Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Barış Grubu üyelerinden Aysel Doğan'ın şehit düşmesi üzerine yazılı açıklama yaptı.

TJK-E'nin açıklaması şöyle:

"Hepinizin ateş olması lazım, hepinizin aşık-sevdalı olması lazım. Ne gerillayı ne halkı ne de Kürdistan’ı bırakamayız. Herkes elinden geleni yapmalı. Benim yerime de yapın. Eğer kabul ederseniz, ‘şu söz de Aysel arkadaşın yerine olsun, bu adım da Aysel arkadaşın yerine olsun’ deyin.

Bu sözler Aysel yoldaşımızın bizlere son sözleri. Onun gibi bir kadın devrimciyi, bir öncüyü sonsuzluğa uğurlamanın yüreğimizde yarattığı acıyı ifade etmemiz imkânsız.

'HEYECANINI HİÇ YİTİRMEDİ'

Aysel Doğan; asi kelimesine yüklenebilecek en değerli anlamın vücut bulmuş halidir. Damarlarında işgalciye, ihanetçiye karşı isyanın kanı dolaşan 69 yıllık safi direniş, safi bilinç, safi öfke…

Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin Dersim’deki ilk öncülerinden. İlk günün heyecanını asla yitirmeyen, inancını da öfkesini de gün be gün bileyen, ilkeli duruşuyla çevresini de disipline eden adanmışlığıyla örnek bir öncü. Sakine Cansız’ın (Sara) yol arkadaşı. Sara içeride direnişe öncülük ederken, kendisi de yoldaşlarının duruşundan gurur duyarak,mücadeleyi mahalle mahalle örgütleyen kadın devrimci. Sara’dan aldığı her haberle O’nun adına da iki katı çalışan.

'ÖZÜ SÖZÜ BİR KAVGA KADINI'

O da takipçisi olduğu Sara gibi bir kavga kadınıydı. İnancında su gibi duru, adaletsizlik ve yanlış karşısında dağ gibi inatçı. Onurlu yaşam adına ne varsa kavgasını vermekten çekinmeyen; özü sözü pratiği bir, yolunu, yoldaşını, ülkesini, ülkesinde Dersim’ini, Önderini çok seven bir kavga kadını

Tarihsiz bırakmaya karşı unutmamanın adıydı.

Geçmiş onun için bugündü. 38 Tertelesini, o toprakların acılarını her gün iliklerine kadar hissetti. Ve hesap sormayı da bildi. Seyit Rızaların torunu olarak katliamlarla soykırımlarla yüzleşmeden Dersimli olunamayacağının, o topraklara layık olunamayacağının bilincindeydi.

'BİR YOL GÖSTERİCİ'

Aysel Doğan bizim için bir yol gösterici, bir öğretmendi. Bir taşıyıcı, bir öğretici… Ne istiyorsak, nasıl bir yaşam yaratmak istiyorsak onun gücünü oluşturmak gerektiğini anlattı hep. Bunun için anbean nasıl kişiliği yoğurmak gerektiğini de…

Hayatı boyunca hep bunun çabasını verdi. Saralar'la ilk yol arkadaşlığından bu yana hep böyleydi. Ülkede olduğu gibi sürgün geldiği Avrupa’da da hastalığına rağmen her gününde, her anında bunu esas aldı. Ağır hastalığına rağmen yanındaki yakınındaki tüm kadınlara toplumu hep eğitmeye çalıştı. Hep esas aldığı direnişçi çizgiyi taşıma çabasında oldu. Yorulmak nedir bilmeden anlattı, anlattı.

Duruşundan, doğrularından taviz vermeyen, Dersim’in kutsallarının izinden yürümesini bilen bu yiğit kadını, öncü kadın devrimci Aysel Doğan’ı saygıyla, sevgiyle minnetle anıyor; ailesinin, Kürt halkının, Dersim halkının, kadınların başı sağ olsun diyoruz.

Mücadele yaşamı boyunca yaptıkları, duruşu, kişiliği, çizgisi bize hep yol gösterici olacak, bıraktığı son sözleri de sözümüz…

O nasıl Saralar için, sonsuzluğa uğurlanan tüm yoldaşları için iki kat daha fazla çalışmayı, pratikleşmeyi kendine hayat felsefesi yapmışsa, biz Kürt kadınları da onun izinden yürüyeceğiz.

Tarih bilincimizi diri tutacak, dik duracak, bizi kendimizden uzaklaştıran bu sisteme hep öfke duyacak, hep kavgalı olacak, özgürlüğe, özgürlük mücadelesine aşkla bağlı kalacağız. Onun yerine de çalışacağız, onun yerine de yapacağız. Ona layık olmaya çalışacağız."