TJK-E 5’inci kurultayını gerçekleştirdi, işte sonuçları...

Avrupa Kürt kadın Hareketi TJK-E 27-28 Haziran tarihleri arasında beşinci kurultayını gerçekleştirdi. TJK-E, “Mücadelemizin esası tecride ve kadın katliamlarına karşı durmaktır” dedi.

Beşinci kurultay ardından yayınlanan sonuç bildirgesinde, kurultaydaki tartışmalar ve alınan kararlar ifade edildi. Bildirgeye göre kurultayda yürütülen tartışmalarda yetersiz kalınan ve başarı sağlanan alanlara dikkat çekilirken, konfederal sistem esasına göre örgütlenme üzerinde duruldu.

Kurultaydan çıkan sonuçlar şöyle ifade edildi:

“Sürecin yoğunluğundan dolayı delege sayısını ve süresini sınırlı tutmamıza rağmen konfederal sistemin tüm bileşenlerinin katılımına özen gösterdiğimiz kurultayımızda yeni dönem mücadelesini her yıl olduğu gibi etkili ve öncü düzeyde karşılayacak tespitler ve kararlaşmalara ulaştık. Kurultayımızı Avrupa sahasında mücadelesi ve emeğiyle halkının ve yoldaşlarının yüreğinde yer edinen, Nisan ayında hastalık sonucu yitirdiğimiz Sosyalist Şilan arkadaşımıza adadık.

KADINLAR 2017’DE ÖNCÜ GÜÇ OLDUĞUNU GÖSTERDİ

İki gün boyunca ataerkil sistemin yürüttüğü politikalar ve saldırılarının kadınlar açısından yarattığı sonuçlar ve direniş yöntemlerinin ne olması gerektiği konusunda önemli tartışmalar yürüttük. Ayrıca TJK-E olarak kurultaya sunulan bir yıllık çalışma raporu değerlendirdik. Buna göre sistemin saldırılarının iç içe ve döngüsel karakterini doğru çözümlemek durumundayız. Önder Apo’ya dönük uygulanan sınırsız tecrit, Afrin’in işgali ve geçtiğimiz yıl içinde giderek artan kadın cinayetleri kapitalist modernitenin başta kadınlar olmak üzere sistem dışı güçlerin iradesinin kırılması amacıyla yapılan saldırılardır. Sistemin kadın kırımı ve tecavüz kültürünü yaygınlaştırma çabasına karşılık kadın direnişleri de giderek yaygınlaşmaktadır. Bu direnişlere öncülük etme onurunu yıl boyunca neredeyse her gün eylemde, sokakta itirazlarını geliştiren Kürt kadınları taşımıştır. 2017 yılı hareketimizin dünya kadınlarına her açıdan örnek olduğu, ideolojik duruşuyla da derin ve köklü bir tarihe sahip olduğunu ortaya koyduğu bir yıl olmuştur. Kadınlar her açıdan kendini görünür kılmakla yetinmemiş aynı zamanda öncü güç olduğunu da göstermiştir.

TÜM SOSYAL KESİMLERE ULAŞMADA YETERSİZ KALINDI

Kurultayda ortaklaşılan bir diğer nokta; 2017 yılının kadın hareketinin örgütlülüğünün büyütülmesi ve sistemleşmesine dair sonuç alıcı bir yıl olduğu idi. Buna göre, Almanya, İsviçre, Fransa, Belçika ve İsveç’te oluşturulan çatı örgütlerinin konfederal sistemin örülmesi açısından önemli idi. Özellikle İsviçre, Almanya ve İsveç’teki çatı örgütlerinin kendini kurumlaştırma ve siyasal bir kimlik kazanma konusunda önemli bir aşama kaydetti. Bu gelişmeler kadının konfederal sistemin örülmesine katkı sundu ancak kadın hareketinin potansiyeli düşünüldüğünde halen toplumun tüm sosyal kesimlerine ulaşmak konusunda yetersiz kalmaktayız. Bu yetersizliği aşmak için farklı yaşam tercihleri olan kadınları ’’kadınların bir tek tercihi olabilir o da özgürlük mücadelesidir’’ zihniyetine evriltmek gereklidir. Bu zihniyeti ancak yeni meclis, komün, insiyatifler kurarak, varolanları işlevselleştirerek yani jineolojik bir içeriğe kavuşturarak pratikleştirebiliriz.

