışmalarına katıldı. Enkaz başında yakınlarını bekleyen insanların yanında yer aldık. Halkımızın ihtiyaçlarına cevap olmaya çalıştık” dedi.
KADINA YÖNELİK DE AYRIMCILIK
İlk olarak Mereş’in Bazarcix ilçesine gittiğini belirten Güler, oradaki Kürt Alevi kadınların kendilerini gördüklerinde mutlu olduğunu, ana dillerinde konuşan kadınları gördüklerinde bir nebze de olsa rahatladıklarını söyledi. Kadınlara yönelik ayrıca bir ayrımcılık olduğuna dikkat çeken Güler, “Biz Bazarcıx’ın Kocahasan köyündeydik. İyi bir koordinasyon oluşturulmuştu. Kürt Alevi toplumuna karşı ayrımcılığı gördük. Köy köy, mahalle mahalle günde 30 köye ulaşıyorduk. Ta ki kayyumun atanmasına kadar“ şeklinde konuştu.
İNSANSIZLAŞTIRMA ÇABASININ ÜRÜNÜ
Güler, devletin özellikle bu ayrımcı politikalara yöneldiğini belirterek, ilk günden itibaren sürdürülmek istenen insansızlaştırma politikasına ilişkin şunları söyledi: “Kayyumdan sonra bazı arkadaşlar geri dönmek zorunda kaldık ama bölgedeki halkı yalnız bırakmadık, bırakmayacağız. Bu ayrımcı politikaların sebebi insansızlaştırma çabalarının ürünüdür. Kadınlar üzerinde de bunu yapıyorlar. Bizim kadın ve çocuklar üzerinden dayanışmamız devam edecektir. 11 ile de belli aralıklarla gidişlerimiz olacaktır.“
KADINLAR GÖÇ ETMEK İSTEMİYOR
Güler, erkeklerden farklı olarak kadınların topraklarından göç etmek istemediğini, çoğunun çocukları hasta olduğu ya da ailesini toparlamak zorunda hissettiği için göç etmeyi düşündüğünü belirtti. İstanbul’a göç eden ailelerle ilişkilerinin sürdüğünü kaydeden Güler, TJA’nın göç eden ailelerin sorunlarıyla ilgilendiğini, yalnız bırakmadığını vurguladı. Güler, şunları ifade etti: “Önceliğimiz buraya gelenlerin barınma sorununu çözmek. İstanbul’a gelen 20 kişinin aynı evde oturduğunu gördük. Kiralar arttı, barınma sorununu çözmeye çalışıyoruz. Birçok kadın topraklarına geri dönmek istiyor. İnsanların kökleri kendi topraklarında. Kadın doğduğu yerden kopmak istemiyor. Yerle bir olsa da toprağına dönmek için çalışıyor.“