Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Önder Apo 22 yıldır en ağır tecrit ve işkence koşullarında tutulmaktadır. İmralı Cezaevi’nde gerçekleşen son avukat görüşmesi sadece Önder Apo ile sınırlı olmak üzere 7 Ağustos 2019 tarihinde gerçekleşirken, Önder Apo ve diğer tutsakların dış dünya ile son iletişimi 27 Nisan 2020 tarihinde pandemi vesilesi ile ilk defa tanınmış olan telefon hakkı kapsamında olmuştur" denildi.

'ACİLEN AYDINLATILMALI!'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"İmralı, bildiğimiz anlamda bir cezaevi olmayıp, bir tecrit ve işkence sistemidir. İmralı’da hukuk geçerli değildir. Kişiye özel uygulamalar vardır. Ve bu uygulamaların insan hakları ve demokrasi ile hiçbir ilişkisi yoktur. 14 Mart 2021 gecesinden itibaren Önder Apo’nun yaşamı ile ilgili sosyal medyada yaygın bir şekilde paylaşımlar yapılmaktadır. Kürt kadınları ve Kürt halkı için Önder Apo’nun sağlığı ve güvenliği hayati bir konudur ve bu konunun aydınlatılması aciliyet arz etmektedir.

Yıllardır avukat ve aile görüşlerinin engellenmesi faşist AKP-MHP rejimin en çirkin ve ahlaksız uygulaması olarak devam etmektedir. Bu nedenle Önder Apo’nun sağlığı ve güvenliği hakkında hiçbir bilgi yoktur. Hiçbir hukuka ve insan haklarına sığmayan bu saldırılara karşı uluslararası kurum ve kuruluşların sessizliği onların suç ortaklığını da göstermektedir. Başta CPT olmak üzere bu kurum ve kuruluşların hiçbir meşruiyeti kalmamıştır.  CPT mevcut durumuyla işkenceyi önleyen değil işkenceyi izleyen bir kurum haline gelmiştir. Bizler bir kez daha bu kurumları rollerini oynamaya ve görevlerini yapmaya çağırıyoruz.
Bu hukuk ve insanlık dışı uygulamalara derhal son verilmelidir. Başta avukatları olmak üzere ailelerin görüşmeleri en kısa sürede sağlanarak kamuoyuna bilgi verilmesi sağlanmalıdır. Önder Apo’nun ve sayın Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın sağlık durumu, güvenliği ile cezaevi koşullarının gözlemlenmesi ve kamuoyuna sağlıklı bilgi verilmesi aciliyet arz etmektedir.

'ALANLARA ÇAĞIRIYORUZ'

Biz Avrupa Kürt Kadın Hareketi olarak, ağırlaştırılmış mutlak tecridin kaldırılması ve Önderliğimizin özgürlüğü için kesintisiz mücadele içinde olacağız. 'Özgürlük Zamanı' hamlesini daha da büyüterek AKP-MHP faşist rejiminin bu ahlaksız saldırılarına karşı her gün direnişte, her gün alanlarda olacağız. Bu temelde başta kadınlar olmak üzere tüm halkımızı Önder Abdullah Öcalan ile avukat görüşmesi yapılana, güvenlik ve sağlık durumunun güvencede olduğuna dair açıklama yapılana dek alanlarda eylem halinde olmaya çağırıyoruz.
Gün direnişi büyütme günüdür!"