Demokratik ulus zihniyetini yaygınlaştırmak amacıyla eğitimlerin yapılması da önemli olmaktadır.

GENEL MECLİSLERDE KADIN TEMSİLİ HALEN ZAYIF

Geçmiş mücadele yılında eş başkanlık kurumunda belli bir tecrübe ve birikim açığa çıkmıştır. Genel meclislerde kadın temsil oranında belli bir artış olmuş ancak meclislerdeki meclislerin demokratik değişim ve dönüşümüne yansıması halen zayıf kalmaktadır. Önümüzdeki dönem bu yetersizliğin aşılması gerekmektedir. Eşbaşkanlığın yanısıra tüm komisyonların işlevli olması özellikle eğitim komitemizin bir yılda iki gün eğitim zihniyetini aşarak eğitimi sistematik ve alanlara yayarak gerçekleştirmesi önemli olmaktadır. Bunu da ancak kendisini işin öznesi olarak gören, özgürlüğü geçici bir heves gibi ele alan değil cins mücadelesini bilinçli, etik-estetik değerlerle yürüten kadın kimliklerine ulaşarak aşabiliriz.

Kurultayda ele alınan örgütsel, ideolojik ve pratik sorunlardan yola çıkarak ulaştığımız sonuçlar bizi önemli kararlaşmalara da taşıdı.

HEDEF ÖRGÜTLENMEYİ BÜYÜTMEK

Yeni mücadele yılını eğitsel, eylemsel bütünlüğe ulaşmış bir örgütlülükle aşacağımızın farkındayız. Bu amaçla temel hedefimiz örgütlenmeyi büyütmek olacaktır. Yeni dönemde de komün, meclis ve insiyatifleri kurarak, varolanların içeriğini güçlendirerek konfederal sistemi örmeye devam edeceğiz.

“MÜCADELEMİZİN ESASINI TECRİDİ KIRMAK OLUŞTURUYOR”

Mücadelemizin esasını Önder Apo’ya dönük tecridi kırmak oluşturacaktır. Bu amaçla eylemsel ve diplomatik ayağı olan ve tüm yılı kapsayan bir kampanya yürüteceğiz. Kampanyaya

tüm bileşenlerimizin aktif ve yaratıcı katılmasına önem vereceğiz.

Kurultayda söylem ve eylemimizin Avrupa’da giderek artış gösteren kadın katliamlarını durdurmaya yetmediğini de değerlendirdik. Bu amaçla sadece bu konuya odaklanan gündemleştirme yerine çözüme odaklanan eylemsel ve eğitsel yanı olan bir yıllık bir kampanya düzenleyeceğiz.

KONFEDERAL SİSTEM ESASINA GÖRE ÖRGÜTLENME HEDEFİ

TJK-E olarak konfederal sistemin esasına göre örgütlenme hedefimizi gerçekleştirmek, kapitalist sistemin saldırılarına karşı öncü ve etkili bir mücadelenin sahibi olmak amacıyla ulaştığımız bu kararlaşmaları pratikleştirmeye hazır olduğumuzu ifade edebiliriz. Her bileşenimizin üzerine düşen sorumluluğu gerçekleştireceğine, demokratik konfederal sistemin tüm çalışma alanlarında derinleştireceğine ve büyük bir özveri ile çalışacağına inanıyoruz. Halkımızın karşı karşıya kaldığı yüzyılın vahşet ve soykırım uygulamaları katıksız katılım ve büyük bir özveri ile aşılacak, halkımızın ve kadınların emekleri ile önderlik emeği bütünleşecek ve özgürlük anları bulunduğumuz mekanlardan başlayarak demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü sistemimizi adım adım örecektir.”